Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!
●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!
Yayın Tarihi: 12.10.2020 (00:10)
Bölüm Şarkısı: Carla Morrison - Disfruto
İyi Okumalar!
❈
Lussamus Krallığı - Reme
Tamerin
Tarifi mümkün olmayan hislerin pençesindeydim. Bir yanım tutkunun, aşkın esiri olmamı isterken diğer yanım insanlara zarar vermemem gerektiğini söylüyordu. Kimseyi düşünmek istemiyordum, çevremdeki insanların bana olan düşüncelerini umursamamak istiyordum. Bir kere bile olsa kendi hayatımı istediğim gibi yaşamak istiyordum. İstediğim insanı sevmek, istediğim kararları almak. Bu aldığım kararlar sonucu canımın acımasına bile razıydım. Fakat olmuyordu. Her daim başkaları benim adıma kararlar alıyordu. Bu kararların acısını çekmek ise daha kötüydü. Bunu yaşamayan kimse bilemezdi.
Kaveh'e hissettiğim hislerle Abrek arasında sıkışmıştım. Abrek'in yanlış düşüncelere kapılmaması için arama mesafe koymuştum. Gerçekten aramızdaki durum bir arkadaşlıktan öteye gitmeye başlamıştı, Abrek'in karşılıksız aşkına dönüşmüştü. Buna mesafe koymak en güzeliydi. Kendimce başarılıydım ama Kaveh'den Abrek'i duydukça onun adına üzülüyordum. Başka kızlara baksaydı, aşkı başkalarında arasaydı her şey daha güzel olurdu. Beni üzen diğer konu ise Abrek ve Kaveh'in arasına girmiş olduğumdu. İkisi iyi arkadaşlardı, benim yüzümden bozulacaktı. Bu durumda beni geriyordu. Fakat Kaveh'e olan hislerim bambaşkaydı. Tüm bu üzüldüğüm konulara rağmen bu hisler güçlüydü. Aramızdaki çekim tarif edilemezdi. Onun yanında olunca her şeyi unutuyordum. Abrek'i, Kaveh ve Abrek'in arasına girmem aklımdan çıkarıyordum. Hoş o da benim üzüldüğüm konulara üzülüyordu. Bu yüzden ikimizin arası soğuktu. Evet, ufak tatlı konuşmalar vardı ama tutukluk hissediliyordu. Yapılacak şey basitti. Ya bu aşkı yaşayacaktık ya da başlamadan öldürecektik. Seçim ise ikimize kalmıştı.
Kırık aynada saçımı örmüştüm ve kumaşla bağlamıştım. Kapım açıldığında irkilmiştim. İçeri babam girmişti. Saçı sakalı birbirine girmişti. Kaşlarını çatık bir halde bana bakıyordu. Acaba bu sefer neden kızacaktı? Bana Abrek konusunda çok kızıyordu. Abrek ailemi tatlı yüzüyle ele geçirmişti. Ailem onu damatları olarak görmeyi hayal ediyordu. Şaka gibiydi. Abrek bir Cupuer Prensi idi. Onun geleceği farklıydı, evleneceği kız başkaydı. Benim onun için olabileceğim en fazla şey metreslik olurdu. Metresi olacağıma damarlarımı keserdim daha iyiydi. Bunu yapardım, kendime asla acımazdım.
Babam sertçe "Nereye gidiyorsun? Akşam yemeğini yemeyecek misin?" dedi.
"Prens Kaveh'in bu akşam ziyafeti var. Chiare çağırdı, yardıma gideceğim. Bu eve ne kadar çok para girerse o kadar çok karnımız doyar demiyor muydun? Bak, akşam çalışmalarına da başladım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gazap Tanrısı'nın Çocukları
Historical FictionWattys'2022&2021 Yarı Finalisti/WattpadFantasyTr Krallıktan Akan Asalet Kategorisi!💜 SERİNİN TÜM KİTAPLARI AYNI ÇALIŞMADADIR! İnancın ve büyünün karıştığı topraklarda dört büyük yaratıcının kaderlerini değiştirdiği beş farklı kişi yaşıyordu. Bu beş...