"Hyung, sanırım Mel tekrar kusmaya başladı."
Jin ile Jungkook ve Mel'in sahnesini izlemeye gittikleri gün yayından sonra bir şeyler yemeye gitmişlerdi. Melodi yemeğin yarısında kalkmış lavaboya gitmişti. Anormal olan durum bu değildi tabii ki. Masaya geri döndüğünde benzi sararmış elleri titriyordu. Bu durum Kaey'in dikkatini çekmişti ve kardeşini bir süre gözlemlemesine neden olmuştu. Bir gün yurtta kustuğunu görmüştü genç kızın. İçi burkulmuştu çünkü biliyordu Kaey. Çıkış yaptıkları yıl şirketin onlara 1 aylık izin verme sebebinin Melodi olduğunu biliyordu. Grup üyeleri onun albüm üzerinde çalıştığı için evine gitmediğini ve telefonunu kapattığını düşünüyordu. Çünkü onlara öyle söylemişti BangPD-nim. Kardeşinin yalnız kalmasına gönlü el vermediği için tatilini erken bitirip geri döndüğünde şirketin psikoloğundan Melodi'nin rehabilitasyon merkezinde olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını bilememişti. Hem psikoloğa verdiği söz yüzünden hem de Melodi'nin kimsenin duymasını istemediği için şirketin böyle bir yalan söylediğini bilmesinden kimseye bir şey söyleyememişti.
"Farkındayım Kaey-ah. Ama gelip bana durumunu anlatana kadar ona yardım edemem."
"Size ne zaman anlatacağını bilemeyiz. Rehabilitasyon merkezindeki doktoru tekrar kusmaya başlarsa sağlını tehlikeye sokabileceğini söylemişti. Yakında geri dönüş yapacağız. Yoğun bir programımız olduğu için hızlıca kilo vermeye başlayacaktır."
"Sakin olur musun?"
Ayağa kalktı. "Farkında mısınız benden onun ölümünü izlememi istiyorsunuz?"
"Saçmalamayı bırakıp şu koltuğa oturur musun?"
Kaey, hiddetle kalktığı koltuğa geri oturdu.
"Şimdilik sadece bir öğün kusuyor. Yakın bir zamanda yaptığının yanlış olduğunu fark edecektir. Sahnede bayılmamak için bir şeyler yemek zorunda olduğunu biliyor."
"Ya bilmiyorsa?"
"Biliyor."
"Nasıl bu kadar emin konuşuyorsunuz?"
"Çünkü BangPD-nim, ona bir daha böyle bir durum olursa grubu dağıtacağını ve Melodi hariç hepinizden yüklü miktarda tazminat alacağını söyledi. Her zaman yaptığı gibi sizin için savaşacaktır."
"Bizim için" diye fısıldadı Kaey. Kardeşi büyükleri için savaşacaktı. "Bana ne yapmam gerektiğini söyleyin. Ona yardım etmek istiyorum."
"Ona yapacağın en büyük iyilik daima onun yanında olduğunuza ikna etmek olacaktır. Bedeninin, kilosunun ve görünüşünün hiçbir önemi olmadığını ona anlatmalısın."
Kafasını sallayıp odadan çıktı fakat aklına gelen düşünceyle geri döndü. "Hyung, ya ikna edemezsem?"
"Kendini öldürene kadar devam edecektir."
Psikoloğun bu cümleyi dürüstçe söylemesiyle afalladı. Sanki yere yığılacakmış gibi hissedince kapının pervazına tutundu sıkıca. Bir an önce Melodi'yi bulma isteğiyle doldu içi. "Ölmesine izin vermeyeceğim Hyung, onu ikna edeceğim." Psikoloğun gülümsemesine karşılık verecek gücü bulamadı. Ama Melodi'ye sarılacak gücü vardı, hissediyordu. Koşarak Melodi'nin stüdyosuna gitti. Genç kızı orada göremeyince içini bir korku kapladı. Kapı açılınca o tarafa doğru baktı. Kendine kocaman gülümseyerek pembeye boyattığı saçlarını gösteren Melodi'yi görünce rahat bir nefes verdi.
"Saçlarım nasıl olmuş?" Ona sarıldığında şaşkınlıktan kolları havada kaldı genç kızın. "Bu kadar çok mu beğendin Oppa?" diye sorarken kollarını sardı abisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...