10.BÖLÜM: RUHTAKİ CESET...

14 5 0
                                    

10.BÖLÜM: "RUHTAKİ CESET..."                                        (Part2)

-O ince çizgi...

Tarih: İpteki Cambaz.

Saat: 12:00.

Tam bu sırada, birinin beni sudan çektiğini ve soğuk bir zemine yatırdıklarını hissettim. Etrafımda ki uğultuları net olarak algılayamasam da göğsüme uygulanan ritimli baskıyla uyumaya hazırlanan zihnimi uyandırdı. Annemin karşımda duran hayali tuzla buz olup parçalara ayrılırken, o parçaların arasından giren ince ışıklar sayesinde gözlerimi kırpıştırarak açtım ve bana telaşla bakan Günay'la göz göze geldim.

Endişeli gözlerle bana bakıyor ve avuçlarının arasına almış olduğu yüzümü inceliyordu. Dudaklarının kıpırdanmasıyla bana bir şeyler söylediğini anlasam da buğulanan zihnimle düşünmek oldukça zordu. Bu yüzden hiçbir çaba sarf etmeden onun yüzüne bakmaya devam ettim.

Nefesimi tuttuğum süre boyunca yanımda duran Azrail, tırpanını sallayarak yanımdan uzaklaştı ve tepetaklak olmuş ömrüm, temkinli hareketlerle bana yaklaşarak küçük bir nefes emanet etti; Bu sayede ağzımın içine giren o minik hava kalbimi attırdı ve göğüs kafesim hızla inip kalktı. Ağzıma gelen sularla ve bir anda girdiğim öksürük kriziyle sırtımı zeminden kaldırmaya çalışırken, can havliyle Günay'ın tişörtünün yakasına tek elimi sardım ve öksürüklerimin arasından almaya çalıştığım derin nefeslerle ona sokulup bitap düşmüş bir halde kafamı göğsüne yasladım.

"Bana bak..." dedi endişeli bir sesle Günay ve kafamı, yasladığım göğsünden ayırarak beni, kendisine bakmaya zorladı. "İyi misin? Bana bak, Çığlık." Hala ağzımdan kaçan küçük öksürükler ve aldığım zar zor nefeslerle o kadar kendimde değildim ki Günay'ın endişeyle bana bakıp benden cevap beklediğini anlasam da şimdilik karşılık verebilecek durumda değildim. 

Bu yüzden sadece, kafamı olumlu bir şekilde oynatarak gözlerinde artan endişeye bir son vermek istedim fakat öksürük krizlerimin ardından ağrıyan boğazım ile yüzümü buruşturdum ve bunu gören Günay, endişesine endişe katarak beni tek hamlede kucağına alıp yüzme havuzunun bulunduğu binadan dışarıya otoparkların bulunduğu yere doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Beni sarsmamaya ve hızlı olmaya özen gösteriyordu.

Uykusuz geçen birkaç günün ardından aslında bugün bu spor salonuna, sırf biraz olsun rahatlayabilmek ve kendime gelebilmek için gelmiş olsam da işler, planladığım gibi gitmemiş ve kimsenin tesiri altında kalmadan güneşin hiç doğmadığı ve karanlığın mutlak olduğu bir yere adım adım ilerlemek için harekete geçmiştim.

"Geçecek, geçecek..." 

---🐞---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

Yazar: LAİLA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: THE_LAILA

TWITTER: THE_LAILA

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin