19.BÖLÜM: 2022'NİN İLK GÜNEŞİ...

5 1 0
                                    

19.BÖLÜM:"2022'NİN İLK GÜNEŞİ..."                 (Part4)

-Beraber nice senelere!

Tarih: İlk.

Saat: 07: 19.

"Aynen öyle," diyerek kafa salladı sözlerime. "Ve son olarak Club, yani Sinek... Köylüler sınıfıdır. Bizim değiş tokuş kartlarımız yani. Örgütün işleyişi ve anlaşmalarımızın büyüklüğüne göre kısasa kısas yöntemi uygularız. Yani..." diyerek bir avucumu açtı ve sıkmadan bileğimi tutarak gözlerimin içine baktı. "Eğer seni almak istersem, sana değecek bir ülke vermem gerekir..." dedikten sonra Club kartını avuçlarımın içine bırakarak bileğimi bıraktı.

"Lakaplar peki... Yağız'a Jack diyorsun mesela?"

"Örgüt kişisel duygulara veya kişiliğine önem vermez. Mantıklı veya mantıksız, doğru veya yanlış hiç umursamadan sadece verilen emirleri uygulamanı ister... Bir robot gibi," diyerek cevapladı.

"Filmlerde robotlar sonradan insanlara savaş açar ama?" Günay sesli bir fakat keyiften uzak olan bir kahkaha atıp gözlerini benden çekerek karşıya baktı.

"Ve o robotlar filmin sonunda ölmüş olurlar, değil mi?" Verdiği cevapla birlikte bende susup karşıda ki manzaraya baktım fakat ikimizde önümüzdeki güzelliği göremeyecek kadar karanlıkta kıstırılmıştık.

"İskambil kağıtlarında Vale, ünlü komutan demektir. Sana örgütün kartları sevdiğinden bahsetmiştim. İşte örgüt, seni istediği kıvama getirene kadar bir oyun hamuru gibi oynamaya başlar seninle... Kimliğini yok eder, aileni, arkadaşlarını ve sevdiklerini... Seni yeniden dünyaya getirir. Yeniden doğar ve büyürsün. Ailen de arkadaşların da sevdiğin de sadece örgüttür. Bu yüzden düşman veya dost kavramın yoktur. Bir gün, eğer senden isterlerse çok sevdiğin birini bile öldürebilirsin. Yapmamak diye bir seçeneğin yoktur çünkü düşünmeni istemezler. İnsan olduğunu önce sana sonra da kendilerine unuttururlar." Korkudan buz kesmiş bir vaziyetteydim fakat hava, beni donduracak kadar soğuk değildi. Belki de beni bu kadar korkutan şey Günay'ın ta kendisiydi. Sevdiğim adamın bilmediğim sırlarını dinlerken, acaba onu bu şekilde tanısaydım yine de sevebilir miydim yoksa arkama bile kaçmadan kaçar mıydım bilemiyordum.

Sırlar konuşuldukça aramızdaki mesafeler inecek diye düşünürken, şimdi ne kendimden ne de sevgimden emin değildim.

"Yağız'da..." dedi uzun bir sessizliğin ardından. "bu Vale'lerden birisidir. Benim için çalışır. Bazen lakapları üst sınıfından birisi verir, bazense sen kendini yaratırsın. Ama örgüt kendisini yaratanı sevmez, küllerinden doğan Anka kuşu gibi düşünürler seni ve bu yaptığını itaatsizlik gibi görürler. Seni asice bulup cezalandırmak isterler. Yağız'ın da lakabını ben verdim. Vale sınıfına girdiğini öğrendiğimde, insanlar tarafından bu lakapla bilinsin istedim fakat liderlerin lakaplarından da anlayacağın gibi daha çok şehir lakabı verirler sana...Bir de liderlerin sağ kolları kendi dillerine özgü sayılar verirler. Onlar da lakap sayılır tabi."

"Zero gibi?" Günay'ı ilk bulduğumuzda Yağız ona bu şekilde hitap etmişti.

"Evet, Zero gibi."

"Birkaç kere İstanbul'a da Kral dediklerini duymuştum?" dedim soru sorar gibi.

"Papaz ve Kız kartlarından dolayı; Kral, Tanrı veya Kraliçe, Tanrıça... Fakat Tanrı ve Tanrıça'yı kullanacak kadar önemli birisi olmadı şimdiye kadar. Krasnodar ve diğer liderler de Kral'dırlar."

"Pekisen kimsin?" diyerek bana dönmesini sağladım. "Sen bu örgütün tam olarakneresindesin, Zero?" 

 "Sen bu örgütün tam olarakneresindesin, Zero?" 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Cemal Süreya, Roman Okudum Seni Düşündüm alıntı.

Yazar: LAILA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: qteang

TWITTER: qteangg

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin