10.BÖLÜM: "RUHTAKİ CESET..." (Part4)
-O ince çizgi...
Tarih: İpteki Cambaz.
Saat: 12:00.
Zaman kavramını yitiren zihnim, hala kendisine gelmekte zorlanıyordu. Bu yüzden o otoparkta, biz ne kadar süre böyle kaldık bilmiyordum ama Günay, sanki kucağında birini taşımıyormuşçasına kolaylıkla dizlerinin üstünden kalktı ve bana hiç bakmadan cebinden anahtarı çıkartıp düğmesine bastı. Arabanın kilidinin açılma sesi, bu sessiz otoparkta yankılanırken sesin geldiği yere doğru ilerlemeye başladı.
O an anlamıştım; Tek bir dokunuşum ve kelimem, sadece rahatlamasına yetmişti. Aklında ki sorular birbirini kovalıyor, Günay aralarından birini seçip sormak istese de, bunu yapmak istemiyordu. Vücudu yine gerilmiş, kahveleri gölgelenmiş fakat benim ona sığındığım gibi bana sığınmaktan kaçınmış, düşünceli ve sessiz bir hale bürünmüştü.
Arabanın kapısını açtı ve beni arkaya yatırıp ayaklarımı uzatmamı sağladı. Araba oldukça geniş ve ferahtı. Bu, bahsettiği Moruk denilen adamın ona vereceği araba olmalıydı. Günay tek bir kelime etmeden arkamdan kapıyı kapatırken sırtımı kapının olduğu yere yaslayıp önüme, şoför koltuğuna oturmuş olan Günay'ın yüzünü görebilmek için arabanın dışında kalan aynadan ona baktım.
Günay ona baktığımı hissetmiş olmalıydı ki, aynadan göz göze geldik fakat bu, birkaç saniyeden fazla sürmedi. Onun bakışları tekrar yola dönerken, sessizliğini korumakta kararlıydı. Bu yüzden bende sessizliğimi koruyup sadece onu izlemekle yetindim.
Cadde boyunca denk geldiğimiz trafik lambası sayesinde araba dururken, Günay torpido gözüne uzanıp içinden sarılmış ve hiç kullanılmamış olduğu belli olan küçük bir havluyu alıp bana dönmeden arkaya doğru uzattı; "Kurulan."
"Teşekkür ederim." Günay cevap vermeden sadece kafasını sallamakla yetindi ve ben, almış olduğum havlunun etiketini çıkartıp ıslak saçımı kurularken, Günay'ın beni apar topar spor salonundan çıkartırken kıyafetlerimi ve kişisel eşyalarımı dolabımda unuttuğumu ve mayoyla çıktığımı daha yeni fark ettim. İzlenilme hissiyle aynaya bakarken Günay'ın bakışları üstümde dolandı ve o da yeni fark etmiş gibi durakladı. Gözleri bir anda üstümden gözlerime değdi fakat arkadan gelen korna sesiyle ikimizin de dikkati dağılmıştı.
Araba sessizce ilerlemeye devam ederken, gözlerimi aynadaki Günay'dan çekip kafamı cama yasladım ve dışarısını izlemeye başladım. Ağaçların yeşillikleri yavaşça kurumaya başlamış, bugün mavi gökyüzünde Güneş asılı kalmış ve birkaç çocuğun parkın içinde koşuşturduklarını görmüştüm.
Sessiz yolculuğumuz çok geçmeden sona ermiş ve kalabalığın arasından bize gülümseyerek el sallayan Sevgi'yi görmemle gülümsemem yüzüme yerleşmişti. Günay arabadan çıkıp koşarak bize gelen Sevgi'ye sarılıp saçlarına öpücükler koyarken onunda az önceki gergin ve düşünceli halinin biraz olsun dağıldığını anlamıştım.
"Çığlık abla..." diye bana seslendi Sevgi neşeyle ve Günay'ın kapısını açmasını beklemeden içeriye atlayıp bana sarıldı. Ağzımdan kaçan kıkırtılara Sevgi'nin kahkahaları da eklenince de arabadaki sessizlik kırılmış ve Sevgi'nin heyecanlı okul gününü anlatmasıyla dolmuştu. Ben, Sevgi'nin anlatımıyla kahkahalara boğulurken Günay ise sessizce bizi izliyor ve dinliyordu. Böylece çok geçmeden eve varmıştık bile.
Ben üstümü değiştirmek için odama girerken kapımın tıklanmasıyla kafamı kapıya doğru çevirdim ve Sevgi'nin araladığı kapıdan kafasını uzatıp bana baktığını gördüm. Gülümseyerek yatağıma otururken Sevgi'nin gelmesi için elimle işaret ettim.
Sevgi içeriye girdi. Arkasından kapıyı kapatıp bana doğru geldi ve yanıma, yatağın diğer ucuna oturup bana baktı. Yüzünde her zaman olan gülümsemesine nazaran bu sefer, söyleyeceği şeyde tereddüt ediyor gibiydi.
Onu rahatlatabilmek için küçük bedenini iyice kendime doğru çektim ve saçlarını okşayıp öpmeye başladım. Küçük bedeni kıvrıldı, kucağıma yerleşti ve kafasını göğsüme koyarak aşağıdan bana bakmaya başladı.
"Ölüm nedir?"
---🐞---
Yazar: LAİLA
BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;
INSTAGRAM: THE_LAILA
TWITTER: THE_LAILA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK
RomansaHER GÜN AYNI SAATTE YENİ BÖLÜMLER PARTLAR HALİNDE GÜNCELLENİYOR! ---------------------------------------------------------- ACIDAN DOĞAN ACINASI VARLIKLAR SERİSİ -SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK: Bir annenin rahmine düşen benlik, öğrendiği gerçekler karşısında...