9.BÖLÜM: KADER VE KEDER...

33 14 0
                                    

9.BÖLÜM: "KADER VE KEDER..."                                       (Part1)

-Aşk,ciddi bir hastalıktır... *

Tarih: Yatağın Altındaki Canavar.

Saat: 21:21.

🌼

Ayva sarı, nar kırmızı sonbahar!

Her yıl biraz daha benimsediğim.

Ne dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?

Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?


Neylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak, 


Taht misali o musalla taşında...

🌼

Korkularımız var Olric, korkularımız... Her güzel şeyin sonu onlar, korkularımız; Bir korku filmi izlerken veya bir gecenin karanlığı ile bakışırken açığa çıkan korku değil bunlar... Günün en güzel anında, günün en güzel saatlerinde, kulağa en güzel gelen bir şiirin mısrasın da veya gözlerimizin gezindiği en güzel romanın birkaç kelimesinde gizli bu korkular...

Tam bugün, burada, ben yine korkuyorum, Olric; Üstelik neyden korktuğumu bilmeden korkmaya devam ediyorum...

Bir elimde şarap, diğer elimde Günay'dan bana gelen o not kağıdı, gözlerim ise karşımdaki sehpada duran Korkuyu Beklerken kitabında asılı kaldı; Saatler ilerlerken gökyüzündeki karanlık ağırlaşarak yok olmaya başlıyor, neredeyse sabah olacak fakat ben, saat 02:23'e tutulup kalmış bir haldeyim. Neye veya niye içtiğimi sormayın zira sadece, kendime içtiğimi biliyorum.

Anladığınız üzere yine, kendimi anlayamadığım o zamanların birisindeyim; Anlatmaya ve anlaşılmaya ihtiyacım var.

"Korkuyoruz..." diyordu, sehpanın başka bir ucundaki kitabın arasındaki sayfaların arasından. "Korkuyoruz, düşünmekten ve sevmekten..." * Gülümsedim. Yine biri, benim yerime anlamıştı meseleyi. Sanırım benim gibi insanlara, sadece sevilmek yetmiyordu. Bizlerin, korkmadan sevilmeye ihtiyacı vardı.

Notu elimden bıraktım ve savrularak yere düşmesini izledim, sonra da kendimi yavaşça boşluğa bırakarak koltuğa yattım; Kafamı, koltuktaki yastıklardan birinin üstüne koyup ayaklarımı iyice kendime doğru çektikten sonra cenin pozisyonu aldım. O sırada hala elimde olan bardağın içindeki şarap, yere doğru dökülüverdi.

 O sırada hala elimde olan bardağın içindeki şarap, yere doğru dökülüverdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Oğuz Atay, Tutunamayanlar alıntı.

**Cahit Sıtkı Tarancı, Yaş 35 Yolun Yarısı Eder alıntı.


Yazar: LAİLA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: THE_LAILA

TWITTER: THE_LAILA

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin