3.14 Sınırları Aşmak✵

305 22 47
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 31.03.2022 (00:15)

Bölüm Şarkısı: Svrcina - Chosen (feat. Generdyn)

İyi Okumalar!

Saevthas Krallığı - Khahra

Paiman

Mezara  bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mezara  bakıyordum. Toprağın aldığı insana dalıp gitmiştim. Yılların acı bir  hatırasıydı. Ölümü beni sarsmıştı. Toparlanabilsem bile kalbimde hep bir  izi olacağını biliyordum. Evet, ihanet etmişti. Beni öldürmek  istemişti, sonu ölüm olmuştu ama insan hayatında iz bırakan birisini  kolayca silemiyordu. Eğer bana tamamen sadık olsaydı nasıl bir hayatımız  olurdu? Muhtemelen evlenirdik. Benim kraliçem olmak için annemle  savaşırdı. Onu destekleyeceğim için annemle olan savaşında galip  gelirdi. Çocuğumuzun olmamasına dair tepkisi ne olurdu, bilemiyordum.  Sarayda bir prensin olursa hükmün büyük olurdu. Khahra acımasız biz  yerdi, güce ulaşmak istiyorsan elinden geleni yapmak zorundaydın.

Yasemin  çiçeklerini kokladım, mezarına bıraktım. Yejide'nin yanına kaçma  nedenim bunaldığımdandı. Saray beni boğmuştu, kaçmıştım. Değer verdiğim  insan sayısı çok azdı. Haliyle sığınacağım insanda. Bana göre insan  sığınabildiği insanlara değer verirdi. Sığındığı insanlaraysa olduğu  gibi kendini açardı. Ölü olsa bile Yejide'nin yanında olduğum gibi  davranabiliyordum. Gülebiliyor, ağlayabiliyor veya herhangi basit bir  şeye içimden geldiği gibi tepki veriyordum. Ölü olması bir şeyi  değiştirmiyordu. 18 yıl önce yanımdan ayrılmıştı, toprağa hapsolmuştu.  Ara ara kaçabileceğim sığınağımdı. Basit bir mezarın başka anlamları  olabiliyordu.

Mezar taşına dokunurken "Yanımda olabilmeni çok  isterdim, Yejide. Keşke her şey çok farklı olabilseydi. Adını anmak  benim için oldukça kolay, yüreğimde ince bir sızı oluşuyor ama  alıştım."  dedim. Buruk bir tebessüm yüzümde oluşmuştu. Sözlerim  Yejide'yi üzmüş olabilir miydi? Beni bir yerlerden duyup üzülmesini asla  istemezdim. Ölü bir ruhtu, yaşamla bağı kalmamıştı. Ardından dökülen  her göz yaşı, her sızlanma onun ruhu için ıstıraba dönüşürdü. Rahipler  öyle söylüyordu. Bunu istemezdim."Beni duyuyorsan sakın halime acıma,  üzülme. Ben birisinin benim için üzülmesini asla sevmem."

Diyecek  daha fazla bir şeyim yoktu. Gelmiştim, kendimi dinlemiştim ve  gidecektim. İyi olmuştu. Saraydaki meselelere daha iyi odaklanacak gücü  bulmuştum. Huzurlu hissediyordum. Arkamı döndüğümde Kamren'i gördüm.  Saçlarını geriye doğru taramıştı, sakalını kısaltmıştı. Ela gözleri  benim üzerimdeydi. Normal şartlarda buraya Dabeer ile gelirdim. Fakat  bugün kendisi Azem'le orduda olacaktı. Kamren orduyu iyi tanımıyorum  deyince Dabeer hemen atılmıştı. Mezar ziyaretini unutmuştu. Tek başıma  giderdim elbette, koca adamdım ama Kamren beni tek bırakmak istememişti.  Ona çok kızsam bile geri anlaşmanın yolunu buluyorduk. Uzak  kalamıyordum, o da bunun farkındaydı.

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin