2.5 Benim Kaderim✾

319 42 185
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 14.05.2021 (23:53)

Bölüm Şarkısı: Ursine Vulpine - Wicked Game

İyi Okumalar!

Lussamus Krallığı - Omae

Venira - (Yaş:25)

Elimdeki kılıcı toprağa sapladım, yere kan tükürdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimdeki kılıcı toprağa sapladım, yere kan tükürdüm. Derin derin nefes alırken kalbim hızla atıyordu. Arkama baktığımda koca bir şehrin yıkıldığını görüyordum. Belki de yıkım dememeliydim. Beni ve ailemi destekleyen herkesin sonu gelmişti. Koca bir devir sona ermişti, ben hiçbir şey yapamamıştım. Rezilce kaçabilmiştim. En büyük düşmanım beni yenmişti. Nereden yanlış yapmıştım diye düşünmeye fırsatım yoktu. Kaçmam lazımdı, hayatta kalmalıydım. Oztavin'in son mirasçısı bendim. Tek bir Cupuer bile Lussamus için umuttu.

Gözlerim dolmuş, yavaşça akmıştı. Kirli ellerimle sildim yüzümü, ağlamanın sırası değildi. Etrafa bakınıyordum, nereye gideceğimi bilemiyordum. Yağan kül öksürtmüştü, ciğerlerim acımıştı. Kurtuluş olmalıydı. Arkama baktığımda bir yanım git savaş diyordu. O karanlığa karşı savaşmak istiyordum. Savaşarak ölmek arzumdu. Babamın kızıydım, pes etmek benim kanımda yoktu. O soysuz köpeğe haddini bildirmek istiyordum. Beni ve soyumu ortadan kaldırmak neymiş öğrenecekti. Buraya kadar nasıl kaçmıştım ki? Bunu bile hatırlamıyordum, önemi de yoktu. Asla olmazdı.

Arkamı döndüm, sura doğru yürürken dur Venira diye bir ses duydum. Ses güçlü, emredici ve kuvvetliydi. Beni olduğum yerde bağlıyordu. Arkamı döndüğümde ise hiç görmediğim bir kadını görmüştüm. Bir keresinde buradan olmadığı çok açıktı. Giydiği kıyafetler bunu gösteriyordu. Üstünde gümüş zırhı vardı, tilki kabartmalıydı. Mavi eteği temizdi.Deri çizmeleri dizlerine kadar geliyordu, omuzlarında ise kurt kürkü vardı. Kızıl saçlarını at kuyruğu yapmıştı, birkaç kuş tüyü saçlarına karışmıştı. Buz mavisi gözleri benim üzerimdeydi. İnce dudaklarında kibirli bir gülümseme vardı. Güçlü duruşu etkileyici olsa da o bir yabancıydı. Kılıcımı kaldırdım, ona doğru tuttum.

"Sen kimsin?" dedim dişlerimi sıkarak.

Kadın gülümseyerek "Beni tanımıyor musun?" dedi. Kafamı iki yana salladım, o daha da çok güldü."Beni nasıl tanımıyorsun?"

"Seni tanımıyorum, tanımak zorunda olduğumu da düşünmüyorum."

"Sana yardım edecektim ama sen beni öldürmek istiyorsun. Kılıcını indir, seninle savaşmak için gelmedim." dedi. Kılıcımı indirdiğimde kadın bana doğru yaklaştı. Karşımda durmuştu. "İşte sakinleştin. Merhaba, ben Soyambike."

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin