Sabahın ilk ışıklarıyla Draco çoktan uyanmıştı. Dünkü düşmenin getirdiği baş ağrısıyla mücadele ediyordu. Tabi ki de bunu kimseye söylememişti. Saatlerdir Hermione'yi düşünüyordu. Neden sarılmıştı ki? Harry ve Ron ile pek çok kez sarıldığını görmüştü. Dostlarına hep sarılır diye tahmin etti. Ama bu farklıydı. Ayağa kalktığında gözlerinin içine bakışı sadece ona odaklanışı. Sarıldıktan sonra kızarıp utanması.
"Bence bu farklıydı. Neden olmasın. Benden her kız hoşlanır." diye söylendi. Ama Hermione başka kızlara benzemez o farklı biri diyordu içinde ki ses. Hermione duygularını açık etmeden kendi duygularını asla açık etmeyeceğine dair kendi kendine söz veriyordu Draco. Ama nafile , göz göze geldiğinde veya ona gülümsediğinde elleri ayaklarına dolaşıyordu. Dün gece de onlardan biriydi. Bi şeyler geveleyip hızla odasına çıkmıştı. İçinde daha önce hiç tatmadığı duygularla çatışırken merdivenlerin bi basamağını kaçırdı ve dizini çok sert bir şekilde vurmuştu. Bu merdivenlerle bir alıp veremediği vardı Draco'nun.Hermione uzun zamandır hiç bu kadar iyi uyumamıştı. Ama yine de erken kalkmıştı. Elinde değildi. Draco'yu kafasından atamıyordu. Kısa süreli bir sarılmanın insanı bu kadar mutlu etmesi mümkün müydü? Harry ve Ron'la sürekli sarılırdı. Ama arkadaşça sarılmalardı bunlar. Dün gece ise farklıydı. Daha önce Draco'ya dokunmamış olduğu halde ona sarıldığını farkeden Hermione'nin yüzü tekrar kızardı. Düşüncelerinde sıyrılıp banyoya yöneldi. Elini yüzünü yıkadı. Kabarık olan saçlarını elinden geldiği kadar düzlemeye çalıştı. Kırmızı şeritli beyaz bir etek ve kırmızı bir kazak üzerine geçirerek odadan dışarı admını attı. Tam kapıyı açtığı sırada Draco'da odasından çıkıyordu. İkisi de aynı anda " Günaydın " dedi. Hermione gülümsemesi Draco için günün çok zorlu geçeceğinin bir işaretiydi. Merdivenlerin başına geldiklerinde Draco centilmence davranarak kenara çekildi ve Hermione'nin geçmesine müsade etti. Bu davranışı gözünden kaçmazken 3.senelerinde ki bir anı ile gülümsedi.
"Ne oldu ?" dedi Draco
"Hiç sadece bi anı aklıma geldi. 3.senemizde Quidditch maçına yetişmek için tüm merdivenlerde ki insanları yara yara ilerliyordun. Beni öyle bi itmiştin ki Harry sana bir yumruk çakmıştı. İkiniz de cezaya kalmıştınız."
"Hah demek o yüzden Harry bana saldırmıştı. Ee şey sanırım bunun için de özür dilemem gerekiyor. Ama unutma ki özürlerim sınırlıdır. Tasarruflu kullanmam lazım."
Draco'nun söylediklerine gülümserken merdivenlerden aşağı inmeye başlamıştı bile. Mutfağa geldiklerinde Hermione bir şey demeden kahvaltı hazırlamaya başladı. Draco sessiz bir şekilde onu izlerken yardım etmeye karar verdi ve tezgah doğru yürüdü. Hermione onun geldiğini duymamıştı. Elinde çay fincanıyla arkasını döndüğünde Draco ile burun buruna gelince bir an eli ayağı boşaldı, fincanı yere düşürdü.
"Hey iyi misin? Dur dokunma elini kesersin" dedi Draco. Hermione ne diyeceğini bilemedi. Asasının bir hareketiyle fincanı eski haline getirdi.
"İyiyim. Bir an seni karşımda görünce korktum" dedi Hermione korktum kelimesini kekeleyerek
"Bu kadar korkunç olduğu mu bilmiyordum." dedi ve Hermione'nin elindeki fincanı alıp masaya bıraktı. İkili 10 dk içinde kahvaltıyı hazırlamışlardı."Şunları seslesem iyi olur." dediği anda Ron ve Harry mutfağa giriyorlardı.
"Neyi kırdınız ? Sizin yüzünüzden Ron güzellik uykusunu böldü." dedi Hermione'ye bakarak.
"Sadece bi fincan Harry. Eminim sesi oraya kadar gitmemiştir. Ve saat 8.30 olmak üzere. Bi zahmet uyansaydınız."Ron sadece Günaydın diyerek masaya oturdu ve kahvaltısını yapmaya başladı.
"Sizce Kreacher Mundungus'u bulabilir mi?"
"Umarım bulur Draco. Elimiz kolumuz bağlı oturmaktan başka birşey yapmıyoruz ne yazık ki." dedi HarryKahvaltının sonlarına doğru şöminedeki sönmeyen büyülü ateşler bi anda yeşile döndü. Harry yüzünü ateşe yaklaştırdığında Dumbledore' un yüzü ateşte duruyordu.
"Günaydın Harry. Sözümü kısa keseceğim. Mundungus'u hala bulamadık. Yoldaşlık aramaya devam ediyor. Bu sene ki cisimlenme dersleriniz başladı Hogwarts'ta. Sizinde öğrenmeniz gereken önemli bir şey. Olası acil durumlarda cisimlenmeniz gerekebilir. Öğle vaktinde Remus karargaha gelicek. Her gün 3 saat size eğitim vericek. Umarım kısa sürede öğrenebilirsiniz. Ben de akşam veya gece vakti size uğrayacağım. Malfoyların durumu ile ilgili bazı gelişmeler var. Görüşürüz Harry kendinize iyi bakın. Ha bu arada Kreacher gelirse bana haber etmeyi unutmayın." dedi sevecen bir tonla ve ateş tekrar normale döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...