19.BÖLÜM:"2022'NİN İLK GÜNEŞİ..." (Part3)
-Beraber nice senelere!
Tarih: İlk.
Saat: 07: 19.
Aslında biraz daha zaman vermek istiyordum. Ona değil, kendime. Çok yalnızdım, çok özlemiştim, çok pişmandım.
İlk defa değildi bu sessiz kalışım, ilk defa değildi yalnızlığım, ilk defa değildi kimsesizliğim.
Kanadı kırık bir kuşun uçma ümidiyle gökyüzüne doğru kanat çırpınışına benziyordu benim ki... Gözlerimi asla gökyüzünden ayırmıyor, bir gün uçma hayaliyle yanıp tutuşuyordum fakat inatla her kanat çırpınışımda canım acıyor, nefesim kesiliyor ve ölüyorum zannediyordum.
İnsan herkese yalan söyleyebilir de bir kendine söyleyemezmiş. Sana söylemiştim değil mi sevgili Olric? Ben cidden yalnızca kendisi ile savaşan, yalnızca kendisinin düşmanı olan birisiydim.
Yani sadece beni, ben öldürebilirdim.
Tabi öldürmeye teşvik edenler, benim bu suçuma yardım ve yataklık edenler de olmuyor değildi. Bu yüzden her suçu da bana yüklemeyin.
"MarcoPolo... Adından ve kişilerinden de anlayabileceğin gibi büyük bir suç örgütü. Sayısı bilinmez, hiçbir taraf karşı tarafın yüzünü bilmez. Örgütte en büyük şey bağlardır, yani sadakat. Bununla birlikte güç ve ona duyulan saygı. Ne olursa olsun bağlar kopamaz, kopartılamaz. Kara bir delik düşün, Dünya'nın çekirdeğinde... Basarsan düşersin, geri çekilirsen itilirsin, çıkmak istersen de eğer... ölürsün." dedi soğukkanlı bir şekilde. Sanki alışılagelmiş bir hikayeyi anlatıyor gibiydi. "Ama öyle böyle ölümden bahsetmiyorum tabi ki, sevdiğin herkesi sana göstere göstere öldürürler önce... Bağırmak istersin, zorla sustururlar. Susmak istersin, canını yaka yaka konuşmaya zorlatırlar. Delirmek istersin, o zaman da içlerindeki en akıllı kişi senmişsin gibi davranırlar. Kısacası öyle kolay bir ölüm değildir seni bekleyen, tüm hayatını karartmadan durmazlar. Tüm sevdiklerini öldürmeden rahatlamazlar. Peki bırakırlar mı seni?" Siniri bozulmuşçasına güldü. "Hayır, onu da yapmazlar. Öldüm diye diye yaşatırlar seni, hiç acımazlar. Aslında bu örgütün isim babası olan kişinin ismi bu... 13.yüzyılda iskambil kağıtlarını tüm dünyaya yaymaya başlamış. Örgütün işleyişi bu kağıtlara benziyor," dedikten sonra cebinden kağıtları çıkartarak birkaç tanesini bana göstermeye başladı. "Bu Heart, yani Kupa... Asiller sınıfı. Benim bildiğim sadece İtalya idi fakat kaçırılmam sayesinde Rusya'yı da öğrenmiş olduk; Yani Palermo ve Krasnodar'ı... Hani senin hiç umursamadan konuşup söz dalaşı yaptığı kişi var ya, Krasnodar, işte o kişi bu örgütün liderlerinden yalnızca birisi ve bildiğimiz kadarıyla iki ülke daha var. Yani o sende bir şey görmüş olacak ki şuan nefes alabiliyorsun." Şaşkınlık ve tek kelime dahi etmeden dinliyordum sözlerini. Evet, Yağız ve İpek üstü kapalı bir şekilde anlatmışlardı ama Günay'ın dediği kadar Krasnodar'ın güçlü olabileceğini düşünmemiştim. "Biz Türkiye, yani İstanbul, işte bu asiller sınıfında bulunan İtalya'nın elçisi konumundayız. Yani, bizlerde asil sayılırız. Aynı şekilde Rusya'ya, Krasnodar'a da Amerika, DC elçilik yapıyor. Yani yine anlayacağın üzere, biz hariç iki elçi daha var. İyi haber, Rusya ile aynı takımdayız. Kötü haber, bunu hiç bilmemeliydik." Kaşlarım çatıldı.
"Neden?"
"Dediğim gibi kendi amaçları doğrultusunda ilerleyen örgütümüzün, anladığın üzere sıkı tedbirleri var. Birbirimizi tanımamak da bunlardan birisi. Biz kimin, ne zaman, nerede, neden öldüğünü bilmeyiz. Hatta öldüğünü bile anlamayız desek, yalan da sayılmaz..." diyerek alayla gülüp konuşmasına devam etti. "İkincisi ise Spades, yani Maça... Askeri sınıf. Bu geminin baş kaptanları da, elçilerdir, yani biz. Hem askeri anlamda hem de infaz anlamında biz ilgileniriz. Burada bizimle birlikte, bizim önderliğimizde çalışan üç ülke daha var; Birleşik Krallık, Yunanistan, İran ve İtalya'nın bazı yerleri... Aynı şekilde diğer elçilerinde üç destek ekibi var tabi ki. Sıra Orta sınıf olan Diamond, yani Karo'ya geliyor. Kısacası ithalat ve ihracat sağladığımız ülkeler. Karşılıklı çıkar anlaşmalarımız sayesinde hem biz hem de onlar kazanıyor. Kısacası tarafsız gibi gözüken ama aslında örgütün çöküşü anında ilk zarar görecek kadar taraflı olan kişilerden oluşuyor. Bu yüzden burada sınırlar mevcut, mesela Rusya Federasyonu sınırlarındaki ülkeler hariç, Almanya ile Avrupa Kıtası'nın tamamı bize ait. Burada anlaşmalarımızı koruyan ve çıkan anlaşmazlıkları önleyen taraf Almanya'dır. Aynı şekilde Rusya'nın bu konuda önderliğini Ukrayna yapar ve ABD ile RF sınırlarındaki ülkeler ise onların sınırıdır," diyerek kartlarla oynamaya başladı tekrar.
"Kısacası Dünya'yı kendi aranızda bölüştünüz?"
"Aynenöyle."
---🐞---
*Cemal Süreya, Roman Okudum Seni Düşündüm alıntı.
Yazar: LAILA
BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;
INSTAGRAM: qteang
TWITTER: qteangg
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK
RomanceHER GÜN AYNI SAATTE YENİ BÖLÜMLER PARTLAR HALİNDE GÜNCELLENİYOR! ---------------------------------------------------------- ACIDAN DOĞAN ACINASI VARLIKLAR SERİSİ -SAĞIR KULAĞA AĞLAMAK: Bir annenin rahmine düşen benlik, öğrendiği gerçekler karşısında...