47~ Dönüş

1.7K 111 32
                                    

Bugün Hogwarts savaşında hayatını kaybedenler için büyük salonda anma töreni düzenlenecekti. Tüm masalar ortadan kaldırılmış büyük bir alan yaratılmıştı salonda. Mcgonagall, hayatını kaybeden bütün büyücülerin isimlerini okumayı yeni bitirmişti. Harry den bir konuşma yapmasını isteyerek kürsüden indi. Kürsüye Harry çıktığında ne diyeceğini bilmiyordu. Biraz duraksadıktan sonra konuşmaya başladı.

"Öncelikle katıldığınız için hepinize minnettar olduğumu söylemeliyim. Tam burda, yuvam dediğimiz Hogwarts'ı korumak uğruna hayatını vermiş 78 kişi için toplandık. Yaptıkları fedakarlık asla unutulmayacak ve nesilden nesile aktarılacak. Şimdi, karanlık günleri sonlandırıp, aydınlık günleri görmemizi sağlayan kahramanlar için hep birlikte asalarımızı kaldıralım."

Salondaki herkes asalarını havaya kaldırdı. Hep bir ağızdan Lumos dediler. Harry kürsüden indiğinde gözünden akan birkaç damla yaşı koluna silmişti. Ginny hemen yanına gidip sıkıca sarıldı.

"Güzel konuşmaydı." Dedi Ron arkadaşının omzunu patpatlarken. Başka öğrencilerde kürsüye çıkıp kısa konuşmalar yapıyordu. 1 saatlik anma töreninin ardından Mcgonagall tekrar kürsüye çıktı.

"Pekala bu kadar dram yeterli değil mi? Bugün dersler iptal. Hogsmeade gezilerinizide onaylıyorum. Akşam 8'de herkes şatoya dönmüş olsun.'' Dedi Mcgonagall. Ortamdaki hüzünlü hava yerini sevince bırakmış, tüm öğrenciler bu habere sevinmişti.

"Tüm gün Hogsmeade ha. Bugün daha iyi olamazdı." Dedi Ron. 5 genç, Ginny, Lily ve Scorpius ile birlikte Balyumruğa gitti. Herzamanki yerlerine geçtiler ama 2 masaya bölünmek zorundaydılar. Harry, Ginny, Hermione, Scorpius ve Draco bir oturmuştu. Lily annesinden olabildiğince iletişimden kaçınmalıydı o yüzden diğer masaya Ron ve Pansy ile birlikte oturdu.

"Dün konuştuğumuz şey hakkında. Ne yaptın?" Diye sordu Ron.

"Henüz birşey yapmadım." Sesini alçaltarak devam etti. "Benden uzak durup, ona ilgi göstereceğimi hatta açılacağımı düşünüyor olmalı. Ama öyle olmayacak. Bana gelip hislerini itiraf edene kadar birşey yapmayacağım."

"Emin misin? Bence hislerin varsa açıklamalısın." Dedi Pansy. O sırada Ginny kendi döneminden arkadaşlarının yanına katılmıştı.

"Hislerim karmakarışık diyebilirim. Ama böyle yapacağım. Önce geldiğimiz zamana geri dönelimde. Zaten benden fazla uzak duramaz." dedi Lily. O sırada arka masaya küçük bir çocuk geldi.

"Harry Potter. Dışardaki bir adam bu mektubu size vermemi söyledi." Dedi ve mektubu Harry'e uzatarak gözden kayboldu. Harry mektubu açtı ve diğerleride duysun diye sesli okumaya başladı.

"Bağıran barakada buluşalım Potter. -GG"

"Bu..."

"Grindelwald olmalı. Ama asıl soru şu? Ne istiyor?" Dedi Harry.

"Gellert burda mı? Belki zaman döndürücü için yardımcı olabilir. Bilirsiniz işte döndürücüyü ondan almıştım da." Dedi Scorpius.

"Bunu öğrenmenin tek bir yolu var." dedi Draco. 5 genç balyumruktan çıkıp bağıran barakaya doğru yola koyuldu. Lily ve Scorpius da arkalarından geliyordu. Barakaya vardıklarında görünürde kimse yoktu.

"Yalnız gelmeliydin Potter." Sesi vardı ama kendisi yoktu. Ustaca yapılmış hayalbozan büyüsünü kaldırdığında herkes asalarına sarılmıştı.

"Bunu daha öncede denemiştin hatırlarsan. Önermem."

"Ne istiyorsun?"

"Yalnız konuşmamız gerek."

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin