35~ Fotoğraf

1.6K 106 25
                                    

Neville'in mektubunun ardından 12 gün geçmişti. Harry artık eskisi gibi melankolik bir havada değildi aksine eski haline , sıcakkanlılığına geri dönüyordu. Hermione ve Draco ilişkilerini daha da ilerletiyorlardı. Hergün saatlerce geçmiş hakkında konuşup birbirlerini daha çok tanımaya çalışıyordular. Pansy koltuğa oturmuş kitap oluyordu Ron ise kitap okuyormuş gibi yapıp Pansy'i izliyordu. Yaklaşık 2 haftadır pek çok konuda sohbet etmişlerdi. Pansy aynı rüyayı 3 kere daha görmüştü. Son gördüğü rüyadan sonra Ron'a bakışları Ron'un dikkatinden kaçmamıştı. Şimdi bile kendisini izlediğine emindi. Okuduğu kitaptan yavaşça gözlerini kaldırarak karşı koltukta oturan Ron'a baktı. Tam da tahmin ettiği gibi o da ona bakıyordu. İkili göz göze gelince aynı aynda başka yere baktılar. Pansy kafasını kitabına gömerek gülümsemesini bastırmaya çalıştı. Sonra aniden Ron konuşmaya başladı.

"2 gün sonra St.Mungos'a gideceğiz. Bana asa lazım. 2 haftadır muggle gibi yaşıyorum ve oraya asasız gidemem."

Altın snitchle oynayan Harry snitchi cebine koydu ve Ron'a sordu.

"Asayı nerden bulmayı düşünüyorsun ki? Ollivander'a gidemeyiz ya?"

"Aklımda başka bir yer vardı. Uzun zamandır gitmediğim bir yer. Kovuk'a gitmeliyim."

"Kovuk mu? Neden?" Diye konuşmaya dahil oldu Hermione

"Rahmetli büyük amcam Billius'un asası babamdaydı. Babam ona sevgisinden asasını hep evde tutardı. Bana küçükken söylemişti. Nerede tuttuğunu hatırlamıyorum ama bulabilirim." Dedi Ron

"Buna emin misin? Kovuk uzun zamandır boş ve eminim ölümyiyenler bir şekilde gözetliyorlardır evini." Dedi Draco

"Dediğin gibi uzun zaman. İzlediklerini pek sanmıyorum. İzleseler bile Harry'nin peleriniyle girerim. Sıkıntı olmaz."

"Nasıl istersen dostum. Bende seninle geleyim." Dedi Harry

"Aslında ben gitsem Ron ile daha iyi olur. Biraz değişiklik iyi gelir yoksa sıkıntıdan patlayacağım." Dedi Pansy. Harry tam itiraz edecekti ki Ron kabul etti bile çoktan.

"Peki siz bilirsiniz. En iyisi hava karardığında gidin. Pelerin 2 kişiyi tamamen kapatamaz." Dedi Harry

"Eskiden üçümüzü de kolaylıkla gizlerdi. Ne güzel günlerdi." Dedi Hermione

"İşte başlıyoruz. Altın üçlünün! Efsanevi hikayeleri." Dedi Draco abartılı bir şekilde gözlerini devirerek.

"Hey! Öyle deme. Üçümüzün şimdiye kadar yaşadıklarını yazsan roman , çeksen film olur." Dedi Harry

"Film de ne?" Diye sordu Pansy. Bunun üzerine Harry ve Hermione birlikte Draco , Ron ve Pansy'e filmleri anlatmaya başladılar. Konu o kadar uzun ve derindi ki konuşurken vaktin nasıl geçtiğini farketmemişlerdi.

"Hava kararmış bile çoktan. Pansy hazırsan gidelim."

Pansy olur anlamında başını salladı.

"Ne olur ne olmaz benin asamı da yanına al Ron." Dedi Harry asasını cebinden çıkartırken. Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra evden dışarı çıkıp cisimlenme sınırına kadar yürüdüler. Diğerleri evin kapısında onları izliyordular.

"Evimi görmeye hazır mısın?"

"Sorma. Çok heyecanlıyım. Elim ayağım birbirine dolanıyor bak." Dedi Pansy elleriyle garip hareketler yaparak Ron'a gösterirken. Ron büyük bir kahkaya atmıştı.

"Sizcede çok iyi anlaşmıyormular?" Diye sordu Hermione.

"Öyle gözüküyor."

"Pansy pek bu işlere ilgisi olan biri değil. Ama benden başka ilk defa bir erkekle bu kadar iyi iletişimde olması beni şaşırtıyor." Dedi Draco.

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin