"YOK ARTIK!"
Ginny'nin sesi Kovukta yankılandı. Sabah'ın ilk saatlerinde babası gelip Ginny'i almıştı ve eve gelmiştiler. Kendi odasında Fleur kaldığı için çatı katındaki yatakta herkes uyanana kadar birkaç saatlik uyku çekmek istemişti. Ama gördüğü tablo karşısında şaşkınlıktan yüksek sesle bağırmıştı. Hermione kafasını Draco'nun omzuna yaslamış uyuyorlardı. Tabi Ginny'nin bağırmasıyla hemen uyandılar lakin Hermione kafasını Draco'nun omzundan çekemiyordu. Ginny'nin bağırmasıyla Harry ve Ron ardından George ve Fred geldi. Herkes gördüğü tablo karşısında şaşkındı. Hermione doğrulmaya çabalasada olmadı. Saçlarından bir tutamı Draco'nun gömleğinin düğmesine sıkışmıştı. Utancından yerin dibine girmek istiyordu. Bi ara sıkışmış saçlarını kesip bu utanç durumdan kurtulmayı düşünsede daha sonrasında pişman olacağına karar vererek vazgeçti.
"Tebrikler Draco." dedi ikizler bir ağızdan ve yarım kalan uykularına devam etmek için odalarına gittiler.
"Harry çöz şu saçlarımı. Çabuk!"
"Ee... Tabi hemen."
Uzun uğraş sonucu Hermione'nin saçları çözüldü. Hermione utancından kıpkırmızı kesilirken ; Draco halinden memnun bi şekilde gülümsüyordu.
"Biri bana burada ne olduğunu açıklayabilir mi?"
"Bence gayet açık ne olduğu Ginny." dedi Ron 32 diş sırıtarak.
"Tek kelime daha edersen edeceğin son kelime olur Ronald Bilius Weasley!"
"Ooo... 2.ismini söyledi dostum. Kaçsan iyi edersin." dedi Harry ve Ron hızla odadan çıktı.
Hermione'de Ginny'nin koluna girip onu odadan çıkardı.
"Onu üzersen senin için hiç iyi olmaz Malfoy"
"Merak etme Potter. Onu asla üzmem" dedi ve Harry'nin uzattığı eli tutup ayağa kalktı.
"İksiri ne yaptınız?"
"Sanırım oldu. Kitapta yazdığı şekilde kokuyor ve rengi aynı yazdığı gibi. Artık beklemekten başka birşey yapamayız." dedi ve birlikte aşağı mutfağa indiler"Uzatma Hermione. Sevgili olduğunuz kısıma gel hemen."
"Anlatıyorum işte Ginny sabırlı ol biraz. Hem sevgili falan değiliz."
"Hıı tabi. Zaten nefret ettiğin çocuğun omzunda uyuman gayet normal bir davranış."
"Artık nefret etmiyorum. O değişti. Bizim tarafımızda artık ve herşey için özür diledi bizden. Artık dostuz."
"Hmm... Sana artık şey demiyor mu şey.. Bilirsin işte..."
"Hayır bana artık Bulanık demiyor. Aksine..."
Kimsenin onları dinleyip dinlemediğini kontrol ettikten sonra kısık sesle devam etti
"Aksine dün gece bana benden hoşlandığını söyledi."
"Nee!"
Ginny'nin sesinden herkes onlara dönüp bakmıştı.
"Sessiz olsana. Benim odama çıkalım orda anlatırım." dedi ve Ginny'nin elinden tutarak odasına çıktı. Tüm hikayeyi baştan sona detaylarıyla anlattı.
"Ee sen ne dedin."
"Ben...ben de hoşlandığımı söyledim. Sanırım. Söyledim demi. Ah evet söyledim. Kafam allak bullak. Herşey çok hızlı gelişiyor."
"Yüzünün aldığı hale bakılırsa ciddende hoşlanıyorsun."
"Bi kaç gündür kendime itiraf edemesemde sonunda itiraf ettim. O çok değişti Ginny. Sanki yerine başka biri geldi. Bana karşı çok anlayışlı ve nazik."
