Yüzük

1.4K 120 85
                                    

Barbaros'u biraz daha tanımak istiyordum. Bu önüme gelmiş bir fırsattı.

"İstersen bu akşam dışarıda yiyelim, biraz da gezeriz. Kafan dağılır."

Barbaros hafif bir duraksamanın ardından "Ben arkadaşlarım işe halı sahaya gitmeyi planlıyordum." dedi.

Duraksadım.

"Evet, bu da etkili bir yöntem." diye mırıldandım.

"İstiyorsan birlikte vakit geçirelim. Hatta yemek yiyeceğimiz yeri sen seç."

"Yol, halı sahaya git sen." dedim.

"Hem ben de izlemeye gelirim. Futbol severim."

Barbaros, "Özgür oynamayı sever mi?" diye sorunca "Çok sever." dedim.

"Öyleyse Aşkın yerine Özgür'ü takıma alırız." dedi.

"Aşkın'ı dışlıyormuş gibi takımdan çıkarmak doğru mu?" diye sordum.

"Aşkın, adam yok diye bizim zorlamalarımız ile oynuyor ki. Ona göre o kadar adam bir top için koşturup birbirine küfretmek yerine zamanını seks yaparak değerlendirmeliymiş."

Bu dediğine güldüm. "Aşkın'ın düşünce tarzı çok iyi."

"Öyledir."

Yolun devamında pek konuşmamıştık. Şirketine geldiğimizde arabasından inecektim ki Barbaros beni durdurdu.

Niye durdurdu diye ona baktım.

"Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum."

"Arabada mı?" diye sordum.

"Geç olmadan konuşalım istiyorum."

Merakla, "Öyleyse seni dinliyorum." dedim.

Barbaros derin bir nefes verdi. "İtibarımızı korumak için bir yıl evli kalırız diye düşünüyorum."

"Ben de öyle düşünüyorum."

"Sonra boşanacak mıyız?" diye sorunca ilk ne diyeceğimi bilemedim.

Bunu hiç düşünmemiştim.

"Bilmem. Şirketlerde ve ilişkimizde işler iyi giderse boşanmayız. Şirkette işler kötüye giderse boşanıp tekrar reklam yaparız. Anlaşamazsak zaten bu anlaşamamızlık, şirket yönetimini de kötü etkiler. Yine ayrılırız."

"Diyelim ki ilişkimiz iyi ama şirkette işler kötüye gidiyor. Ayrılacak mıyız?"

Hiç düşünmeden, "Evet, ayrılırız. Sonuçta şirketler daha önemli. Hem ilişkimiz iyi ise ayrılmamıza rağmen görüşmeye devam ederiz." dedim

"Anlıyorum." diyen mırıldanan Barbaros ile "Artık gidelim mi?" diye sordum.

"Sana bir şey vermeliyim." diyerek torpido gözüne uzanan Barbaros'a merakla baktım

Torpido gözünden iki yüzük kutusu çıkardı. "Sonuçta en az bir yıl evli kalacağız. Bu süreçte yüzük takmadığımız için haberlere düşmeyelim."

"Ben alırdım. Zahmet etmeseydin." diyerek siyah kutuyu oldum.

"Zaten adamlarım alıp arabaya koydu."

Siyah kutuyu açtığımda gördüğüm tektaş çok şık ve sadeydi.

Barbaros da diğer kutuyu açınca çift alyansı gördüm.

Küçük olan alyansı çıkarıp "Elini uzatır mısın?" diye sordu.

Sol elimi ona uzattım. Yüzüğü, parmağıma geçirdiğinde tebessüm ettim.

Yüzük tam oturmuştu. Şaşkınlıkla "Parmağımın ölçüsünü falan mı aldın?" diye sordum.

"Sen uyuduğunda ölçüp adamlarıma söyledim." dediğinde ona baktım.

"Teşekkür ederim, Barbaros."

"Sonuçta eş değil miyiz? Bunun lafı olmaz."

Bu dediğine gülümserken Barbaros, "Tektaşı da ben parmağına takayım diye mi bekliyorsun?" diye sordu.

"Tabii ki o yüzden bekliyorum. Sen neyi bekliyorsun? Yüzüğü parmağıma taksana." dedim.

Barbaros bu dediğimin üzerine kutusunu tuttuğum tektaşı aldı ve parmağıma taktı.

"Çok özendim. Sen de herhalde benimkini bana takarsın." diyen Barbaros'a "Özenti." dedim.

Barbaros bu dediğim ile alyansını çıkarmadığı kutuyu bana uzattı.

Alyansı çıkarıp parmağına taktığımda "Vay be, hiç böyle evleneceğimi düşünmezdim." dedi.

"Ben de öyle. Aslında ben direkt evlenmeyeceğimi düşünürdüm." dedim.

Barbaros, "Ben de öyle düşünürdüm aslında." dediğinde "En çok da bazı konuda benzeyişimizi seviyorum." dedim.

"Hadi, şirkete girelim."

"Peki, sevgili eşim."

Birlikte arabadan inince Barbaros arabayı kilitledi.

Gevşettiğim kravatımı düzeltirken Barbaros yanıma geldi ve üstümü doğru dürüst düzeltme izin vermeden elimi tuttu.

"Yapışık."

"Başkalarına da yapışabilirdim, ben seni tercih ettim."

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin