Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen

60~ Quidditch

"Pekala çalıştırıyorum. Tut şunun ucunu Scorpius." Dedi ve aletin zincirini uzattı. Zaman döndürücü garip sesler çıkarıp, sarı bir ışık saçıyordu. Işık kesildiğinde ikisi de gitmişti.

(18 yıl sonrası)
---------

Lily ve Scorpius geldikleri güne geri döndüklerinde Scorpius hemen zaman döndürücüyü yere attı ve ayağıyla sert bir şekilde vurup camını kırdı aletin. Lily çimlerin üzerine bırakmış kendini derin nefes alıyordu.

"İyi misin Lily?"

"İyiyim. Sadece midemi bulandırdı biraz. Saat kaç acaba?"

"Güneş doğmak üzere. Geçmişte geçirdiğimiz bir hafta burda birkaç saate denk geliyor demiştiler. Kimse farketmeden yatakhanelere dönmeliyiz. Hadi gel." Dedi ve elini uzattı Lily'e.

"Ben biraz daha kalacağım. Sanırım....sanırım kusacağım. Oh lanet olsun!" Dedi kızıl saçlı kız ve adeta yerde emekleyerek çalılıkların arkasına geçti. Tam midesini boşalttığı sırada Scorpius yetişti ve kızın saçlarını topladı. Lily işini bitirdiğinde hızla şatoya girdi ve kızlar tuvaletine kapattı kendini. Tabi Scorpiusta peşinden gitti.

"İyi olduğuna emin misin?"

"İyiyim Scorp. Çıkıyorum şimdi." Dedi Lily. Aynada bir kez daha kendini kontrol ettikten sonra çıktı.

"Benden uzak duramıyorsun değil mi?"

"Malesef. İstesem de yapamıyorum." Dedi Scorpius.

"Gelmeden önceki o hallerin neydi peki? Soğuk davranmalar, uzak durmalar falan."

"Saçma bişeydi. Konuşmak istemiyorum. Sen iyi olduğuna emin misin? Tenin bembeyaz olmuş. Revire götürmemi ister misin?"

"Rehberliğine ihtiyacım yok Scorp. Kahvaltı saati yaklaşmadan yatakhanelere dönelim yeter." Dedi Lily ve güneşin yavaş yavaş aydınlattığı koridorda uzaklaşarak gözden kayboldu.

"Teşekkürler baba. Hoşlandığın kişiden uzak durma taktiği de buraya kadarmış. Kendi işimi kendim hallederim." Dedi Scorpius kendi kendine. Aklında binbir türlü plan yaparken Slytherin ortak salonunun yolunu tuttu.

-----

Lily odanın kapısını açıp sessizce içeri girdi. Ya da öyle olduğunu sanıyordu. Rose en ufak seste hemen uyanırdı.

"Lily? Ben mi yanlış görüyorum yoksa sen erken mi kalktın?"

"Uyku tutmadı sadece. Ben kahvaltıya iniyorum. Orda görüşürüz."

"Dur dur beni de bekle. Beraber gidelim. Thomas' a yakalanmak istemiyorum."

"Thomas mı? Hâlâ seninle mi uğraşıyor?"

"Hugo'ya söylediğimden beri değil. Ama yine de her an yanıma gelip çıkma teklifi edecekmiş gibi bakıyor. Ürkünç."

"Benim konuşmamı ister misin?"

"Gerek yok. Sen konuşursan Hogwarts'tan kaydını alıp bir daha gelmez buralara."

"Ha şunu bileydin. Kimse kuzenimle uğraşamaz."
Rose pijamalarını kıyafetleriyle değiştirirken sordu.

"Eee? Scorp ile durumlar nasıl?"

"Ne durumu?"

"Neyi kastettiğimi biliyorsun. Scorp'un sana abayı yaktığını senden başka herkes biliyor."

"Aslında bende kabul ediyorum artık. Kendi kendine konuşurken duydum onu."

"NE! Ne dedi?"

"Şşttt...sessiz ol. Pek bişey duymadım. Sadece Lily'i çok seviyorum dediğini duydum." diye geçiştirdi Lily