14~ Uyku

2.3K 132 26
                                    

Hermione gözlerini açtığında yanı başında yatan Draco'yu görünce kızarmaya başladı. Gece birlikte uyumuşlardı. Aklına geldikçe utanmaktan kendini alamıyordu. Yavaşça yataktan kalktı ve perdeyi araladığında ona doğru bakan Harry ve Ron'u görünce hızla perdeyi kapattı. Draco uyanmıştı. Hermione'nin arkasından yaklaştı

"Günaydın güzellik." dedi ve kızın yanağına hızlı bir öpücük kondurup perdeyi çekti ve çadırın ortasında bulunan 2 koltuktan birine oturdu.

"Günaydın çocuklar."

"G-günaydın Draco. Bakıyorum da yüzünde güller açıyor. Koltuk pek rahattı sanırım." dedi Ron

"Ne demezsin pek rahattı. İyi ki de oyunu kaybetmişim. İsterseniz hergün koltukta uyuyabilirim." dedi Draco muzipçe.

"Hermione ile istediğin kadar uyuyabilirsin. Öhm öhm... Hermione mi dedim? Koltuk diyecektim." dedi Ron kahkaha atarak.

"Şansını fazla zorlama Ron. Her an Hermione'den lanet gelebilir." dedi Harry

"Harry doğru söylüyor. Şansını zorlama Ron." Hermione üstünü değişmiş konuşmaya dahil olmuştu.

"Sadece uyuduk. Uzatmayın." dedi Hermione konuya noktayı koyarak.

Bayan Weasley'in hazırladığı onlara iki hafta yetecek kadar yiyecek vardı. Hermione kahvaltıyı hazırlarken Draco,Harry ve Ron iksirin başında konuşuyorlardı.

"İksirin hazır olmasına 6 gün var." dedi Ron

"Bakanlıkta ki Marry E. Cattermole'un mahkemesi de 7 gün sonra. " dedi Draco

"7 gün sonra cuma günü oluyor. Perşembe günü mesai çıkış saatinde takibinde olduklarımızı bayıltıp güvenli bir yere götürüyoruz. İksir için saçlarını alıyoruz. Bakanlıktan çıktıktan sonra geri gelip hafızalarını silip serbest bırakıyoruz. Sözde kolay pratikte zor iş." dedi Harry

"Peki kimseye görünmeden nasıl kaçırıcaz onları? Elimizde harita var ama ne senin ne de Draco'nun görünmemesi lazım." diye sordu Ron

"Şansımız varsa Reg ve Tom denen adam birlikte çıkar bakanlıktan. Draco ile ben görünmezlik pelerinini kullanarak bayıltıp cisimleniriz. Hermione , Mafalda'yı ; sende Albert'i kaçırırsın." dedi Harry

"Peki onları nereye götürücez?" diye sordu Hermione

"Her türlü öneriye açığım." dedi Harry

"Buraya getirememiz riskli olur. En iyisi karargaha götürmek. Orda saklarız. Snape isteseydi çoktan baskın düzenletebilirdi oraya. Bence artık güvenli."

"Ron haklı olabilir. Snape şimdiye kadar söylemediyse bundan sonrada söylemez. Onları en üst kata eskiden şahgagayı tuttuğumuz odaya bırakırız." dedi Hermione

"Bakın çocuklar size biraz uçuk gelebilir ama bu konuyu uzun zamandır düşünüyordum. Bence Snape , Dumbledore'u öldürmemiş olabilir. Hain olsa bizim hakkımızda çok fazla şey biliyor. Ama şimdiye kadar ne bir baskın ne de başka birşey oldu." dedi Draco

"Aslında bende bir süredir böyle düşünüyordum. Ginny'nin bize anlattıkları herşeyi değiştiriyor ister istemez. Ortada bir çelişki var ama bir türlü çıkış yolunu bulamıyorum." dedi Hermione

"Ne olursa olsun. Snape'e güvenmiyorum." dedi Harry

"Herneyse. Perşembe akşam vaktine kadar yapacak birşeyimiz yok gibi anlaşılan." dedi Ron konuyu değiştirmek amacıyla

"Aslında yapabileceğimiz birşeyler var. Mesela düello antrenmanları yapmak. Olası bir hatada kendimizi savaşırken bulabiliriz. En son ne zaman düello ettim onu bile hatırlamıyorum ben."

