5~ Dumbledore

3.5K 196 50
                                    

Draco ve Ron dün gece ateş viskisini kaçırdıkları için baş ağrısından doğru düzgün kahvaltı edemiyordular. Hermione sadece bir bardak içmesine rağmen içmiş kadar sarhoştu bu sabah. Tüm gece uyuyamamıştı. Sebebi tabi ki de Draco'nun ona söyledikleriydi. Draco ile göz göze gelmekten ,saçmalamaktan korkuyordu.
Draco ise sessizce Hermione'yi izliyordu. Uzaktan izlemek bile onun için çok güzel bir histi. Geçen gece söylediklerinden ne kadar utansa da söylediği için çok rahatlamıştı. Birine karşı güzel duygular beslemek Draco için yeni birşeydi ve buna alışmaya çalışıyordu. Eskiden sürekli somurturdu. Şimdi ise yüzünden gülümseme hiç eksik olmuyordu. Kapı tıklatılınca 4 gençte asaları elinde kapıya yöneldi
"Remus'un gelmesine daha çok var. Kapı da normal çalındı. Bi terslik var." dedi Draco
"Pekala. Hermione sen köşeye geç.Ron sen kapıyı yavaşça aç Draco ve ben kapıda ki her kimse onu karşılayacağız tamam mı? 3-2-1" dedi ve kapı açıldı. Ama kimse bir büyü fırlatmadı. Gelen Remus'tu. Gözleri kızarmıştı. Elinde tasma vardı. Arkasından köpek halinde Sirius duruyordu. Hiç ses etmeden içeri girdiler. Sirius'un tasmasını çözdü. Tasmanın çözülmesiyle insan formuna döndü Sirius ve kendini bir sandalyeye bıraktı.
"Neler oluyor Remus? Sorun ne?"
"Nasıl başlayacağımı bilemiyorum Harry. Dün...dün gece Dumbledore öldürüldü."
Duydukları karşısında herkes şok geçirmişti
"Öldü mü nasıl. İyi de daha dün buradaydı. Kim, nasıl öldürebilir? O, o büyücü dünyasının en güçlü büyücüsü. Bu nasıl mümkün olabilir?" dedi Harry ağlamaklı sesiyle
"Anlaşılan Snape çift taraflı casusluk yapıyormuş. Dumbledore'u o öldürmüş. Üstelik Hogwarts'ta. Voldemort okulu ele geçirmiş durumda. Snape müdür olmuş. 2 tane de ölüm yiyeni Profesör olarak okula sokmuş. Kimsenin okuldan ayrılmasına izin verilmiyor."
"Biliyordum. O herifin Voldemort'a casusluk yaptığını biliyordum. Kaç kere söyledim. Kaç kere." dedi Harry ağlamasını bastıramayarak
"Dumbledore o adama herkesten çok güvenirdi. Sebebini hiç söylemezdi. Şimdi ne oldu. O lanet kancık herif onu öldürdü." dedi Sirius sinirle.

Aradan birkaç saat geçmişti. Herkes Dumbledore'un yasını tutuyor , Snape'e lanetler yağdırıyordı. Harry ne yapacağını bilemiyordu. Dumbledore ölmüştü. Artık Voldemort'u engelleyen kimse yoktu. Snape'i gördüğü ilk yerde öldüreceğine dair yemin ediyordu.
Draco ise hala inanamıyordu. Çok güvendiği profesör'ü , Dumbledore'u öldürmüştü. Bu nasıl mümkün olabilirdi. Hermione'nin gözleri yaşlıydı. Dizlerini başına kadar çekmiş ağlıyordu. Draco yanına gitti ve çekinerek ona sarıldı. Sadece sarıldı hiçbir şey demedi. Hermione sarılmaya karşılık verdiğinde Draco omzuna düşen yaşları hissediyordu.
"Bunlarda geçecek Hermione. Snape ve Voldemort bunun bedelini ödeyecek."
" Umarım Draco. Umarım dediğin gibi olur."

Remus haberleri verdikten sonra Yoldaşlık toplantısı düzenlemek için ayrılmıştı. Tekrar geri geldiğinde yüzünden başka kötü haberler getirdiği belli oluyordu.
"Bugün gerçekten de kötü bir gün. Sihir bakanı Fudge ölmüş. Yerine başka biri seçilmiş hemen."

"Tabi ki bu Voldemort'tan başkasının işi değil. Artık bakanlıkta onun elinde. Daha savaş başlamadan Voldemort kazanmaya başladı bile." dedi Ron

"Umutsuzluğa kapılmamalıyız Ron. Umut bizim en büyük dayanağımız. Dumbledore artık olmasa da biz mücadelemize devam edeceğiz." dedi Remus.

Draco aklına gelen düşünceyle dehşete kapıldı.
"Snape, Voldemort için çalışıyorsa anne ve babamın yerini biliyor demektir. Yüce Merlin neden şimdi aklıma geldi ki. Hemen yanlarına gitmeliyim..."

"Sakin ol Draco. Ben onlara haber verdim." dedi Sirius
Draco, Sirius'un bu hareketine minnettar ve bi o kadar da şaşkındı.
"Sen babamdan nefret edersin. Neden onlara yardım ettin?"
"Bu konuları artık aştık sanıyordum. Evet babanı ne kadar sevmesemde annen Narcissa benim kuzenim hatırlarsan. Hayatını tehlikede bırakacak değilim. Onları başka yere yerleştirdim. Emin ol güvendeler."

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin