Gazap Tanrısı'nın Çocukları

3.0 Prolog✵

Yayın Tarihi: 26.01.2022 (01.33)

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - The Blackest Day

✵

Naymahaen - Petur

Genç kadın fazlasıyla huzursuzdu. Yaptığının doğruluğu veya yanlışlığı hakkında fikri yoktu. Tek bildiği olması gerektiğiydi. Başka türlüsü yoktu. Yanlış yapmıyorum, doğrusu bu diye mırıldandı kendi kendine. Petur sokaklarında karşılaştığı, sarı saçlı büyücü kadın demişti. Naymahaen'in kaderini değiştirmek istiyorsa yapmak zorundaydı. Ailesine ihanet etmeli, ağır bir sorumluluğu yüklenmeliydi. Ömrü boyunca kötü anılmayı göze almıştı. Her şey iyi bir yer içindi. Kendi annesinin yaptıkları ortadaydı. Masum insanlara işkence yapıyor, haksızca cezalandırıyordu. Sarı saçlı büyücünün dediği doğruysa, doğru olduğuna yürekten inanıyordu çünkü kadın görüsünü göstermişti, Galdan'ın küçük kızı ülkenin sonunu getirecekti. Kraliçe Soyam'ın dediği gibi ülke için kandan vazgeçilirdi.

Aynada kendisine baktı. Sevdiği adam hala gelmemişti, birazdan burada olurdu ve onu pis han köşesinden alırdı. Güzel bir kadın olarak görüyordu kendisini. Elmacık kemikleri hafif çıkıktı, ela gözlere sahipti. O hanedanlığındaki diğer insanlar gibi kızıl saçlara sahip değildi, başak sarısı saçları vardı. Saçlarını açmıştı, onun için güzel gözükmek istiyordu. Evli bir adam olsa bile yüreğinden silememişti. Herkes onların Kraliçe Dargena yüzünden evlenmediğini düşünüyordu, koca bir yalandı bu. Annesi karşı çıkmıştı, lanetli Mengael kanını Kentair kanına katmak istememişti. Galdan bile laf söylemişti, pis herif diye homurdandı. Kadın koynundan çıkıp ona laf söylemeyi nasıl akıl edebilmişti ki? İsteselerdi herkesten kaçarlardı, evlenirlerdi. İkisi de bunu yapacak kadar cesurdu.

Aslında bunu denemişlerdi, başarılı olmuşlardı. Ta ki o sarı saçlı büyücü kadınla karşılaşıncaya kadar.Petur'un çıkışında denk gelmişlerdi. Daha önce de haberdarlardı ondan. Fakat fazla konuşmamayı tercih etmişlerdi. Dedikleri delice geliyordu. Naymahaen'in yok olmaması için aşığı evlenmeliydi, onun kanını taşıyan birisi kral olmalıydı. Zaten aşığının en büyük zaafı buydu. Mengael lanetini kırıp kral olmak. Kendisinin olamayacağını anlamıştı. Tam vazgeçtiği sırada bu sarışın büyücü kadın çıkmıştı. Birçok kez üstelik. İstediğini almıştı büyücü kadın. Onlar kaçmamıştı ve ayrı düşmüşlerdi.

Kapı gürültülü bir şekilde açıldığında başını çevirdi, onu gördü. Koyu kahverengi saçları kısacık kesilmişti, buz mavisi gözleri onun üzerindeydi. Siyah pelerini üstündeydi. Kapı kapattığında Siulin ayağa kalkmıştı. Delger'i hala seviyordu, ondan vazgeçemiyordu. Koskoca Kraliçe Soyam'ın kanını taşıyan Kentair Prensesi, basit bir Mengael'den vazgeçemiyordu. Onun derin tutkusuydu. Hoş, Delger de ondan vazgeçemiyordu. Evlenmişti, bir oğlu olmuştu ama Siulin'den kopamıyordu. Ah, şu kader diye düşündü Delger. Keşke onları ayırmamış olsaydı, dünyanın en zengin adamı o olurdu.