Draco ve Hermione sağlık kanadına vardığında Mcgonagall kapının önünde volta atıyordu.
"Profesör...efendim birşey söylediler mi?"
"Henüz konuşmadım Bay Malfoy. Sizi bekledim." Dedi Mcgonagall ve kapıyı açıp içeri girdi. Yaralı iki Slytherinli 6.sınıf öğrencisi uyanmış, endişeli gözlerle karşısındakilere bakıyordular.
"Siz ne cüretle bana suç atarsınız ha?" Diye bağırdı Draco. Mcgonagall'ın itirazından sonra sessiz kaldı.
"Malfoy...bak ben ne oldu bilmiyorum. Hiçbir şeyden zerre haberimiz yok." Dedi içlerinden biri.
"Sizi kim lanetledi?" Diye sordu Mcgonagall
"Bilmiyorum. Ted ile ben birlikte kahvaltıya iniyorduk. 3.kat merdivenlerindeydik...sonra...sonrasını hatırlamıyorum."
"Buna inanmamızı mı bekliyorsun. Daha iyi bir yalan bulmalıydın."
"Ne yazık ki doğruyu söylüyorlar Bay Malfoy." Dedi odaya giren Madam Pomfrey.
"Anlamadım?"
"Kan sonuçları şimdi geldi. Bu iki zavallı yavrucak imperio lanetinin etkisi altına girmişler. Size daha önce de söylediğim gibi birbirlerini lânetlemişler."
"Yani...yani..."
"Bu işin sorumluları bunlar değil. Sadece birer piyonlar." Dedi Hermione.
"O zaman bana komplo kurmak isteyen biri var hala ve elini kolunu sallayarak şatoda geziyor. Ne olacak şimdi?"
"Size tekrar iftira atamaz. Ama başka yollardan zarar verebilir. Kim olduğunu ifşa edene kadar çok dikkatli olmalısınız Bay Malfoy."
"Ah olacağım. Hele bi karşıma çıksın ben ne yapacağımı..." Draco'nun cümlesini Hermione tamamladı.
"Yapacağı şey size haber vermek olacak Profesör. Derslerimize geç kalmadan gitsek iyi olur." Dedi ve Draco'nun koluna girerek dışarı çıktılar.
Mcgonagall'ın yanında sözlerine dikkat et. Dumbledore'a benzemez, ceza vermekten de çekinmez."
"Ama Hermione...neyse. Tadımızı kaçırmalarına izin vermeyeceğim. Sen kahvaltıya in ben kitaplarımı alıp geleceğim." Dedi Draco. Hermione büyük salona doğru giderken Draco Slytherin ortak salonuna gitti. İçerde 40 kişi kadar Slytherinli vardı. Salonun en ortasına kadar yürüyüp yüksek sesle konuşmaya başladı.
"BENİ DİNLEYİN! KİM BANA KARŞI KOMPLO KURMAK İSTİYORSA BİLSİN Kİ BOŞA UĞRAŞIYOR. ONU ENİNDE SONUNDA BULACAĞIM. KARŞIMA ÇIKACAK CESARETİ VARSA HEMEN ŞİMDİ ÇIKSIN. AKSİ TAKTİRDE MERHAMET OLMAYACAK." Dedi Draco. Tüm Slytherinliler şok olmuş şekilde dinlemişti. Draco salondan çıkarken kimsenin duyamayacağı bir şekilde söylendi.
"Slytherinli olmaktan hiç bu kadar utanmamıştım. Lanet olsun."
Hermione kahvaltıda olan biteni diğerlerine anlatıyordu. Salondan içeri Draco girdiğinde konuşmasını bitirmişti. Draco kendi masasına doğru ilerlerken bir anda vazgeçti ve Gryffindor masasına gelerek Hermione'nin yanına oturdu.
"Draco? Bir sorun mu var?"
"Neden olsun ki? Sevgilimle birlikte kahvaltı yapmak istiyorum. Artık kimin ne dediği zerre umurumda değil."
"Şey...ben ne diyeceğimi bilemedim. Benim için bunu yapmak zorunda değilsin Draco."
"Evet öyleyim. Böyle olması gerekiyor. Zaten yeterince ayrı kaldık birbirimizden. Daha fazla ayrı kalmanın manası yok. Bana kim bulaşmak istiyorsa beni burada görünce daha çok tetiklenecektir. Tekrar birşeyler yapacak ve muhakak açık verecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...