Madam, kafasını iki yana salladı. "Bir şey söylemedi ama beğendiğine eminim canım. Sizi izlerken hep gülümsüyordu." Melodi'nin gülümsemesi daha da büyüdü. "Benim sahnemde nasıldı peki?" Madam, tam cevap verecekti ki navigasyonun "hedefinize ulaştınız" sesi arabada duyuldu.
Genç kız, bunun üzerine etrafına bakınırken bir hastaneye yaklaştıklarını fark etti. Araba hastanenin önünde durduğunda neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Madam'ın indiğini gördüğünde aklına çoktan kötü düşünceler doluşmuştu bile. Onun tarafındaki kapı açıldığında gözlerinden yaşlar düşüyordu. Edd, elindeki şapkayı Melodi'nin kafasına nazikçe taktıktan sonra elini tutarak arabadan indirdi. Arabayı anahtardaki otomatik tuş ile kilitledikten sonra boş elini de ince kola sardı. Hızlı adımlarla önlerindeki Madam'ı takip ederken onun durmasıyla onlarda durdu. Melodi, koridorun sonunda gördüğü yüzler ile ne yapacağını şaşırdı. Göremediği iki yüzü fark ettiğinde ise kalbinin sıkıştığını hissetti. Annesine doğru koşarken "ne oldu" diye sormayı da ihmal etmedi. "Ne oldu? Anneanneme ve dedeme ne oldu? Neredeler anne?" Soruları sormaya devam edecekti ki bir odanın içine doğru itildi. Odaya girdiğinde bakışlarını yerden kaldırmak istemedi. En çok değer verdiği iki kişiye ne olduğunu görmek istemedi. Omzuna konan el ile yatakta yatan bedenin anneannesine ait olduğunu anladı. Dedesinin eli omzunu sevgi ile okşadığında bakışlarını anneannesine çıkarttı. Gözleri kesiştiğinde nefesinin kesildiğini hissetti Melodi. Sağ elini soluna doğru bastırdığında kalbindeki sancının gitmesini diledi.
"Yanıma gelmek istemez misin?" Başını usulca aşağı yukarı sallayıp anneannesine zarar vermemeye çalışarak yatağa oturdu. Özenle boyadığı saçlarının olması gerektiği yeri gösterdi. "Saçlarım için üzgünüm."
Anneannesi, son gördüğünden çok farklı görünüyordu. Her zaman sürdüğü parlak ojeleri, taktığı renkli fularlardan biri ve sarı saçları yoktu. Ayrıca ciddi bir şekilde kilo vermişti. Melodi, kimsenin bir şey demesine gerek kalmadan güzel anneannesinin kanser ile savaştığını anladı. "Üzgün olmana hiç gerek yok çünkü hâlâ çok güzelsin anneannem." Anneannesinin soluk yeşilleri parıldadı hemen. "Sende çok güzelsin canım. Saçına ve elbisene bayıldım."
Melodi, Edd'in taktığı şapkayı çıkartıp aktığı için canlılığını kaybedip tozpembe olan saçlarını göğsünün üzerine aldı. "Seveceğini biliyordum. Saçların uzamaya başladığında seninkilerini de boyarız. Hatta uzamalarını beklememize bile gerek yok. Yarın ilk işim sana güzel bir peruk almak olacak."
"Konsere gelemediğim için üzgünüm. Madam, bizi görüntülü aradı. Bu sayede izledik sizi. Her biriniz harikaydınız." Yorgunlukla öksürdü.
"Anneannem, kendini daha fazla yorma yarın konuşuruz bol bol."
Kadın, eşine doğru baktı. "Bizi biraz yalnız bırakabilir misin hayatım?" Adam, hızlıca odadan çıktı.
"Biraz daha yaklaş canım." Melodi, anneannesini dinledi. Ellerini sıkı sıkı anneannesinin ellerine sardı. "Şimdi beni hiç bölmeden dinle tamam mı?" Genç kız, kafasını salladı usulca. "Sen gelene kadar Tanrı'ya dua ettim. Seni son bir kez göremeden gitmek istemedim buradan. Hissediyorum, benim daha fazla vaktim yok Melodi'm. Sana daha öncesinde anlatmadığım için çok üzgünüm. Sen benim için çok değerlisin biliyorsun değil mi?"
"Sende çok değerlisin anneannem. Sana sahip olduğun için çok şanslıyım."
"Hayır, güzel kızım. Asıl biz çok şanslıyız. Bedenen burada olmasam da her zaman etrafında olacağımı bilmeni istiyorum. Ben her zaman senin yanında ve kalbinde olacağım. Bunu unutma olur mu?" Kollarını torununun bedenine gücü yettiği kadar sıkı sardı. "Seni çok seviyorum Melodi'm. Seni gerçekten çok seviyorum. Ne olur beni affet?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Подростковая литератураGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...