Wattys'2022&2021 Yarı Finalisti/WattpadFantasyTr Krallıktan Akan Asalet Kategorisi!💜
SERİNİN TÜM KİTAPLARI AYNI ÇALIŞMADADIR!
İnancın ve büyünün karıştığı topraklarda dört büyük yaratıcının kaderlerini değiştirdiği beş farklı kişi yaşıyordu. Bu beş...
Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!
●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!
Yayın Tarihi: 09.10.2020 (23:40)
Bölüm Şarkısı: Sweater Weather · The Neighbourhood
İyi Okumalar!
❈
Naymahaen Krallığı - Petur
Bartan
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karşımda mendilini işleyen Yesui'yi izliyordum. Kahverengi saçları topluydu, gözleri ipek mendildeydi. Bir gül figürü işliyordu. Onu izlemek bile tüm gerginliğimi alıyordu. Saraydaki sinirimi unutuyordum. Saray beni geriyordu, sinirlendiriyordu. Değişik düşüncelerle boğuşuyordum. Bana asla uymayan düşünceler arasında nasıl yaşayacaktım? Prenses Samirna ile evlenmek istememe rağmen bunun baskısını yaşıyordum. Buna derhal bir çözüm bulmam gerekliydi. Aksi halde istemediğim bir evlilikle karşı karşıya kalacaktım. Samirna ile evli olmak korkunçtu. Düşününce geriliyordum gerçek olursa kimbilir nasıl olurdu.
Kimse bana ne istediğimi sormuyordu, bunu umursuyordu. Hayatımı başkalarının isteklerine göre yaşayacak değildim, bunun için yaşamıyordum. Kendi isteklerim vardı. Sevdiğim kadınla mutlu olmak istiyordum, kendi ailemi kurmak ve huzur içinde yaşamak. Çok abartılı istekler değildi. İktidar hırsı içinde olsaydım şu an taç benim olurdu. İnsanlar Kentair yönetiminden bıkmıştı, yaşanan haksızlıklar karşısında Mengaelleri umut olarak görüyorlardı. Mengael kanı taşıyan birisi hükümdar olursa her şey düzelecekti. Bu inanç yıllardır vardı ama hiçbir Mengael bunu istemiyordu. Babama da yalvardıklarını hatırlıyordum. Gururla istemediğini söylemişti, baskılara katlanmıştı. Şimdi aynı baskılara ben dayanıyordum. Onun sabrından kendime diliyordum.
Aslında bu sorundan kurtulmak için bir çözüm vardı. Direk Yesui ile evlenmek! Bunu yaparsam benim için çok güzel olurdu. Düzenimi kurardım, aşkımla mutlu bir hayata ilk adımı atardım ama Yesui'yi tehlikeye atardım. Samirna tehlikeli birisiydi. İstediği olmadığı zaman nasıl tepkiler verdiğine şahit olmuştum. Yesui'nin canını acıtırdı ve bir şey yapamazdım. Bunu düşünmek bile şimdiden germişti. Yesui'yi koruyacağıma inansam hiç düşünmeden bunu yapardım ama kendimi bu kadar güçlü görmüyordum. Tanrım! Bana güç ver, güç ver ki sevdiğim herkesi düşmanlarımdan koruyabileyim. İstemediğim bir hayatı yaşamak yerine istediğim hayatı yaşamak uğruna ölürdüm, daha iyiydi.
Ne düşünüyorsun diyen Yesui'ye baktım. Kahverengi gözleri üzerimdeydi, işlediği mendili bırakmıştı. Yesui "Seni bu kadar düşündüren şey ne, sevgilim?"
"Gelecek. Saray benim Samirna ile evlenmemi istiyor ve bunun olmaması için ne yapmam gerektiğini düşünüyordum." dedim.
"Keşke daha güçlü olabilseydim ve seninle savaşabilseydim. Tek başına savaşıyor olmandan nefret ediyorum."