"Vay be. Slytherin'in asil safkan çocuğu bi muggle doğumluya aşık. Ee başka ne konuştunuz?" meraklı gözlerle Hermione'nin anlatmasını bekliyordu.
"Bana neden onca yıl bize kötü davrandığını,hep baskı altında olduğunu,hayatını kendi istediği gibi yaşamasına izin verilmediğini,kendi kararlarının bi önemi olmadığını falan anlattı. Yani anlayacağın çocukluğunu hiç yaşayamamış. Bize hep babasının ölüm yiyen olması yüzünden kötü davrandığını söyledi. Ve bizi kıskandığını.""Kıskanmak mı? İyi de neyi kıskanmış ki?"
"Arkadaşlığımızı."
"Vay be. Cidden de değişmiş gibi duruyor."
"İnanmıyor musun?"
"Yanlış anlama ama Hermione , Malfoy'dan bahsediyoruz. Belki sadece takılmak falan istemiştir."
"Hiç de öyle değil. İsteseydi çoktan yanımızdan ayrılmıştı. Bizim yanımızdayken yani Harry'nin yanındayken hayatı tehlikede. Ama yine de bizimle kalmayı tercih etti. Bana burada kalmasının sebebi olduğumu söylemişti. Bunlar takılmak,gönül eğlendirmek sıfatlarına girmiyor."
"Tamam tamam. Özür dilerim. Hadi hazırlan kahvaltıya inelim. Şu yeni Draco Malfoy'la tanışmanın vakti geldi." İki genç kız hazırlandıktan sonra mutfağa doğru yönelmişti. Harry,Ron,Draco bi köşede hararetli bi şekilde konuşuyordular. Bayan Weasley masayı kuruyordu. Bay Weasley görünürde yoktu. Aynı şekilde ikizler de.
"Merhaba Yeni Draco Malfoy" dedi Ginny ve elini Draco'ya uzattı. Draco başta afallasada tokalaşmamanın kabalık olduğunu düşündü ve elini sıktı.
"Alınma ama ismin neydi?"
"Şaka mı yapıyorsun?"
"Hemen de ele veriyorsun." dedi gülümseyerek. Hermione de gülümsüyordu.
"Hm. Cidden de değişmişsin. İmperius laneti altında falan değilsin demi."
"Emin ol Ginny. Hiç olmadığım kadar kendimdeyim. Biraz müsade edersen konuşmamız gereken bazı şeyler var."
Ginny merak etsede sorgulamadı. Hermione'nin kulağına eğildi
"Cidden değişmiş. Senin adına sevindim." dedi ve masaya oturdu.
"Konuşmamız gereken ne Draco?"
"Görev Hermione. Unuttun mu? Bakanlığı nasıl izleyeceğimizi tartışıyorduk." Hermione bir an dün gece hakkında konuşacaklarını sanmıştı. Derin bi nefes alarak konuşmaya dahil oldu.
"Görünmezlik pelerinini kullanabiliriz."
Harry'nin şaka yaptığını sanmıştı Draco
"Görünmezlik Pelerinin mi var?"
"Evet. Eski birşey. Aile yadigarı. Benden önce babama ondan öncede onun babasına aitmiş. Ve evet sen sormadan söyleyeyim normal bi pelerin değil. Ciddi anlamda görünmezlik pelerini. Neden bilmiyorum ama büyüsü asla gitmiyor."
"En kısa zamanda görmek isterim." dedi Draco
"Pelerin iyi fikir. Hergün giriş ve çıkış saatlerinde pelerin altında gözlem yaparız. Kimi iksir için kullanacaksak önceden belirlemeliyiz ki dönüştüğümüz kişi hakkında bilgimiz olsun."
"İyi söyledin Hermione. Peki iksiri ne yaptınız dün gece. Yani omuz omuza uyumadığınız sürede?" Harry ve Ron kıs kıs gülerken Draco, Hermione'nin tepkisini bekliyordu. Hermione ise hiddetli bi şekilde dirseğini Ron'un karnına gömmeye çalışsada Ron hızlı davranarak yemek masasına kaçtı ve kardeşinin yanına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...