13.BÖLÜM: RUS RULETİ...

8 1 0
                                    

13.BÖLÜM: "RUS RULETİ..."                    (Part8)

- Ya şundadır ya bunda...

Tarih: Körebe.

Saat: 05: 48.

Ah be baba, neler olduğunu bir bilsen! Sana bir anlatabilsem... Keşke böyle olmasaydık.

"Şey...aslında..." Sevgili beynim, biliyorum şuan mantıklı düşünemeyecek kadar Günay dolusun fakat sana ihtiyacım var. "... ben... birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmayı planlıyorum," dedikten sonra babamın ve Nilay'ın gazozlarından bir yudum daha almalarını izledim. "Bir arkadaşımla gidiyoruz. Kafa dağıtmak için. Son yaşananları biliyorsun." Annem ölmüştü ya hani baba, hatırladın mı? Bana sorma, ben hiç unutamıyorum. "Sana haber vermek istedim. Artık görüşmek zorunda değiliz ama ararsın, ulaşamazsın falan Damat'ı evime gelmesi için zorlama. Onca derdimin arasında, bir de seninkilerle uğraşmayayım." O kadar çok derdim var ki baba bir bilsen..!

Dertlerim çeşit çeşit olsa da hepsi toplanıp bir araya geldiğinde Günay oluşuyor. Derdim Günay iken dermanımın tek Günay olması ne kadar ironi değil mi?

"Hayır efendim... Hiçbir yere gidemezsin. İzin vermiyorum," dedi babam öfkeyle bardağındaki gazozunu sonuna kadar içerken. Rahatlamış bir şekilde derin bir nefes alırken o sırada gözlerini hiç kırpmadan bana bakıp beni izleyen Nilay ile göz göze geldiğimde, çaktırmamak için önüme döndüm.

"Farkındaysan senden izin almak için gelmedim buraya. İnsan gibi haber veriyorum, bence değerimi bil..." dedim bende kaşlarımı çatıp ona bakarken. Babamın bakışları yumuşadı ve bir süre yüzümü izledi.

"Biliyorum kızım. Değerini biliyorum. Bundan dolayı da çok mutluyum, teşekkür ederim. Fakat güvenliğin için en azından bizimkilerden birini yanında göndermemi istemez misin? Hem sana orada da yardımcı olur." Değerimi ne zaman bildin ki şuan bileceksin baba? İçimden sana kaç kere baba derken, dışımdan bunu söyleyememek o kadar zor ki...Bu durumu fark ettin mi acaba?

"Gerek yok. Dediğim gibi uzak dur. Çok sürmez zaten, birkaç hafta falan..." Belki de sonsuz bir yolculuğa çıkarım be baba... Bana da bahane olmuş olur hem... Biliyorsun Sevgi'yi çok özledim. Annemi de öyle... Günay'da giderse yapamam be baba ben buralarda...B ir tane daha Sevgi'nin ölümüne katlanamam... Belki o zaman değerimi bilirsin. Bir dua edersin. Mezarıma gelirsin, çiçekler dikersin. En sevdiğim çiçeğin ne olduğunu biliyor musun? Genelde sevdiklerinin mezarına gelenler öyle yapar... Ama sen kesin bilmiyorsundur şimdi. Olsun be baba, bu da dert değil. Madem öyle, bari renkli olmasına özen göster. Her geldiğinde de sulamayı unutma.

Islanmış toprak severim ben... O kokuya aşığım ben baba. Mezarda da olsam, beni onsuz bırakma.

 Mezarda da olsam, beni onsuz bırakma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna alıntı.

Yazar: LAİLA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: THE_LAILA

TWITTER: THE_LAILA

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin