Sirius, kadının dürtüklemesiyle uyandı. Masanın izi alnında çıkmıştı resmen.
"En son ne zaman uyudun sen?"
"Hatırlayamıyorum." Dedi Sirius. Alnını ovuşturup, saçlarını düzlemeye çalıştı. Hesabı ödeyip dışarı çıktılar.
"İyi olduğuna emin misin? Cisimlenmeyi kaldıramayabilirsin."
"Sorun değil Lucy. Sen hazırsan bende hazırım. Gidelim." Dedi Sirius. Elini kadının eline koydu ve cisimlendiler.
2 katlı, tamamen ahşaptan yapılma, çürümeye yüz tutmuş çok eski bir evin önüne geldiler. Sirius evin camına yaklaşıp içeriye göz atmak istedi ama çok karanlıktı ve tozlu camdan birşey gözükmüyordu.
"Anlaşılan uzun zamandır ev boş. Üzgünüm Sirius." Dedi Lucy.
"Denemeye değerdi. Cevap aradığım bir kapı daha yüzüme kapandı." Dedi Sirius. Kadının yanına gidip geri cisimleneceklerdi ki sokağın karşısında yaşlı bir kadın seslendi.
"Hey! Hey siz. Kime baktınız?"
Lucy onlara doğru ağır adımlarla ilerleyen yaşlı kadına cevap verdi.
"Buraya Bayan Johanson'u görmeye gelmiştik ama evde yok sanırım uzun zamandır."
"Ah evet. Rosemary birkaç ay önce geri gelmişti. Yaklaşık bir ay önce de hastaneye yatırıldı."
"Hastane mi? Neden?" Diye sordu Sirius.
"O kadarını bilmiyorum. Tek bildiğim hasta olduğuydu. Komşularla pek arası yoktur da. Siz neden sormuştunuz?"
"Şey...biz kızının eski dostlarıyız. Ziyarete gelmiştik. Hangi hastane olduğunu söyleyebilir misiniz?"
"Hm...kızı olduğunu bilmiyordum."
"Uzun zaman önce vefat etti." Dedi Sirius.
"Bunu duyduğuma üzüldüm. St.Mungos'a gittiğini biliyorum o kadar. Uzun zamandır bende görmedim zaten. Umarım yardımcı olmuşumdur." Dedi yaşlı kadın.
"Çok yardımcı oldunuz. Teşekkür ederiz." Dedi Lucy. Yaşlı kadın geldiği yönden geri gitmeye başladığında Sirius'u elinden tutup cisimlendi. Hastaneden içeri girip resepsiyona ulaştılar.
"Rosemary Johanson'un oda numarasını öğrenebilir miyiz?"
"5.kat 107 numara." Dedi Resepsiyondaki kadın. Sirius teşekkür edip merdivenlere yöneldi.
"Sence beni görünce ne tepki verir? Hiçbirşeyi bilmeyen bir adam mı? Herşeyin sorumlusu bir adam mı?"
"Kendine o kadar yüklenme Sirius. Kadının ne kadarını bildiğini bile bilmiyoruz." Dedi Lucy. Teselli edercesine elini omzuna koydu. 5.kata geldiklerinde 107 numaralı odaya girdiler ama boştu. Koridorun başında başka birileriyle konuşan doktorun yanına gittiler.
"Merhaba. Biz 107 numaralı odadaki hastayı ziyarete gelmiştik ama..."
"Bayan Johanson şuan tedavi görüyor. Dilerseniz siz odasına geçin. Tedavisi yaklaşık yarım saat sonra bitecek."
"Teşekkür ederiz." Dedi Lucy. Geri dönüp odadan içeri girdiler. Odada sadece bir yatak ve yanı başında bir sandalye vardı. Sirius yatağın ucuna, Lucy de sandalyeye oturdu. 20 dakika kadar sonra kapı açıldı ve içeriye sedyede bir kadın getirildi. Sirius daha önce hiç görmemişti ama Lucy'nin son gördüğünden bu yana kadın çok değişmişti. Saçları kazınmış, yüzü fazlaca kırışmış 70'li yaşlarında kadını yatağa yatırıldı. Hemşire, kadına yaklaşıp seslendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Dörtlü? ~ Dramione ~ NextGen
FanfictionDraco son anda Voldemort'un Dumbledore'u öldürme emrine karşı gelir ve ölüm yiyenleri Hogwarts'a sokmaz. Hayatı tehlikede olan Draco daha fazla Hogwarts'ta kalamaz ve kendini Harry Ron ve Hermione ile birlikte zorunlu bir şekilde Grimmauld 12 numar...