89~ Hope

878 51 56
                                    

"Bu ne demek şimdi? Voldemort'a sadece ben değil dördümüzde mi bağlıyız?" Diye ortaya sordu Harry. Aslında soru kendisineydi ama bir cevabı yoktu. Voldemort'un zihnine girdikten henüz birkaç dakika geçmişti ki tüm ev başına toplanmıştı. Çocukların üçüde böyle bir tecrübeyi yaşadığı için endişeliydi.

"Asıl sorulması gereken şey Voldemort'un fiziki bir bedene kavuşup kavuşmadığı." Dedi Draco.

"Belki de geri gelmesinin başka yollarıda vardır. Emin olana kadar birşey diyemeyiz." Dedi Harry. Hala yara izini tutuyor ve acısı gözlerinden belli oluyordu.

"Kimdi o?" Diye sordu Albus.

"Size bahsettiğim Profesör Quirrell."

"Ama öldü demiştin?" Dedi Lily.

"Bende öyle biliyordum. Gözümün önünde toz olup gitti. Anlam veremiyorum. Ölmüş olmalıydı." Dedi Harry. Grindelwald bir anda asasına sarıldı ve ayağa kalktı.

"Ne oldu?" Diye sordu Hermione.

"Birşeyler oluyor." Dedi Harry.

"Cisimlenme duvarını geçmeye çalıştı biri." Dedi Grindelwald.

"Geçti mi peki?"

"Duvarı kimse geçemez ama önemi yok. İfşa olduk. Birileri yerimizi biliyor." Dedi ve kulakları tırmalayan büyük bir ses duyuldu.

"Harry Potter..." ses bizzat Voldemort'a aitti. Harry, elini yara izine götürüp kendinden geçti ve yere düştü. O sırada malikanenin kapısı büyük bir patlamayla açıldı. Beraberinde duvarın yarısıda yok olmuştu. Grindelwald hemen önlerine geçerek koruma büyüsü yaptı ama arka taraftan başka bir patlama sesi duyuldu. Ardından bir başkası. Herkes kendine bir siper seçerken Harry baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Ginny ve James yanı başında onu korurken diğerleri, evin girişinde açılmış deliklerden oluk oluk içeriye akın eden ölümyiyenlerle mücadele ediyordu. Draco başına isabet eden büyüyle gerisingeri düştü ve bayıldı. Hermione onu korumak için yanına gitmeye çalışırken bacağından bir lanet yedi ve o da yere düştü. Regulus yanlarına gidip korumak istiyordu ama siper aldığı yerden çıkması imkansızdı. Herkes en az 4-5 ölümyiyen ile mücadele ediyordu.

Evin ana girişinden içeriye yaklaşık 2 metre boyunda siyahlar içinde biri girdi. Grindelwald öldüren lanet fırlattı ama adam büyük bir hızla lanetin yolundan çekildi. Ard arda büyülerden adeta buharlaşarak kaçıyordu. Ron sonunda bir lanet isabet ettirdiğinde sanki hiçbirşey olmamış gibi öylece durdu. Kimse ne ile karşı karşıya olduğunu anlayamamıştı Grindelwald hariç. Karşılarında bir vampir vardı. Bir anda Grindelwald'ın dibinde bitip elinin tersiyle yaşlı adamı malikanenin diğer ucuna fırlattı. Ardından Harry'nin yanında gidip Ginny'i fırlattı. Hiçbir büyü, lanet işlemiyordu. Ron çareyi yumruklarda buldu ama ne olduğunu anlayamadan kendini Grindelwald gibi malikanenin diğer ucunda buldu. Başını çok sert çarpmıştı. Gözleri kapanmadan önce gördüğü son şey vampirin elinde bir bıçakla Harry'nin koluna bir kesik atmasıydı. Cebinden bir mendil çıkarıp kana buladı. Sirius bir fırsatını bulduğu anda onu engellemeye çalıştı ama sırtından aldığı bir lanet ile o da yere kapaklandı. Vampir, kana buladığı mendili ağzına götürdü. Siyah pelerinini başından yukarı çekip kara sisler içinde biçim değiştirdi. Normal bir yarasanın 5 katı kadar büyük bir yarasaya dönüşüp kaşla göz arasında kayboldu. Savaşabilen geriye sadece James, Albus, Scorpius, Hugo, Vivien, Pansy ve Narcissa'ydı. James'in gözüne başından kan akan Triss ilişti. Koltuğun arkasında baygın yatıyordu. Ya da James öyle olmasını umuyordu. Elinde bir asası olmadığı için ilk düşenlerden biri Triss olmuştu. Yerde hala baygın yatan babasına baktı. Ginny yanına gidip onu uyandırmaya çalışıyordu. Grindelwald gözlerini yavaş yavaş aralamıştı. Düştüğü yerden doğrulamıyor, bacaklarını hissetmiyordu. O sırada vampir geri geldi. Grindelwald bütün gücünü toplayıp "Mürver asa!" Diye bağırdı. Lily ona doğru fırlatılan 2 lanetin yolundan çevik bir şekilde kaçıp babasının yanına diz çöktü. Elini attığı ilk cebinde mürver asayı bulmuştu. Çıkarıp onlara doğru ağır ağır yürüyen Vampire doğrulttu ve Grindelwald'dan öğrendiği, isabet ettiğinde gülle çarpmış gibi onlarca metre arkaya fırlatan bir büyü yolladı. Vampir her zaman ki gibi büyüye göğüs gerdi ama onlarca metre olmasada 2 metre kadar geriye düştü. Geri kalktığında bunu beklemediği yüzündeki şaşkın ifadeden belli oluyordu.

Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin