Ron yatağa uzanmış uyumaya çalışıyordu. Yorgunluktan üstünü çıkarmamıştı. Cebinde bir sıcaklık hissedince yarım yamalak uykusundan uyandı. Cebinde Dumbledore'un ona verdiği püfürü çıkardı.
"Bu niye ısındı ki şimdi?" dedi kendi kendine.
Alet gittikçe ısınmaya başlayınca elde tutulmaz oldu artık. Yatağın üstüne bıraktı aleti. Baş kısmında ki tuşa bastığında mavi bir ışık topu aletin içinden çıktı. Ve çadırın dışına doğru yavaş yavaş süzülmeye başladı."Hey çocuklar uyanın. Birşeyler oluyor!"
Hermione ve Draco perdeyi çekip hızla Ron'un yanına gitti.
"N'oldu Ron?" diye sordular aynı anda.
"Püfür. Püfür bir anda ısınmaya başladı ardından içinden bir ışık çıktı. Bakın orda." dedi ve eliyle çadırın önünde duran mavi ışığı gösterdi. Hermione ve Draco'da görünce ışık süzülerek çadırdan dışarı çıktı.
3 genç ellerinde asa hazır bir şekilde dışarı çıktı.
Işık ağaçların arasına doğru yavaşça süzülüyordu."Harry nerde?"
"Harry!"Yakınlarda Harry'den ses gelmeyince Ron ışığın peşine düştü.
"Birşeyler oluyor. Harry bir yere gitmiş. Bu ışık onu takip etmemi istiyor." dedi Ron
"Bunu da nerden çıkardın. Ben birşey duymuyorum." dedi Draco Ron'un peşinden koşarken. Hermione'de arkalarından geliyordu.
"Bilmiyorum. Sadece hissediyorum. Onu takip etmemi istiyor. Hadi çabuk." dedi Ron ve 3 genç ışığı takip etmeye başladı.
"Bu çılgınlık. Harry'i aramamız gerekiyor."
"Harry!"
"Hey bakın karşı tarafta. Gölün yanında."dedi Hermione ve 3 genç bir ağızdan Harry'e sesleniyordu. Ama Harry duymuyordu.
"Kolye. Kolye boynunda. Bizi duymuyor. Ne yapıyor o ? Niye soyunuyor ?" dedi Ron
"Sanırım göle girecek."
"İyi de neden?"
"Bilmiyorum. Yanlış giden birşey var. Çabuk koşun onu durdurmamız gerek." dedi Hermione ve hızla donmuş gölün çevresinde koşmaya başladılar.
Mavi geyik donmuş gölün ortasına geldiğinde yok oldu. Harry'nin içinden bir ses gölün içinde değerli birşey olduğu söylüyordu. Üstünü çıkardı. Madalyon'u orda bırakamayacağından boynuna astı ve yavaş adımlarla donmuş gölün ortasına yürüdü. Buğulanmış buzu eliyle ovaladığında gölün dibinde Gryffindor'un kılıcını gördü. Başta hayal olduğunu sandı ama değildi.
Zamanında bizzat kullandığı muazzam kılıç karşısında duruyordu. Arasında sadece buz ve su vardı. Harry asasıyla buzun üstünde yuvarlak ve dengeli bir delik açtı. Asasını yere bırakıp buz gibi suya daldı. Tüm vücudu soğuk suyun etkisiyle geriliyordu. Gölün dibine yüzdükçe yüzdü. Kılıcı eline alıp yüzeye geri döndü. Kılıcı buzun üstüne asasının yanına koymuştu ki ona doğru koşan Ron , Draco ve Hermione'yi gördü. Tam kendini gölden dışarı çıkaracaktı ki boynunda ki madalyon onu göle geri çekti. Boğazını sıkıyor ,gittikçe dibe çekiliyordu. Daha fazla nefes alamayınca gözleri yavaş yavaş kararmaya başladı. O sırada 2 kişinin suya atladığını gördü. Boğazını sıkan madalyonun gevşediğini hissettiğinde görüşü netleşiyordu. Gölden dışarı çıkmışlardı. Hermione asasıyla 3 erkeği kurutmaya çalışıyordu."Aklından ne geçiyordu? Neden bizi duymadın?" dedi Hermione
"B-ben...ben ne oldu bilmiyorum. Bir patronus gördüm. Geyik patronusu. Tıpkı benimkisi gibi. Onu takip etmemi istiyordu sanki." dedi Harry
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...