4.BÖLÜM: KAYBEDİLENLER...

49 15 0
                                    

"27 senedir karşılaştığım farklı insanlara inanmaya ve güvenmeye çalışıyorum...Ve sonra sen geldin...Beni hiç tanımıyordun bile ama kendimi tanıtmak beni mutlu etti...Bu yüzden damarlarında ki küçük deliklerden içeri izinsiz girmeye çalıştım ve seni gördüm...İletişim dediğin buysa eğer, ben bağlantımı kesiyorum...Bu yüzden bağlantımı kesiyorum."

Miley Cyrus-Communication

4.BÖLÜM: "KAYBEDİLENLER..."    (Part1)

-Kaybedenler değil Olric, kaybedilenler...Bizim gibiler için önemli olan budur.

Tarih: Anlatmak, Anlaşılmak.

Saat: 14:06.

"İnsanoğlu, yaşayan tüm canlıların en üstünü olandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnsanoğlu, yaşayan tüm canlıların en üstünü olandır..." derler. Duygularımız vardır mesela. Sonra düşüncelerimiz ve o düşüncelerden doğan seçimlerimiz.

Fakat bence en üstün değil, en çaresiz olan bizleriz. Çünkü özgür değiliz. Yaptığımız seçimlerden, kurduğumuz düşlere kadar. Bizi düşürenler yarın ayağa kalkmamızı bekler bizlerden. Kalktığımızda ise tekrar vurur bize, ta ki tekrar yere düşürene kadar ve maalesef ki biz, bu kısır döngü içinde dolaşır, dolaşır dururuz.

Geceler olur sabah, sabahlar olur gece.

Dün sabah kurduğumuz düşler, yarının gecesinde intihar etmeleri ile beynimizde ölü bulunurlar.

Ve bizler, bu umutsuz insanoğlu, beyninde ceset taşımak suçundan hor görülerek işkenceye maruz bırakılırız.

Acıyı anlamak istiyorsan yaşatana değil, yaşayana bakınız; Çok fazla mutluluk kaybetmek sonucu, attığı her adımda belayı kendisine çeken, kimliği belirsiz kişiler, dün gece saatlerinde ruhen ölümleri gerçekleşmiştir.

Herkesin başı sağ olsun.

"Coşkun ermiş, kalbi olduğu için ölmüş bulunuyor. Hayat oyunlarını gereğinden fazla ciddiye alan merhum, ölümü de aynı ciddiyetle karşıladı. Onun kadar ciddi olmayan biri, böyle bir durumda, hiç olmazsa baygınlıkla yetinebilirdi. Coşkun öldü. Çünkü oyunlar, onun için bir ölüm kalım meselesiydi. Başka türlü yapamazdı: Hayatını ve özellikle ölümünü büyütmek zorundaydı. Bir de şimdi kendisini ciddiye almak zorundayız. Çünkü merhum, güldürmeyi sevdiği kadar, ağlatmayı da severdi." * Sonunda mezarıma yazılacak yazıyı da bulmanın verdiği mutlulukla gülümseyerek okudum ezberlediğim yerleri, tekrar ve tekrar.

Sayfanın arasında kurumuş bir çiçek vardı. Ölüm kokan bu sayfanın arasında öldürmüştüm bu çiçeği de; Sarı bir papatya. Yapraklarını seviyorum sevmiyorum yapmak için kopardığımız bu çiçek, aslında koparıldığı ilk anda ölüp öldükten sonra güzel bir şekilde kokan bir çiçekti.

Sanırım "Değerini kaybettikten sonra anlarız..." sözüne en manidar olanı bu olsa gerekti. Belki de Sevgi, yaşı küçük olmasına rağmen anlaşılmayan değerinin ancak bu şekilde anlaşılacağının farkında olduğundan en sevdiği çiçeğin bu olduğunu ölmeden, birkaç gün önce bana söylemeyi tercih etmişti.

"Kardeşin neden öldü Çığlık abla?" diyen Sevgi ile irkilerek kendime geldim. Yine kendimi geçmişe kaptırmış, onun ne zaman odaya girip bana baktığını bile anlayamamıştım.

 Yine kendimi geçmişe kaptırmış, onun ne zaman odaya girip bana baktığını bile anlayamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Oğuz Atay, Oyunlarla Yaşayanlar alıntı.

Yazar: Laila

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: thee_lailaa

TWITTER: Thee_Laila

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin