14.BÖLÜM: TETİKTE...

11 1 0
                                    

14.BÖLÜM:"TETİKTE..."                                  (Part1)

-Gez, göz, arpacık...

Tarih: Sorgu Odası.

Saat: 09: 39.

Tik tak...

Tik tak...

Tik tak...

Son 21 dakika Sevgili Olric... Her şeyin bitmesine son 21 dakika. Bu vakitte babam ilacın etkisinden olsa gerek hafifçe sersemledi ve güçten düştü. Yavaşça gözleri kapanıyor. Nilay desen, o da babamdan farklı sayılmaz. Onlar uyuyunca kasanın anahtarını arayacağım. Bu tür şeylerin babamın çalışma odasında, yani bu odada olacağını varsayıyorum. Sonrası da malum.

Hayat, doğrular ve yanlışlardan ibaret olacak kadar basittir aslında Sevgili Olric...

Şöyle düşün, bir katil eğer bebekken ya da katil olmadan önce ölseydi ona göre davranılacaktı ama katil olarak öldüğü için şimdi bu günahının bedelini ödemek zorunda kalacak.

İşte hayat böyle bir şey Olric; Doğrular ve yanlışlar... Ve onlardan ödenecek bedeller üzerine kurulu.

Farkındaysan ben bu düşünceyi çoktan geçtim bile... Bana babamın dosyasını gizlice alıp onlara getirmem gerektiğini söylediklerinde hiç ikiletmedim. Bunun yanlış olduğunu, yapmamam gerektiğini söylemedim. Kendime düşünme fırsatı bile bırakmadan sadece denileni yapabilecek bir robot gibiyim şuan. Doğrusu ve yanlışı olmayan, yalnızca emirlere uyan bir robot.

Bence zaman zaman herkes böyle hissetmiştir kendisini...

Zaten başladığım bu yolda tam sonuna gelmişken arkama dönüp düşünmeye doğrusunu yanlışını tartmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Ne derler bilirsin, artık her şey için çok geç.

Ama düşünüyorum da meğer ne kadar önemliymiş bir aile olabilmek.

Bilirsin, ben tesadüflere inanan birisi değilim. Her şeyde olduğu gibi başıma gelen her şeyin bir nedeninin olduğunun farkındayım ki bence hayatta bunun farkında olmuş olacak ki sürekli beni babamdan vuruyor...

Düşünüyorum da eğer her bir nedenin yolu doğrulara ve yanlışlara açılıyorsa ve bu yolunun sonunda bizim ödememiz gereken bedeller bekliyorsa, benim zincirim yani ilk nedenim neydi?

Hadi tersten düşünelim... Bedeller dedik değil mi? Bir şey oluyor, başına bir şey geliyor iyi veya kötü ve sen buna bir şekilde tepki vermek zorundasın. İşte o zaman o anda önüne binlerce neden doğuyor... Bazıları iyi, bazıları kötü fakat sen bir yolu seçmeden o yolun iyi veya kötü olduğunu da bilemezsin.

Diyorum ki keşke daha en başındayken işler bu raddeye gelmeden annem babamı o yağmurlu günde beklemeseydi... Annem İstanbul'da kalsaydı mesela, yanlızca birkaç gün daha... Çünkü şehre geri döndüğünün ertesi günü babamla tanışacaktı.

Acaba diyorum Sevgili Olric, annem babamla tanışacağını bilseydi yine de bu şehre gelir miydi?

Acaba diyorum Sevgili Olric, annem babamla tanışacağını bilseydi yine de bu şehre gelir miydi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---🐞---

*Goriot Baba, Honoré de Balzac alıntı.

Yazar: LAİLA

BENİ TAKİP EDEBİLMEK İÇİN;

INSTAGRAM: qteang

TWITTER: qteangg

SAĞIR KULAĞA AĞLAMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin