83~ Kan Bağı

1.1K 67 72
                                    

Harry ve Hermione, görünmezlik pelerini altında akşam karanlığında bahçeye girmişti. Yasak vakte daha çok vardı ama etraf sakindi. Şatoya girdiklerinde büyük salondan gelen sesleri duymaya başladılar. Salonun kapısını açıp bir veya ikinci sınıflardan bir kız içeri girdi. Açık kalan kapıdan göz ucuyla bir bakındı. Şuan bulundukları zamandan bir yıl kadar sonra yaşanacak Hogwarts savaşında, bu salonda olanların büyük çoğunluğu hayatını kaybedecekti. Bu düşünce Harry'i sarsmıştı.

"Ne düşündüğünü biliyorum Harry. Amacımıza odaklanalım mı?" Dedi Hermione. Olabildiğince fısıldamıştı ama etrafında onu duyabilecek kimse yoktu zaten. Pelerini sıkıca tutarak değişen merdivenlere yöneldiler. İlk katı çıkmışlardı ki merdivenin diğer ucunda elinde dergisini okuyarak gelen Luna'yı gördüler. Luna'nın cenazesi daha yeni olmuştu ve acısı tazeydi. Harry de Hermione de yerlerinde öylece kalakaldılar. Bu iş tahmin ettiklerinden de zor olacaktı zira etrafta bir sürü kaybettikleri insanlar vardı.

Aniden Harry'nin aklına birşey geldi ve Hermione'i çekiştirerek bir sınıfa, ordanda koridora soktu.

"Noldu?"

"Luna'nın o garip gözlükleri. Onunla bazı şeyleri görebiliyor. Görünmezlik pelerinin arkasınıda. Tam göremiyor yani ama bir ışık hüzmesi gibi belli ediyor." Dedi Harry. Kapı aralığından baktığında merdivenlere oturmuş öylece etrafa bakındığını gördü.

"Şuan geçemeyiz. Luna...bilirsin Luna'lık yapıyor."

"Arkasından dolaşalım o zaman." Dedi Hermione ve yürümeye başladı. Koridorun sonuna gidip en sonunda kapısı kilitli olmayan bir sınıfa girdiler ve ordan da tekrar merdivenlere varıp üst kata çıktılar.

"Dumbledore'un astronomi kulesinde olacağına emin misin?"

"Kesinlikle. Bu günü gayet iyi hatırlıyorum. Bana düşselinde birkaç şey göstermişti. Ardından birlikte kuleye çıkmıştık. Ne konuştuğumuzu bir türlü hatırlayamıyorum ama düşseli ile ilgili konuşuyorduk. Zaten harita yanımızda." Dedi Harry. Etrafı kolaçan edip pelerinin içinde asasıyla ışık yaktı ve çapulçu haritasından astronomi kulesine baktı. Dumbledore'un ismi gözüküyordu. Kendi ismi de merdivenlerden aşağı iniyordu.

"Tam vaktindeyiz. Dumbledore ile konuşmak için en iyi zaman. Hızlanalım." Dedi Harry. Merdivenleri hızlı hızlı çıkmaya devam ettiler. Bir yandan da haritada kendini kontrol ediyordu. Aynı kata ulaştıklarında bir sınıfa girdiler ve 6.sınıftaki Harry'nin geçip gitmesini beklediler. Ardından tekrar merdivenleri çıktılar ve sonunda kulenin önüne kadar geldiler. Harry son bir kez haritayı kontrol etmek istedi yalnız olduklarından emin olmak için ama yalnız değillerdi. Dumbledore'un yanında bir isim daha vardı. Severus Snape.

"Snape mi?"

"Sessiz ol bizi duyabilirler." Dedi Hermione. Yavaşça kapıya yaklaştılar ve dinlemeye başladılar.

"Bu delilik."

"Hangi açıdan baktığına göre değişir Severus. Şimdi şöyle bana. Genç Malfoy yapabilir mi sence?" Diye sordu Dumbledore.

"Bilmiyorum. Azimli çocuk ama bir katil potansiyeli yok. Ölümyiyenleri şatoya nasıl sokacak henüz öğrenemedim."

"Plânımızda bir değişiklik yok o zaman. Hissediyorum, yakında gerçekleşecek. Ve gerçekleştiği zaman burda olmasını isterim."

"Anlamadım." Dedi Snape.

"Malfoy beni öldürmeye kalksa bile engel olup sen öldürmelisin Severus. Bu çok büyük bir önem taşıyor. Ve senin için de uygunsa burda olmasını tercih ediyorum."

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin