"Gel Nagini. Seni güvene almalıyız."
Bu cümle sürekli Harry'nin kafasında yankılanıyordu.
"Peki ne büyüsü yaptığını bilmiyor musun?"
"Dedim ya Hermione. Sözsüz bir büyüydü. Hatta elinde asa bile yoktu." Dedi Harry. Bir önceki gece uyanmadan önce yine Voldemort'un zihnine girmişti. Voldemort Nagini'ye bir çeşit baloncuk gibi birşeyin haznesine almıştı ve birlikte cisimlenmişlerdi.
"Yılanın hortkuluk olduğu çok açık. Ama Voldemort onu sürekli yanında gezdirirken nasıl yok edeceğiz ki?" Dedi Draco.
"Bilemiyorum. Aklıma hiçbir fikir gelmiyor. Voldemort ile karşı karşıya gelmediğimiz sürece yılana ulaşamayız."
"Ki bu da intihar ile eşdeğer birşey." Dedi Ron.
"Aslında benim aklımda bir fikir var." Tüm dikkatler Hermione'e odaklanmıştı. Hermione'nin bir fikri varsa kesin işe yarar birşeydir.
"Şey...düşündümde. Harry bir şekilde istemeden de olsa Voldemort'un zihnine girebiliyor. Ya isteyerek girerse. Sonuçta zihnefend dersi alan tek kişisin Harry. Voldemort ile aranızda bi çeşit bağ var."
"Yani Voldemort'un zihnine girmemi mi istiyorsun?"
"Denemeye değmez mi?"
"Bilemiyorum Harmione. Voldemort'dan bahsediyoruz. O...O çok güçlü."
"Ama yine de bir şekilde zihnine giriyorsun Harry."
"Haklı olabilirsin aslında. Denemekten zarar gelmez." Dedi Harry.
Gözlerini kapattı ve Voldemort'u düşündü. Snape'in ona öğrettiği gibi Voldemort'un zihnine girmeye çalıştı.
"Gidip bana Severus'u bul Nott. Acele et."
Harry tekrar bulunduğu yere geldiğinde gözlerini açar açmaz endişeli 4 yüzle karşılaştı. Burnu kanıyordu ve yara izi hafif sızlıyordu. Ron'un uzattığı mendili alıp kanı sildi.
"Oldu mu?"
"Çok kısa bir andı. Ama evet başardım."
"Ne gördün?"
"Voldemort Nott'a Severus'u bulmasını emretti. Yanında size anlattığım şekilde yılanıda vardı."
"Peki neredeydi. Tanıdık birşey gördün mü? Diye sordu Draco
"Tanıdık mı? Hemde ne tanıdık. Zamanında hepimiz o yerden geçtik."
"Meraklandırmasana Harry."
"Hogwarts'ta ilk senesine başlayan öğrencileri kayıkla getirdikleri yeri hatırlıyor musunuz? Orada ki tershanede."
"Yok artık. Neden Hogwarts'a o kadar yakın. Yoksa saldıracak mı?" Diye sordu Hermione endişeyle.
"Sanmıyorum. Öyle bir niyeti olsa yanında ölümyiyen ordusunuda getirirdi. Çok düşünceli gözüküyordu. Snape ile ne konuşacak acaba?" Dedi Harry.
"Bunu öğretmenin tek yolu var." Dedi Ron.
"Oraya gidecek kadar çıldırmadık henüz." Dedi Hermione.
"Çıldırdık mı?" Diye tekrarladı sorusunu.
"Önemli birşeyler yakalayabiliriz Hermione. Bence de gitmeliyiz." Dedi Draco.
"Ben varım." Dedi Harry.
Ardından Pansy'de katıldı.
"Hadi Hermione. Sen olmadan bir gün bile hayatta kalamayız." Dedi Ron muzipçe gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...