Wattys'2022&2021 Yarı Finalisti/WattpadFantasyTr Krallıktan Akan Asalet Kategorisi!💜
SERİNİN TÜM KİTAPLARI AYNI ÇALIŞMADADIR!
İnancın ve büyünün karıştığı topraklarda dört büyük yaratıcının kaderlerini değiştirdiği beş farklı kişi yaşıyordu. Bu beş...
Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!
●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!
Yayın Tarihi: 27.09.2020 (23:45)
Bölüm Şarkısı: ZAYN - Dusk Till Dawn ft. Sia
İyi Okumalar!
❈
Lussamus Krallığı - Reme
Kaveh- Yaş:24
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saevthas'dan gelenlere bakıyordum. Depoya indirilmişlerdi. Birçok değerli eşya vardı. Yakutlarla safirlerin olduğu ayrı sandık vardı. İnciler ise pembe, beyaz ve siyah olmak üzere üç sandıktı. Kumaşlar ise yumaşaktı. İstediğim tütsülerde gelmişti. Her ne kadar Saevthas yerine Lussamus'da olsam bile burada kendi özümden kopmamaya çalışıyordum. Ben Saevthaslı idim. Köküm oradaydı, özüm orasıydı. Her şey farklı olabilir miydi? Yüksek ihtimalle evet. Fakat toydum. 18 yaşında genç bir çocuk ne yapabilirdi ki? Daha kendimi yeni yeni tanıyor iken ülkemden sürgün edilmiştim. İkinci bir şansım olursa bu sefer hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Buna söz veriyordum.
Kırmızı ipek kumaşı elime aldım. Ateş gibi parlaktı. Bu kumaşı kime hediye edecektim? Çevremdeki insanlar hediyeler vermeyi seviyordum. Cupuer prenseslerine hediye edebilirdim. O prensesleri seviyordum. İkisi oldukça iyi kızlardı ama bu kumaş onlara yakışmazdı. Bu kumaş bu şehirdeki tek insana yakışabilirdi. Meydanda onu ilk gördüğüm zaman ben onu tanıyorum demiştim ve yanına gitmiştim. Yüzüne baktığım zaman ilk defa gördüğümü anlamıştım ama uzakta iken tuhaf bir şekilde çekilmiştim. Uzun siyah saçları, derin ve etkileyici koyu gözleri daha önce görmüştüm. Nerede gördüğüme dair fikrim yoktu. Konuştukça uzun yıllardır berabermişiz gibi gelmişti. O bana anlatmıştı, ben de ona aklımdan geçenleri söylemiştim. Normalde hemen bu tarz şeyler diyen birisi değildim. İnsanlara güvenmek zordu ama o kız beni konuşturmuştu. O da benimle konuşmuştu.
Keşke yalan söylemeseydi, keşke gerçekte ne olduğunu açıklasaydı. Asla kızmazdım, umursamazdım. Bu tatsız olayı unutacaktım. O kızda beni çeken bir şey vardı. Daha önce yüzünü görmemiştim ama ruhum onu tanıyordu. Beni unutmasından korktuğum için Saevthas hatırası olan yüzüğü hiç düşünmeden vermiştim. Hoş, şu an Abrek beni unuturuyor olabilirdi. Dünkü bakışlarından hoşlanmamıştım. Mendili eline aldığında saklı bir karanlık görmüştüm. Hayal dünyasında yaşamanın gösterdiği karanlıktı. Tamerin onun hayalindeki gibi olmazsa Venira'dan bile acımasız bir Abrek göreceğime emindim.
Kumaşı bıraktıktan sonra merdivenlerden ses duymuştum. Arkamı döndüğümde köle kız Chiare'yi gördüm. Chiare esmer bir kızdı, sakindi. Azatlık hizmetçi kızlarla arası iyiydi. Belki onun aracılığı ile Tamerin'e ulaşabilirdim. Abrek'in dikkatini çekmemem lazımdı. Kontrollü olmak en güzeliydi."Ne oldu?" dedim.