"Hermione haklı. Herşey için hazırlıklı olmalıyız. Melez Prens kitabında da birkaç karşı saldırı büyüsü okudum. Sanırım onlarıda test edebiliriz." dedi Harry

4 genç yaklaşık 2 saattir çadırın dışarısında düello ediyordu.

"Yeter yeter. Ben bittim." dedi Ron , ağaca yaslanmış Hermione ve Draco'nun yanına giderek.

"Hadi ama. En fazla yarım saattir düello ediyoruz. Daha kitaptaki büyüleri deneyecektik."

"Öncelikle yarım saat değil 2 saatten daha uzun bir süredir düello yapıyoruz Harry. Ve bilmediğin büyüleri bizim üzerimizde deneyemezsin. Ne olduğunu bile bilmiyoruz." dedi Hermione

"En iyisi şu ağacın üstünde dene. Bizden uzak dur dostum yorulduk."dedi Draco

Harry asasını kendilerinden en uzakta olan ağaca doğrulttu ve büyülü sözleri söyledi.
"Sectumsempra!"
Ağacın gövdesinde 8-9 tane kocaman yarıklar oluştu ve ağaç hızla yıkıldı.

"Vay canına. Bunu ölümyiyenlerin üstünde gönül rahatlığıyla kullanabiliriz." dedi Ron ayaklanarak.

"Saçmalama Ron. Bu büyü kime isabet etse anında ölür. Katil olmak mı istiyorsun?" dedi Hermione

"Onlar bizi öldürmeye çalışırken biz neden onları öldürmekten çekinelim ki?"

"Çünkü Ron. Çünkü bizi onlardan ayıran ince çizgi bu. Bizim de onlardan farkımız olmazsa davamızda ne kadar haklı oluruz ki?" dedi Draco

"Sevgilinle gurur duymalısın Hermione." dedi Harry gülümseyerek.

"Bu büyüleri kim icat ettiyse karanlık sanatlara eğilimli biri olmalı. Daha fazla kurcalama o kitabı Harry." dedi Hermione.

4 genç düello antrenmanlarından sonra çadıra geçmiş öğle yemeklerini yiyorlardı. Hermione , Dumbledore'dan aldığı Ozan Beedle'ın Hikayeleri adlı kitabı okuyordu bir yandan yemeğini yerken.

"Şu işaret ne?"

"Bilmiyorum Harry. Kitabın pek çok yerinde var. Ama kitaba ait değil. Sonradan eklenmiş."

"Bir yerden tanıdık geliyor ama çıkaramadım. Sanki daha önce görmüştüm gibime geliyor." dedi Harry.

"Ben görmüştüm daha önce. Voldemort bana Dumbledore'u öldürme emrini verdiği gün görmüştüm. Kendi odasında masanın üstünde bir kağıtta vardı. Önünde bir sürü çok eski gözüken kitaplar da vardı. Sanki birşeyi araştırıyor gibiydi." dedi Draco

"Ne olabilir ki? Voldemort araştırdığına göre önemli bir şey olmalı. Başka neler biliyorsun Draco?"

"Bir keresinde babama Bathilda Bagshot adında bir kadını getirmesini emretmişti. Ama babam bulamayınca ağır ceza almıştı. Belki bununla bir alakası vardır. Bilemiyorum."

"Bathilda Bagshot sihir tarihinin yazarı. Çok eski bir tarihçi. Hala yaşadığından emin bile değilim. Anlaşılan bu kadın birşeyler biliyor ki Voldemort onu istemiş." dedi Hermione

4 genç saatlerce Voldemort'un neyin peşinde olduğunu tartıştı. Mantıklı bir sonuca ulaşamadılar. Ron ve Harry bir koltukta uyuklamaya başlamıştı. Hermione ve Draco'da beraber kitabı okuyordular. Hermione esnemeye başlayınca Draco sordu

"Uyuyalım mı artık?"

"Sen pek sevdin bakıyorum bu uyuma işini. Kusura bakma ama bu gece kurtlar yok. Sana koltukla iyi geceler." dedi Hermione gülümseyerek. Kendi yatağına gittiğinde arkasını döndü. Draco ciddi misin? der gibi bakıyordu Hermione'ye.

"Şaka yapıyorum hadi gel. Zaten koltuklar işgal edilmiş çoktan." dedi.
Draco koşa koşa genç kızın yanına geldi ve perdeyi çekti. Birlikte yatağa geçtiler. Draco bir kolunu boynunun altına diğer kolunu sırtına sardı Hermione'nin.

"İyi geceler." dedi Draco genç kızın saçlarından öperek. Ve birlikte uykuya daldılar.




Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin