Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen

87~ Yaralı

James, Triss'in geri döndüğünü duyar duymaz heyecanla odasından çıktı ve koridorda yürümeye başladı. Merdivenlerin başına gelmişti ki Scorpius'un "Dur!" Diye bağırdığını duydu. Adımlarını hızlandırıp yanlarına vardığında Kardeşi Lily ve Scorpius aniden yok oldular.

"Triss?"

"Selam James Potter. Sana bir hediyem var." Dedi Triss ve cebinden bir kalem çıkardı. James'in üstüne doğru yürüyordu.

"Ne...ne yaptın onlara? Ne yaptın!" Diye bağırdı ve eline vurup kalemi düşerdi yere. Triss cebinden bir asa çıkarıp başına doğru dayadı ama James hızlı davranıp sersemletti. Gürültüyü duyan herkes toplanmıştı.

"James! Ne yaptın?" Diye sordu Ginny. Arkasında Harry vardı.

"Triss...Lily ve Scorpius'a birşey verdi. Bir anda yok oldular. Anahtar...anahtar olmalı. Yetişemedim." Dedi James. Harry beyninden vurulmuşa döndü. Triss casus muydu? Başından beri içlerine casus mu sokmuştu? Gürültüyü duyan Grindelwald da gelmişti.

"Kızı bir yere götürüp bağlayın. Yerdeki kalemede kimse dokunmasın." Dedi. Ginny ve Harry, Triss'i kollarından tutup kaldırdı ve Rose'un odasına götürdüler. Ellerini bağladıktan sonra Grindelwald yaklaşıp inceledi.

"Ne yapıyorsun ihtiyar. Onu uyandırıp çocukları nereye götürdüğü öğrenmeliyiz." Dedi Harry. Sinirli ve hiç olmadığı kadar sabırsızdı.

"Bekle bir saniye. Kızın asası var mıydı? İlk geldiğinde yani...yanında asası var mıydı?"

"Hayır."

"Bu asa kendisine ait değil. Hissedebiliyorum. Uyandır onu James." Dedi Grindelwald. James söylenileni yaptı ve büyüyü çözdü. Triss gözlerini araladığında ona doğru sinirli bir şekilde bakan Harry ve diğerlerini görünce anlam veremedi. Ellerinin bağlı olduğunu görünce de paniklemeye başladı.

"Ne...neler oluyor? Nasıl geldim buraya?"

"Palavrayı kes! Scorpius ve Lily nerde? Nereye götürdün onları diye bağırdı Draco.

"Ben...ben anlamıyorum. Ne oldu? Nasıl buraya geldim. Bayan Potter yardım edin. Siz yanımdaydınız."

"Ne demek yanındaydım?" Diye sordu Ginny.

"Birlikte evdeydik. Eşyalarımı toplamama yardım ediyordunuz. Sonra...sonrasını hatırlamıyorum. Nasıl geldim buraya?" Diye sordu Triss. Aklını yitirmek üzereydi. Grindelwald yaklaşıp gözlerinin içine baktı.

"Kız birşey bilmiyor. Büyü etkisindeymiş. Büyük ihtimal imperio laneti." Dedi ve asayı uzatıp sordu.

"Bu senin mi?"

"Hayır...benim değil. Asam nerde bilmiyorum bile en son aylar önce eline almıştım. Bu benim değil yemin ederim. Ne oluyor?" Dedi tekrar.

"Bütün bunların bir oyunun parçası olmadığını nerden bileceğiz?" Diye sordu Draco.

"Ben inanıyorum. Onu gördüm. Benimle konuşurken kendinde değildi. Anlamıştım." Dedi James.

"Aklımı yitirmek üzereyim biri bana ne olduğunu anlatabilir mi? Lily ve Scorpius'a ne oldu?" Diye sordu. James gördüklerini anlattı.

"Merlin adına...ben...ben hiçbirini hatırlamıyorum. Yemin ederim hatırlamıyorum." Dedi Triss. Hermione yanına diz çöküp ellerindeki bağı çözdü.

"Sana inanıyorum tatlım. En son ne hatırlıyorsun onu söyle. Scorp ve Lily'i bulmalıyız."

"Eee...eşyalarımı topluyordum. Tam evden çıkmadan önce büyükbabamın odasından fotoğraf albümünü almak istemiştim. Odasına girdim ve...o kadar. Hatırlayamıyorum gerisini. Başım ağırıyor." Dedi ve eliyle ağıran kısmı yokladı. Büyük bir şişkinlik vardı.