14.BÖLÜM: TETİKTE...

9 1 0
                                    

14.BÖLÜM:"TETİKTE..."                               (Part3)

-Gez, göz, arpacık...

Tarih: Sorgu Odası.

Saat: 09: 39.

Bu zamana kadar yapmadığım şeylerin bedelini ödedim ben, bırakın ilk defa bende yaptığım bir şeyin bedelini ödeyeyim. Hazırım buna, sadece izin verin ben yolumda gideyim.

Sessizce oturduğum yerden kalktım ve apar topar çalışma masasına doğru yürümeye başladım; Birkaç çekmecenin içinde işe yarar hiçbir şey yoktu... Önüme gelen saçları sinirle yüzümden çekerek titreyen ellerimi umursamamaya çalıştım.

Biraz daha...

Lütfen Allah'ım... biraz daha dayanmalıyım.

Çok az vaktim kaldı...

Odada koşuşturuyor, dolapları kurcalıyor, çekmecedeki her şeyi aşağıya deviriyordum. Artık sesin çıkması önemli değildi. Kendimi telkin edebilecek durumda değildim. İçimdeki sesi bırakın, Olric bile sakin olmamı söyleyemiyordu.

Bilmediğim dosyalar, üstü kapalı zarflar, kalemler, kağıtlar...

Bir ara kollarımı sırıyıp camların bulunduğu mermerlerde ve duvarlarda asılı olarak duran çiçeklerin topraklarını bile karıştırdım fakat anahtardan tek biz iz bile yoktu. Gerçi nasıl bir anahtar olduğunu bile bilmiyordum.

Doğru bir şeyi aradığımdan bile şüpheliyim Olric...

O sırada kitapların bulunduğu dolapta bulunan ve bu eve ilk geldiğimizde bana okuduğu kitapta takılı kaldı gözlerim...

"Eliyle yüreğine vurdu, 'Her şey burada' diye ekledi. 'Benim canım iki kızımdadır. Onlar eğleniyorsa, mutluysa, güzel giyinmişse, halılar üstünde yürüyorsa, ben şu ya da bu kumaşı giymişim, şurada ya da burada yatmışım, ne önemi var? Onların yeri sıcaksa, ben üşümem; onlar gülüyorlarsa benim canım sıkılmaz. Kederlerim yalnız onların kederleridir. Siz de baba olduğunuz zaman, çocuklarınızın cıvıldaştıklarını işitip de içinizden, 'Bunlar benden çıktı' dediğiniz zaman, bu küçük yaratıkların kanınızın her bir damlasına bağlı olduğunu, onun en iyi yanını oluşturduğunu sezdiğiniz zaman, onlar yürüdükçe kendiniz de hareket ettiğinizi sanacaksınız, böyledir bu! Sesleri, sesime yanıt verir her yerde."*

Kitaba doğru baktım ve elime alıp kapağında göz gezdirmeye başladım; Buraya ilk gelişimi hatırlayıp babamın bu sayfaların arasında bana satırları okurken ki hali ve sesi zihnimde yankılanmaya başladı.

Keşke ana karakterin bu düşüncelerine sen sahip olabilseydin baba..! O zamanlar bunu ne kadar çok istediğimi hatırladım.

Kitabı açtığımda ise sayfaların ortalarının yırtılmış olduğunu fark ettim. Yırtık sayfalar, bana okuduğu satırlardan oluşuyordu.

Yırtık sayfalarda ise demirden ince bir anahtarlıkla bağlanmış olan irili ufaklı veya küçüklü büyüklü karışık bir şekilde sıralanmış olan anahtarlar yer alıyordu. Bazıları normal anahtar iken, bazılarının ise özel yapım olduğu belli oluyordu.

Anahtarları elime alıp kitabı yanımda duran boş sehpanın üstüne bırakıp fazla ses çıkartmamaya özen göstererek kasanın bulunduğu dolaba doğru ilerlemeye başladım. Bu eve önceden gelip çoğu eşyanın yerini önceden öğrenmeme bu kadar sevineceğimi ve bana bir gün bu bilginin bu kadar işime yarayabileceğini hiç düşünmezdim.

Yarının konusu şimdiden belli be Sevgili Olric..: Nedenler, seçimler ve bedeller.

: Nedenler, seçimler ve bedeller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Goriot Baba, Honoré de Balzac alıntı.

Yazar: LAILA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: qteang

TWITTER: qteangg

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin