3.24 Ölümün Soğuk Nefesi ✵

271 21 65
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 29.05.2022 (00:04)

Bölüm Şarkısı: The Weeknd - Blinding Lights

İyi Okumalar!

Lussamus Krallığı - Omae

Kaveh

Kollarımı  kavuşturmuş, karşımdaki kadına bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kollarımı  kavuşturmuş, karşımdaki kadına bakıyordum. Ne amaçla burada olduğunu  merak ediyordum.Üstüne üstlük Tamerin'in vereceği tepkiyi kestirememek  beni rahatsız ediyordu. Onun kıskançlığı bunaltıcı olabildiği gibi zehri  keskindi. Hem kendini zehirliyordu, hem de çevresindekileri. Hayatı  daha çekilmez kılabilme konusunda ustaydı. Hoş, bu dediklerim kontrolden  çıkınca geçerliydi. Her şey sorunsuzken dünyanın en tatlı kadını  oluyordu.

Bunca şeyin arasında geçmişten kopup gelen birisine  hayatımda yer yoktu. Birçok şeyle uğraşıyordum. Devleti yönetiyordum,  birkaç güne gelecek olan elçilerimiz vardı. Diğer taraftan orduyla  ilgileniyordum. Hepsini aynı anda yürütmek zordu ama başarıyordum. Ufak  planlarımı da yürütüyordum. Tüm bunlar benim zamanımı alıyordu.  Sürprizler istemiyordum. Hayatsa beni şaşırtmak ister gibi yeni  oyunlarla çıkageliyordu. Her sürprizin ne getireceği hiç belli olmazdı.  Şu an karşımdaki kadınında iyi bir niyeti olduğunu düşünmüyordum. Hoş,  hemen onu yargılamak istemiyordum. Kendime yakıştıramıyordum. Belki de  isteği yardımdı, bana bu nedenle gelmişti. Peki nedendi? Nedenini  bulamamak beni huzursuz ediyordu.

Kadın otur dememle oturmuş,  bacak bacak üstüne atmıştı. Duruşunu dikleştirerek göğüslerini ortaya  çıkarmıştı. Dudakları hafif aralıktı, bakışları baygınlaşır gibiydi.  Kestane saçları toplanmıştı, birkaç tutamı yüzüne düşüyordu. Duruşu  duruş değildi. Önyargılı olmak istemiyordum ama beni huylandırıyordu.  Düşüncelerine bakınca niyetinin pek iyi olmadığını görmüştüm. O vakit  oyunu kontrol etme zamanıydı.

"Candida, seni gördüğüm için çok  şaşkınım. Yıllar oldu ve çıkageldin. Soğuk bir kış gününde Omae  sokaklarında dolaşırken önüme çıkmanı beklemiyordum." dedim.

Candida  gülümsedi, başını yana yatırdı. Yeşil gözleri bendeydi."İnan, uzak  durmak istedim ve çabaladım. Fakat mecbur kalınca yardım isteyeceğim tek  kişi sen oldun. Bilirsin, Reme'de çok yakındık." dedi. Yakındık.  Yakınlığın seviyesini düşünmek istemiyordum. Daha kötüsü bu yakınlığın  çıkarlar uğruna kullanmak istenmesi hoş değildi.

"Reme'deki yakınlığımızın geçmişte kaldığını çok iyi bilmen lazım. Kaç yıl geçti, değil mi?"

"Ah,  kaç yıl geçti ama o günler güzeldi. Sen ve ben mutluyduk. Senin  Reme'deki yaramazlıklarına eşlik etmekten büyük zevk alıyordum.  İnsanların bir kısmı bunu kınasa da benim hoşuma gidiyordu. Hele o  geceler, unutulmazdı."

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin