30~ Hücre

1.6K 104 23
                                    

Pansy tüm gece Hermione'nin verdiği kitaptaki büyüleri çalışmıştı. Koca kitaptan hemen hemen hiçbir büyüyü tam olarak yapamamıştı. Kâğıtta yazılı olan büyülerde işe yaramamıştı. En sonunda 4 büyüde karara varmıştı. Dördünüde deneyecekti. Kağıda yazdığı büyüleri cebine atarak odasından dışarı çıktı. Güneş doğalı 1 saat olmamıştı daha. Doğrudan zindana gitmek istiyordu ama arkasından ona seslenen annesinin sesiyle duraksadı.

"Pansy. Günaydın tatlım iyi uyudun mu?"

Pansy annesine doğru döndüğünde cevabını da vermişti.

"Bu halin de ne? Gözlerin kan çanağına dönmüş."

"Pek iyi uyuyamadım."

"Yatağın rahatsız mı? Değiştirelim..."

"Gerek yok anne. Böyle iyi. Sadece yerimi yadırgadım sanırım."

"Peki sen bilirsin. Ben babanla birlikte eve uğrayacağım. Sende gel istersen birkaç parça eşyanı alırsın."

"Sen benim için getirsen olmaz mı anne? Cisimlenemeyecek kadar uykuluyum da." Dedi kızarmış gözlerini imali bir şekilde büyüterek.

"Peki sen bilirsin. Ben dönünce dün neler yaptığını anlatırsın. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Pansy annesini başından saldıktan sonra aşağı kata indi. Voldemort görünürlerde yoktu. Ölümyiyenlerde pek yoktu. Birlikte bir yere gittikleri varsayımında bulundu. Zindanlara doğru yöneldi. Bahanesini tıpkı dün gibi kullanacaktı.

"Hey burda ne işin var. Sen kimsin?"

"Ben Pansy. Pansy Parkinson."

"Ah Parkinson demek. Seni hiç görmemiştim burada."

"Zindanda mi demek istedin?"

"Ne demek istediğimi gayet iyi biliyorsun."

"Tamam tamam şaka yaptım. Yeniyim ben. Yakında dövmemi alacağım."

"Herneyse. Ne işin var burda?"

"Tuvaleti arıyordum. Yanlış geldim sanırım."

"Tuvalet bir üst katta."

"Teşekkür ederim. Bu arada senin adın ne? Ben adımı söyledim. Centilmen biri olarak sen de kendini tanımalısın."

"Adım Ferguson. Bu kadar bilmen yeterli."

"Ferguson demek. Güzel isimmiş. Burada kendi yaşlarımda birine rastlamak zor. Seninle ben iyi birer dost olabiliriz." Dedi Pansy aynı zamanda yavaş yavaş Ferguson'a yaklaşıyordu.

"Burda ne iş yapıyorsun. Senin gibi birine önemli bir iş vermiş olmalılar." Dedi Pansy. Ferguson'un yakasını düzeltiyordu.

"Bu ne samimiyet. Ellerine hakim ol!"

"Sen kaşındın ahmak." Dedi Pansy. Masanın üzerinde duran asayı hızla bir kenara attı. Ardından elinde gizlediği asasını Ferguson'u doğrultarak sersemletti.

"İki cilve yaptırmadın. Neyse. Şu büyüleri deneyelim artık."

Büyüleri denemeden önce zindana muffliato büyüsü yaptı. Böylelikle büyü geri teper de bir ses çıkarsa kimse duymayacaktı.

"Alohamorectus!" Hiçbir şey olmadı.

"Alohainkandus!" Yine hiçbir şey olmadı.

"Alohasankanex!" Pansy'nin sabrı ve ümidi tüketiyordu.

"Pekala. Bu da olmazsa duvarda koca bir delik açarım." Dedi kendi kendine. Son büyü uzun bir büyü olduğundan cebinde ki kağıdı çıkardı ve okumaya başladı bir yandan da asasını büyük çelik kapıya doğrulmuştu.

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin