10.BÖLÜM: "RUHTAKİ CESET..." (Part6)
-O ince çizgi...
Tarih: İpteki Cambaz.
Saat: 12:00.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
Dökme göz yaşlarını
Kaderin bu olsa da,
Masallara tutun sen
Mutlu sonlara tutun sen...
Sevgi'nin saçlarını okşayıp öpücükler kondurdum ve anneme baktım; Karşımda her zamanki sallanan sandalyesine oturmuş, buruk bir gülümsemeyle dizlerine yatmış küçüklüğümün saçlarını okşayıp ninnisini söylüyordu.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
O güzel kokunla sar etrafını
Renkli çiçekler büyüt dallarında
Kötü kalpli cadıların hepsi senden uzakta
Sen söğüt ağacısın unutma..!
Varoluş ile yok oluş arasında kalan o ince ipte dolanan benliğim, acıyla haykırırken geçmişte binlerce parçaya ayrılmış küçüklüğüm anılara tutunmaya çalışıyordu. Gelecek, geçmişin gölgesinde yetişti ve şimdi gelecek, kayıp ve kimsesizdi.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
Hissediyor musun seni izleyen Tanrı'yı?
Ruhunu sarıp sarmalayan parmaklarını?
Senin için okunan duaları?
Sevgili söğüt ağacı...
Bir piyanist piyanosunun tuşlarına dokundu, odaya hüzünlü bir melodi yayıldı. Küçüklüğüm karşıma dikildi, şimdi o da kırıktı.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
Duyulmuyor iç çekişlerin
Gizleyemediğin gözyaşların
Karanlıkta çıkan korkuların
Ah, söğüt ağacı...
Etraf silikleşti ve çevremdeki sesler hüküm giydi. Zihnimin bir parçasında kar hala yağıyordu. Soğuk ruhumu okşuyor, kimsesizler mezarlığına gömülen anılarımın toprağı şimdi, göğsümde kıvrılan küçük bedenin göz yaşlarından besleniyordu.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
Rüzgar dalgalandırsın dallarını
Dalların olsun kanat
Yeter ki dinsin bu gözyaşların
Yeter ki dinsin bu korkuların
Acı, küçük bir çocuğun benliğinden beslenirken bir kadının ruhunda yetişiyordu. Bazı ölümlerin nedeni acı değil, acıyı çektirendi.
Söğüt ağacı, söğüt ağacı
Göz yaşların olmuş sana nehir
Ailen yanında,
Kötü kalpli cadılar senden uzakta
Sen ki, ağlayan söğüt ağacı...
Nefes aldım:
Vardım.
Buradaydım.
Yaşıyordum.
Nefes verdim:
Yoktum.
Karanlıktaydım.
Yaşamıyordum.
Akrep ile yelkovan arasında can çekişen zaman değil, bendim. Varlığım ve yokluğum arasında kala kalmış, cambazı yerinden itip sahnede ben yerimi almıştım; Önüm kıştı, arkam ise yaz.
Önümde gelecek vardı, arkamda ise ayağımda prangalarla sarılmış ve geleceğime bir sarmaşık gibi dolanmaya çalışan geçmişim; Yavaş yavaş, adım adım. Her saniye, her nefeste, her seste, her benlikte...Önümdü, arkamdı, sağımdı, solumdu ve ebe bendim.
Küçük bir kız çocuğunun akıttığı göz yaşları nehir oldu, içinde boğuldum; Küçük kızım ölüyordu, küçük bir kadın doğuyordu.
Ben ki ağlayan söğüt ağacıydım.
---🐞---
Yazar: LAİLA
BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;
INSTAGRAM: THE_LAILA
TWITTER: THE_LAILA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK
RomanceHER GÜN AYNI SAATTE YENİ BÖLÜMLER PARTLAR HALİNDE GÜNCELLENİYOR! ---------------------------------------------------------- ACIDAN DOĞAN ACINASI VARLIKLAR SERİSİ -SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK: Bir annenin rahmine düşen benlik, öğrendiği gerçekler karşısında...