13.BÖLÜM: RUS RULETİ...

9 1 0
                                    

13.BÖLÜM: "RUS RULETİ..."                           (Part1)

- Ya şundadır ya bunda...

Tarih: Körebe.

Saat: 05: 48.

Hissediyorum Olric, bugün büyük bir kopacak. Çıkan bir fırtına her yeri savuracak, gökyüzünden dökülen yağmurlar sele dönüşüp hepimizi boğacak. Gök gürleyecek ve çıkan tek şimşek birinin kafasına denk gelecek. Çocuklar korkudan ağlayıp, annelerinin eteklerine sarılacak. Her anne, kendisinden çok çocuğunu düşünerek kahrolacak.

Ve babalar... Onlar ailelerini korumak için çırpınıp duracak.

Yer yarılacak ve bize kocaman gelen dağlar sarsılacak: Yıldızlar, bütün bunlara seyirci kalmaya dayanamayıp teker teker gökyüzünden süzülerek yeryüzüne doğru kayacak. Kimsenin kimseyi görecek hali kalmayacak.

İşte tam o anda görmek istediğim tek kişi o, Günay. Ölmeme ramak kalmışken son bir kez bile olsa görmek istediğim tek kişi o. Ne zaman bu hale geldim, ne ara bu kadar içime girdi bu adam bilmiyorum ama şuan ruhum çığlık çığlığa isyan ediyor, onun bu sesine kulak vermeyene aşk olsun.

Günlerdir ne yemek yiyorum ne de yaşamak için herhangi bir çaba sarf ediyorum. Tek yaptığım salondaki koltuğa oturup dizlerimi kendime çekmek ve gözlerimi ayırmadan sehpanın üstündeki telefonumun çalmasını beklemek.

Onsuz geçen 7.günüm böylelikle doldu bile; Sizin kulağınıza bu az gibi gözükse de, bana öylesine fazla ki... Düşünsenize, bir akşam sevdiğinizi beklerken kaçırıldığını, onun telefonundan fakat yabancı birisinin sesinden öğreniyorsunuz. Üstüne üstlük bir de aynı kişi tarafından, sevdiğinizi korumak için tehdit ediliyorsunuz. Canının sağlığı hakkında günlerdir hiçbir fikriniz yok. Yaptığınız tek şey birkaç yudum su içmek, o da hani belki telefon çalar da sesini duyarım, iyi olduğunu bilirim diye düşündüğünüz için. Boş bir umudun peşinden koşuşturup duruyorsunuz. Onun iyi olup olmadığını bilmediğiniz gibi yanlış bir harekette bulunmamak için polisi de arayamıyorsunuz.

Çok acı çekiyorsunuz fakat sizi teselli eden kimseniz yok.

Yalnızlık be Olric, bu kelimeyi söylerken ilk defa bu kadar çaresiz hissediyorum kendimi. 'Keşke birisi olsaydı yanımda...' diye düşündüğümde aklıma ilk Günay'ın gelmesi ve etrafıma bakıp onu aramam normal mi?

Peki, aradığım kişiyi bulamamak ve bunun bana bu kadar koyması normal mi?

Zaman benim için o günden beridir donuk bir vaziyette. Nasıl mıyım? Bu soruya cevap olarak 'İyiyim...' veya 'İyi değilim...' diyerek geçiştiremem. Çünkü şuan tek yaptığım benden habersiz bir şekilde bedenimin oksijen israf etmesi. Yani eğer yaşamak buysa, nefes alıp veriyorum bende. Nasıl olduğumu siz düşünün.

 Nasıl olduğumu siz düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna alıntı.

Yazar: LAİLA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: THE_LAILA

TWITTER: THE_LAILA

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin