15.BÖLÜM:"KAYBETME(K)..." (Part6)
-Nedenler, seçimler ve bedelleri...
Tarih: Yalancı(lar).
Saat: 16: 07.
Hatırladın mı o günleri... Öyle yıllar öncesinden değil, yalnızca birkaç ay öncesinden bahsediyorum. Hatırlamaman için bir sebep olmamalı.
Soğuk olduğunu hatırlıyorum ben mesela... O gün hava baya soğuktu. Bende öyleydim gerçi... Yalnızca havanın soğukluğundan değil, ruhumun soğukluğundan da üşümeye başlamıştım. Sanırım ruhumun çürümeye başladığı zamanlardı.
Ben o zamanlar çürüdüğümü bile hissetmiyordum.
O da aynı Yağız gibi giyinmişti; Tabi daha serseri, daha dağınık gelmişti gözüme. Dedim ya galiba insanlar benim dağınık halimi görünce toparlaması kendilerine kalır diye bana yanaşmıyorlar diye, inan bana o, o kadar dağınıktı ki bırakın ondan beni toparlamasını istemeyi, onu ve kızını toparlamak bana düşmüştü.
Yüklerim artmaya devam ediyordu.
Fakat hayat öyle bir şeyle gelmişti ki bana, siz deyin başından aşağı kaynar su, ben diyeyim ayaklarımı soktuğum buz gibi su... Öyle bir titreyiş, öyle bir hissiyat.
Gülsem mi yoksa ağlasam mı bilemiyorum ama hayatın kendi elleriyle benden aldığı Sevgi'yi, yıllar sonra öldüğü yaşta, sevdiğim adamın kızı olarak kendi elleriyle bana sunması komik mi yoksa trajedi komik mi desem bilemedim.
"Merak etme," diyerek sakin bir ses tonuyla konuştu Yağız. Gamzesini çıkartacak kadar olan gülümsemeyle bana bakıyordu. Kucağımda ki yastığımı saran ellerimden birinin üstüne elini koyarak sıcaklığını hissetmemi sağladı fakat Günay'dan başka hiçbir ten onun hissettirdiği kadar sıcacık hissettirmiyordu.
Toprağın kokusunu özlüyorum Olric... Yağan şiddetli bir rüzgarın ardından burnuma gelen o tanıdık ıslak toprak kokusunu... Ona sarılmayı özlüyorum ve onun sıcaklığını. Sessizliğimizden doğan harfler tanımsız... Anlamsız bakışlarımızı...
Keşke onun hakkında daha çok şey sorsaydım, bilseydim ve ona da bir şeyler söyleseydim. Keşke dedirttirmeyecek şeyler...
"Seni seviyorum..." diyebilseydim ona ve hiçbir mimiğini kaçırmadan onu izleseydim veya "Özür dilerim ama sana hala kırgınım..." diyebilseydim. Sormasını beklemeden, ilk defa birine hislerim karşısında dürüst olabilseydim. "O günü hatırlıyor musun, Sevmeler ve Sevilmeler tarihini? Hani bana "Sevgi Sarp değil." demiştin. "Sevgi Sarp değil. Hem o isterse, karşısında bulabileceği bir annesi var." İşte ben buna çok kırıldım be..." diyebilseydim.
Galiba değişen yalnızca zaman.
Yağız'ın hala tuttuğu elimi yavaşça çekerek önüme gelen saçları geri attım. "Eski polis olan bir arkadaşım neredeyse gelmek üzeredir. İpek her saat başı arandığını söylemişti, bugün de aradılar mı?" En çok da bundan korkuyordum Olric, işte sonunda gerçekleşti! Ben seni unutamamaktan yakınırken, zaman beni sensizliğe çoktan alıştırdı. Öyle ki artık zihnim dayanabilmem için hayallerimde, anılarımda, düşüncelerimde seni yaşatmaya çalışıyor. Dokunamazsın belki ama anılarında hep onu hatırlayacaksın diyerek, bir umudun daha peşine takılıp yıllarımı heba etmemi benden istiyor.
Yapmayacağım diyerek başladığım yolda, yapmaya çalıştığımı yeni yeni fark ediyorum.
"Bugün aramadılar," dedim kısık bir sesle. Onu o kadar özlemiştim ki zihnime her düştüğünde onda takılıp kalıyor, gerçeğini unutuveriyordum. "Bugün hiç aramadılar..." Tedirgindim... Ve tedirginliğim onlara da geçmiş olacak ki Yağız ile İpek sessizce birbirleriyle bakıştılar fakat bakışmalarını bozan şey çalan kapı zilimin sesiydi.
Biraz sonra ellerindeki aletlerle beş kişilik ekip geldi. Kısa bir tanışmanın ardından aletleri çıkartırken, herkesin gözü duvarımdaki saatle, sessiz telefonum arasında gidip gelmekteydi.
"En son ne zaman konuştunuz Çığlık hanım?" diye sordu Esra ismindeki bir kadın. 30'lu yaşlarında, esmer güzeli denebilecek bir kadındı. Ara ara bana soru soruyor, verdiğim cevaplara göre de arkadaşlarını yönlendiriyordu.
Tedirginlikle Yağız'a baktım. Güven dolu gözlerle bana gülümsedi. O sırada İpek bana sarılmış ve rahatlamamı sağlamaya çalışıyordu.
"Sanırım dündü...Öğlen vakitlerinde." Konuşmanın her zaman ki içeriğini onlara anlatırken tekrar boğazım düğümlenmiş, yutkunmakta zorlanmıştım.
---🐞---
*Goriot Baba, Honoré de Balzac alıntı.
Yazar: LAILA
BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;
INSTAGRAM: qteang
TWITTER: qteangg
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK
RomanceHER GÜN AYNI SAATTE YENİ BÖLÜMLER PARTLAR HALİNDE GÜNCELLENİYOR! ---------------------------------------------------------- ACIDAN DOĞAN ACINASI VARLIKLAR SERİSİ -SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK: Bir annenin rahmine düşen benlik, öğrendiği gerçekler karşısında...