14.BÖLÜM: TETİKTE...

9 1 0
                                    

14.BÖLÜM:"TETİKTE..."                     (Part5)

-Gez, göz, arpacık...

Tarih: Sorgu Odası.

Saat: 09: 39.

"Neden umursuyorsun?" diye sordu Olric, benim sessizliğimden yararlanarak. Cevap veremem bu soruna çünkü bende bilmiyorum Sevgili Olric. Sadece gözüm takıldı galiba. Bir önemi olduğunu zannetmiyorum.

Onun bana karşı hissedeceği hayal kırıklığından korkmam mümkün değil çünkü olmaz, olmamalı hatta.

"Hadi Nilay," dedikten sonra Nilay'ın yanına gelmesini bekledi babam ve hiç benimle göz temasına girmeden arkasını dönüp camdan dışarıyı izlemeye başladı.

Şuan bazı şeylerin yanlış gittiğini hissediyorum Olric. Babama itiraz etmek, yanlış anladığını söylemek istiyorum. Nedenler bugün umurumda değil.

Fakat ben ağzımı açar açmaz ne zaman sustuğunu bilmediğim telefonumun tekrar titreyerek çalmasıyla açtığım ağzımı kapatıp ağzıma kadar gelen kelimeleri bir kere daha yutmak zorunda kaldım.

Şimdi sırası değil Olric, şimdi değil.

"Baba-" Baba geleceğim tamam mı? Bak ilk defa kendim isteyerek buraya geleceğim. Söz veriyorum baba. Hem ben ne zaman verdiğim sözleri tutmadım? Sen biliyorsun, sırf anneme söz verdim diye ben seninle vakit geçirdim, evine geldim, hayatıma girmene izin verdim. Biliyorsun baba, biliyorsun değil mi? Bana bilmediğini söyleme. Tamam kızabilirsin, tamam öyle bak bana önemli değil ama böyle hissettirme... Şey gibi, hım... 

Kimsesiz?

Tamam nedenlerin umurumda olmadığını söyledim. Tamam bu seçimi ben yaptım ama bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Bu kadar kötü hissedeceğimi bilmiyordum, daha çocuğum ben. Biyolojik anlamda ben senin kızınım ve kırk yaşına da gelsem ben senin çocuğunum baba. Çocuk haklarından yararlanmak istiyorum, tabi öyle bir şey varsa...

"Nilay, buraya gel!" Sert sesi susmamı sağlarken, ilk defa şuan onun yanında Nilay değil de ben olmalıymışım gibi hissediyorum.

Bir annenin çocuğu olmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum Olric. O yüzden annem öldüğünden beridir artık bir annenin çocuğu olamayacağımdan dolayı çok üzülüyorum. Fakat bir babanın çocuğu olmanın ne demek olduğunu bilmiyorum. Bunun ne demek olduğunu bilmediğim gibi eksikliğini de hiç hissetmedim.

Bunun nedeninin ne olduğunu bilmiyorum ama artık nasıl hissettirdiğini biliyorum.

Kötüymüş kısaca... Biraz da üzüyor beni. Açık konuşmak gerekirse zamanı geriye almak isterdim doğrusu ama keşke sözleri önemli değil bugün. Olmuş ile ölmüşe çare yok.

Günay'a yazık olacak... ve Sevgi'ye... Babam bile bu olanları bilseydi, eminim o da bu Sevgi için bir şeyler yapmaya çalışırdı. Herkes gibi onun da yaşanılanlardan dolayı pişman olduğunu düşünüyorum belki de böyle düşünüp sadece kendimi kandırmaya çalışıyorumdur bilemem tabi ama... Her neyse, yanımda olanları kurtaracağım.

Gerisi hiç önemli değ-

Yavaşça dolan gözlerimi sakinleştirmeye çalışıp odadan dışarıya çıktım ve kimseye bakmadan evden çıktım. Yoldan çevirdiğim taksiye atlayıp evden uzaklaşırken kafamın dağılmamasına özen gösterip telefonumu cebimden çıkarttım.

2 Cevapsız Arama.

İkisi de Günay'a yani, adamlara aitti. Onları tekrar aradığımda açan kimsenin olmamasıyla artık iyice sabrımın tükendiğini ve avazım çıktığı kadar bağırabileceğimi düşündüm fakat insanın beyninin olması, aklının çalışması böyle zamanlarda çok önemliydi.

Aklıma ihtiyacım var...

Kontrol, kontrol...

"Oo..." dedi tanıdık fakat yabancı bir ses alayla. "Siz benim aramalarımı açar mıydınız Çığlık hanım?" Alaylarını ve keyifli sesine karşı sabretmeye çalışmak için birkaç kere derin nefesler aldım.

 "Siz benim aramalarımı açar mıydınız Çığlık hanım?" Alaylarını ve keyifli sesine karşı sabretmeye çalışmak için birkaç kere derin nefesler aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Goriot Baba, Honoré de Balzac alıntı.

Yazar: LAILA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: qteang

TWITTER: qteangg

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin