Wattys'2022&2021 Yarı Finalisti/WattpadFantasyTr Krallıktan Akan Asalet Kategorisi!💜
SERİNİN TÜM KİTAPLARI AYNI ÇALIŞMADADIR!
İnancın ve büyünün karıştığı topraklarda dört büyük yaratıcının kaderlerini değiştirdiği beş farklı kişi yaşıyordu. Bu beş...
Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!
●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!
Yayın Tarihi: 30.07.2021 (00:05)
Auralorina ithaf ediyorum çünkü Venira'nın ilk Naymahaen bölümü. Ehehe.
Bölüm Şarkısı: Måneskin - Le parole lontane
İyi Okumalar!
✾
Naymahaen - Rozarv
Venira
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nefes nefese uyanmıştım, boynumdaki gümüş kolye ucunu sıkıyordum. Kabuslar peşimi bırakmıyordu. Hepsi aynıydı. Hepsinde suçlanıyordum. Ölen abilerim, babam ve Abrek beni suçluyorlardı. Ne diyeceğimi bilemiyordum, hepsi haklıydı. Ben beceriksiz davranmıştım. Kendi ailemi korumayı başaramamıştım, sonumuzu getirmiştim. Verdiğim sözleri tutamamıştım. Gözlerime yaşlarım dolarken elimin tersiyle sildim. Her kabus sonrasında oturup ağlıyordum. Acizlik göstergesiydi. Ben aciz değildim.
Yer yatağımdan kalktım. Diğer kızlar uyuyordu, horlayan bile vardı. Onlarla eşittim, bir acemiydim. Budala Bartan'ın emriydi. Kimse bana bir prensesmiş gibi davranmayacaktı. Ah, o iddiayı kaybetmeseydim yapacağımı biliyordum. İşin kötü tarafı buradaki kızlar benden küçüklerdi. En büyükleri 20 yaşındaydı. Genel olarak 16-17 yaşındaki kızlar vardı. Kimileri abla diye sesleniyordu, kimileri ismimle. Ortak duyguları çekingenlikleriydi. Çekingen tavırları benden bir nebze uzakta durmalarını sağlıyordu. Kafamı dinliyordum. Onlarla uğraşmak istemiyordum. İnsanlar beni yormuştu. Yapacağım şeyi söyleseler, yeterdi. Ortak kaldığımız bu koğuşta belirli kurallar vardı. Temizlik, yemek gibi görevleri bölüşüyorduk. İlk başta sıraya dahil değildi ama Bartan bunu duyunca hemen beni sıraya ekletmişti. Kim yetiştirmişti, bilmiyordum. Anlaşılan bazıları benden hoşlanmıyordu.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra giyinmiştim. Buradaki kıyafetlerim biraz daha kalındı, Omae'ye göre Rozarv soğuk olduğu için yavaş yavaş kışlıklara geçiyorduk. Sarı saçlarımı at kuyruğu olarak topladıktan sonra çıkmıştım. Gün yavaş yavaş doğuyordu. Kahvaltı için yardım edebilirdim. Burada sadece askeri eğitim almıyordum. Birlikte hareket etmeyi öğreniyordum. Kimse bireysel olamazdı, toplum içinde yaşamayı bilmeliydik. Mutfağa gittiğimde aşçı kadın bana gülümsedi. Ona yardım edebileceğim bir şey var mı dediğim de hemen beni peynir dilimlemem için tezgahın başına gönderdi. İşte gün başlıyordu.
Kahvaltı sonrasında eğitim alanlarına yönelmiştik. İlk başta kılıç kullanmadan çalışıyordu. Önümüzdeki saman torbalarını tekmeliyorduk veya birebir eşleştirmeler oluyordu. Ardından okçuluk veya kılıçtı. Şikayetim yoktu, öğrenmeye aç olduğum için mızmızlanmıyordum. Üstelik kafamı dağıtıyordum. Eğitim bittiğinde acemiler dağılırken ben kalmıştım. Yapacak başka bir işim yoktu. Çamaşır veya odayı temizle görevi bende değildi. Oku sandığından aldım hedefe odaklandım. Karşımda Tamerin varmış gibi hayal ettim. Böyle hayal etmek, çok kolaydı. O kara cadının yüzü karşımdaydı. Öfkeyle attığımda hedefi tam ortasına saplayamamıştım, kenara kaymıştı. Sesli bir şekilde küfretmiştim. Nasıl olsa kimse yoktu.