MELODY

4.2

25 Şubat

Hong Kong – Fan Meeting

Melodi, önüne konulan albüme imza atarken bir yandan da ona tanıdık gelen yüzü hatırlamaya çalıştı.

"Oh! Seni tanıyorum, bir dakika. Uzun zaman sonra geliyorsun değil mi?"

Şaşkınlıkla irkildi heyecanlı hayran. "Wow!"

"Doğru değil mi? Seni hatırlıyorum 3.albümümüzü çıkarttığımızda gelmiştin."

"Evet, doğru Melodi."

Melodi sıkıca tutunmak için tanıdık ellere uzandı.

Hayran ellerini çekti utanarak. "Tutmasan daha iyi olur. Elimde egzama var."

Kocaman gülümsedi Melodi. "Benimde nasır var bir şey olmaz. Ama kendini rahatsız hissetmeni istemem. Sana sarılabilir miyim?"

"Seni çok çok çok seviyorum." Sıkıca sardı kollarını Melodi'nin ince beline.

"Bende seni çok çok seviyorum. Ne olursa olsun sen çok güzelsin kızım. Gülümsemeye devam et lütfen. Sana sarılabildiğim için çok mutluyum."

Jess'in istemeyerek ama yapmak zorunda olduğu minik uyarısıyla ayrıldılar.

"Çok teşekkür ederim Melodi."

"Ben teşekkür ederim asıl."

Hayran sahneden inene kadar Melodi gülümseyerek onu izledi.

Sıradaki hayranın kaslı bir fanboy olduğunu görünce bilek güreşi yapmayı teklif etti.

"Centilmen gibi gözükmek için bilerek yenilmelisin."

Hayran güldü. "Benden güçlü olduğuna eminim. Bu biraz beni korkuttu Mel."

Melodi kollarını hafifçe yukarı kaldırarak pazılarını sıktı. "Çünkü çok güçlüyüm." Hayranlarıyla şakalaşmayı çok seviyordu. Fanboyun ellerini tutup gülümsedi.

Fanboy Melodi'nin kazanmasına izin verdi.

Melodi kahkaha attı. "Sen centilmen bir erkeksin."

"Çincenin bu kadar iyi olduğunu düşünmemiştim."

"Buraya gelmeden önce çok çalıştım. Bunu duymak beni çok mutlu etti. Teşekkür ederim." Sıradaki hayran gelene kadar ona gülümsedi.

Karşısındaki kıza gülümsedi. "Yah! Neden bu kadar titriyorsun?"

"Doğruyu mu söylemeliyim?"

Usulca kafasını salladı. "Elbette."

"Kaey, parfümümün çok güzel koktuğunu söyleyince biraz heyecanlandım."

Melodi kendini tutamayıp kahkaha attı. "Tanrım! Bu kadar dürüst olacağını düşünmemiştim."

"Rahatsız olduysan özür dilerim Melodi."

"Hayır, hayır. Dürüst olmanı sevdim."

"Çoğu zaman seninle arkadaşmışız gibi geliyor. Sanırım bu yüzden bu kadar rahattım."

"Nasıl yani? Görüntüm mü öyle?"

Bu seferde hayran kahkahasını tutamadı. "Yayınlarda bizimle arkadaşmışız gibi konuşuyorsun. İster istemez bizde öyle hissetmeye başlıyoruz."

"Böyle hissetmenize çok sevindim." Albümü verirken öpücük attı karşısındaki kıza.

Gelen hayranı gördüğünde gülmesini bir türlü durduramadı. "Daeun'ah burası Kore'ye biraz uzak değil mi tatlım?"