107- Merdiven Altındaki Dolap

215 13 2
                                    

•Draco•

Dava dosyalarını tek tek incelerken bir yandan da Seherbaz Başkanı Stella'nın bizi kalaylamasını dinliyordum. Ölümsüz adam kısmını anlatmamıştık tabi ki henüz ama onun dışında bir ipucumuz olduğunu ve katilin bir sonraki hedefinin kim olabileceğinden bahsettiğimizde daha önce söylemediğimiz için sinirlenmişti. Ona göre davada bir gelişme olduğu anda haberi olmalıydı ki aradığımız adamı hemen bulabilelim. Ama ne olursa olsun üzerinden neredeyse 2 gün geçmesine rağmen dövmeci adamın bahsettiği kişiyi henüz bulamamıştık. Belki de çoktan ölmüştü kim bilir. Kasabadaki tüm seherbazlar ve polisler onu ararken öylece kimseye görünmeden ortadan kaybolamazdı.

"Stella! Bu kadar yeter. Davada yardımcı olmamızı istediniz ve bizde oluyoruz işte. Elinizdeki ilk ve tek ipucunu aylar boyunca sadece biz gelince elde ettiniz. Şikayet edinmeyi bırakıp biraz minnettar olmalısın belki de. Seherbaz başkanı olarak..." dedi Harry ve devamını getiremeden Stella araya girdi.

"Nasıl başkanlık yapacağımı bana öğretmezsin Potter."

"Şimdi Potter mı olduk? Bay Potter'a ne oldu? Sana işini nasıl yapacağını öğretmek gibi bir niyetim yok. Bu zamana kadar öğrenmiş olman gerekiyordu zaten." Dedi Harry ve beni garip bir şekilde şaşırtıyordu. Gerçekten sinirlenmediği sürece asla böyle iğneleyici bir şekilde konuşmazdı. Gülmemi zor bastırıyordum.

"Böylesine küstah, kibirli biri olduğunuzu bilmiyordum."

"Ne küstah ne de kibirli biriyim. Aksine tam tersiyim ama sanki bu işe daha dün başlamış çaylaklarmışız gibi bizi azarlamanızı alttan alacak değilim. Hogwarts'tan mezun olduğumdan beri seherbazlık yapıyorum ben. Elimde bir ipucu olduğunda onu sonuna kadar takip ederim ve paylaşmam gereken zamanı da gayet iyi bilirim. Eğer bu şekilde çalışamayacaksak haber verin biz bireysel olarak devam edelim. Bakanlığa bağlı değiliz artık ne de olsa." Dedi Harry ve odada bir sessizlik oluştu. Ron ile ilk söze kimin gireceğini tahmin edermiş gibi birbirimize bakıyorduk. Stella derin bir nefes alıp konuştu.

"Özür dilerim. Bu...bu dava kariyerime bir kara leke olarak kalacak korkusundan bazı düşüncelerimize gölge düşmüş olabilir. Üç aydır bir sonuca varmaya çalışıyoruz ve elimizde hala bir şey yok. Ta ki siz üçünüz dahil olana kadar. Belki de...en iyi yaptığınız şeyi yapmanıza müsaade edip sizi yalnız bırakmalıyım. Ama lütfen...bir daha elinize bir ipucu geçtiğinde hemen bizimle paylaşın. Bir kişi daha ölmeden bu işi bitirmek istiyorum. Ben...tekrar özür dilerim." Dedi ve odadan çıktı.

"Çok dominant bir karakter. Nefes alırken bile izin isteyecektim az daha." Dedi Ron.

"Harry'nin buradaki varlığından dolayı üzerinde baskı hissediyor." Dedim ve ikisinde anlamamış gibi bana baktı.

"Benimle ne alakası var?"

"Çok alakası var. Sen seherbazlık tarihinin gördüğü en iyilerinden birisin. Yani...benden sonra tabi ki. Ama en nihayetinde adın efsane olarak anılıyor çoktan ve Stella'nın bir türlü ilerleme kaydedemediği bir davada daha üçüncü günden büyük ilerleme kaydettik ve bu da onu strese sokuyor. Onu başarısız gösteriyorsun. Her ne kadar isteyerek olmasada."

"Ne düşündüğü ve hissettiği umurumda değil açıkçası. İşinde daha iyi olmak istiyorsa daha çok çabalamalı. Bizde seherbazlığın ilk yıllarında o kadar da başarılı değildik. Aldığımız her davayı başarıyla kapatmıyorduk."

"Aslında Harry...her davayı kapattık bu zamana kadar. Ve değil ilk yıllarında, ilk yılında bile çok iyiydik bunu sende biliyorsun." Dedi Ron ve hemen destek çıktım.

"Dostum...o zamanlar yakıyorduk ortalığı. Hatırlıyor musun daha dördüncü ayda falan sıradan bir devriye görevinde 12 kişilik bir ölümyiyen kampına denk gelmiştik. Hepsini paket ettiğimizde diğer usta seherbazlar bize resmen şapka çıkarmışlardı."

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin