Hope hızla rüyasından uyandığında yatakhanedeki herkesi de uyandırdığını fark etmişti. Camdan dışarı baktığında havanın çoktan aydınlanmış olduğunu gördü. En azından kimseyi gece vakti uyandırmadığı için kendi kendini teselli ederken fazla sürmeden Rose tesellisini bozdu.
"Merlin adına Hope. Ellie kim? Tüm gece sayıklayıp durdun."
"Kabus mu görüyorsun? Anlatmak ister misin?" Diye sordu hemen yanındaki yataktan doğrulan Lily.
"Eee...yok önemli birşey değil. Özü...özür dilerim uyandırdığım için. Bir daha olmaz." Dedi Hope ve kafasını yastığa gömdü. Neden aynı rüyayı sürekli görüp duruyordu ki? Rüyasını hatırlamaya çalıştı.
*
"Söz vermiştin James."
"Ben bir söz verdiğimi hatırlamıyorum." Dedi James.
"Hadi ama. Bu gece sen bakacaktın. Uykuya ihtiyacım var."
"Ah şimdi hatırladım. Söz vermiştim ama buna değil. Sen Ellie'ye bakarken yatakta senin tarafını sıcak tutacaktım."
"Ne? Öyle birşeye söz falan vermedin. Yani güzel teklif ama olmaz. Bu gece kızına sen bakacaksın James. Onu tek başıma yapmadım herhalde. Biraz sorumluluk al." Dedi Hope. James hemen uyuyor taklidi yaptı.
"Ah...çok adisin." Dedi ve yataktan kalkıp odanın diğer ucundaki beşiğe yöneldi. Yaklaştıkça bebeğin ağlama sesi azalıyordu. En sonunda tamamen kesildi. Hope beşiğe eğildiğinde kızını bulamadı.
"James...Ellie nerde?"
"Ellie mi? Neden bahsediyorsun sen?"
"Kızımızdan. Beşikten kendi başına çıkmış olamaz."
"Kızımız mı? Hope...bizim bir kızımız olmadı ki. Bebeği aldırdın hatırlamıyor musun?" Dedi James. Hope anlam veremedi. Tekrar beşiğe döndüğünde beşik gözleri önünde kayboldu. Ardından Hope çığlık atmaya başladı.
"Ellie, Ellie, Ellie..."*
"İki gündür rüyanda Ellie diye sayıklıyorsun. Ellie kim? Arkadaşın falan mı?" Diye sordu Lily.
"Pek sayılmaz. Bu konuyu konuşmak istemiyorum Lily. Uyandırdığım için tekrardan üzgünüm. Lütfen bana bir daha Ellie kim diye sorma." Dedi Hope. Yüzündeki anlık üzüntü dikkatinden kaçmamıştı Lily'nin. Ellie kimse Hope'u derinden etkilemiş gibi duruyordu. Bu konuyu tekrar James'e açması gerekebilirdi.
"Zaten kalkmamız gereken vakitteyiz. Sorun değil." Dedi Lily yatağından çıkıp üstünü değiştirirken. O da Scorpius ile birlikte olduğu bir rüya görmüştü. İç çamaşırını ıslatmadığı için sevindi. Bu utanç verici duruma bir kez düşmüştü, tekrar olsun istemiyordu.
Odadan Rose ve Triss çıktığında Hope, Lily'e beklemesini söyledi.
"Şey...acaba senin baykuşunu kullanarak bir mektup yazabilir miyim? Annene...yani Bayan Potter'a."
"Eee...tabi. Nedenini sormalı mıyım yoksa zamanı geldiğinde bana anlatacak mısın?"
"Zamanı geldiğinde."
"Pekâla. Baykuşhaneye gidiyoruz o zaman." Dedi Lily ve birlikte ortak salondan çıkıp yola koyuldular.
"Malfoy ile ne zamandır birliktesin?"
"Birkaç aydır sadece."
"Hm...ben çok daha uzun süredir sanmıştım. Yani en azından öyle duruyorsunuz." Dedi Hope. Lily gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...