5.7

248 32 6
                                    

29 Mart
Melodi, kapıyı bir kere tıklattığında içeriden gelen Psikolog'un sesiyle kapıyı açtı. Onu gülümseyerek karşılayan adama karşı maskesini taktı. Aslında Psikolog'u severdi, iyi bir adamdı. Ancak yalanlarını anında yakalayan ve maskelerini indiren hep o oluyordu. Bu yüzden ona karşı oldukça dikkatli davranıyordu. Bu da adama karşı birazcık soğuk davranmasına sebep oluyordu. "Merhaba" dedi tekli koltuklardan soldakine otururken.

"Nasılsın bakalım?"

Hiç beklemeden cevap verdi. "Bugün üç şarkı kaydettim. Oldukça iyi sonuçlar çıktı; o yüzden ben de iyiyim."

"Nasıl şarkılardı? İçerikleri hakkında bilgi verme gibi bir iznin varsa öğrenmeyi çok isterim."

Genç kız, bu sefer duraksadı ve düşündü. İzni var mıydı? Bence yoktu ama Psikolog'a güvendiği için şarkıları açıklamaya karar verdi. "İlk kayıt ettiğim şarkı, bir dernek için çekeceğim bağış videosunda kullanılacak. Derneğin yardım ettiği insanların hikâyelerinden kısaca bahsettiğim bir rap yazdım. İkincisi Türkiye'de aşırı sevilen sanatçılardan olan Barış Manço'nun bir şarkısının coverıydı. Sonuncusu da Ariana ile olan düetti."

Adam, ışıldayan gözlerle karşısındaki kıza baktı. "Anlattığında bu kadar heyecanlandıysam şarkıları duyduğumda neler hissedeceğimi hayal bile edemiyorum Melodi. Yaptığın işler harika."

Melodi, utanarak teşekkür etti.

"Bende sana teşekkür etmek istiyorum aslında. Turda benimle düzenli iletişim kurduğun için çok mutlu oldum. Türkiye'de olan iletişim bozukluğu çok doğal olduğundan seni arayıp rahatsız etmek istemedim fakat şimdi neler olduğunu, neler hissettiğini dinlemeyi çok isterim."

Melodi, beklediği soruyu duyunca gülümsedi. Ancak gülümsemesinde hiçbir duygu yoktu. Birazdan bir sürü duygu hissedecekti zaten. "Bildiğiniz gibi anneannem ve dedemi kaybettim." Bir cümle ile maskesini indirmeyi erteleyebileceğini düşünürken adamın bakışlarıyla bu düşüncesinin yanlış olduğunu fark etti. Adam, bakışlarıyla "masken düşecek" diyordu. "Bu bilmiş bakışlarınızdan nefret ettiğimi biliyor muydunuz?"

Psikolog, gür bir sesle kahkaha attı. "Bu odadan nefret ettiğini de biliyorum." Sırtını çalışma koltuğuna dayayıp kızın yüzüne baktı. "Sen zeki bir insansın Melodi, eminim hislerinin sebebini biliyorsundur. Yüzüne taktığın maskeleri fark ettiğimi bildiğinden bu nefretin değil mi?"

Melodi, omuzlarını silkti. Psikolog haklıydı, her zaman ki gibi. "İstanbul'da kaldığım süre boyunca anneannemlerin evindeydim. Hatta çoğunlukla dedemin son nefesini verdiği yerde uyudum." Duraksadıktan sonra devam etti. "Uyumaya çalıştım desem daha doğru olur. Gecelerim ve gündüzlerim birbirine girdi. Yaptığım çok bir şey de yoktu aslında. Çoğunlukla ağladım. Anneannemin benim için çektiği videoları izledim. Aklımı toparlayabildiğimde de bir şeyler karaladım defterime. Uyumak için koyun falan saydım işte."

"Bu kadar mı?" Melodi, kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı. Danışanının neden zayıfladığını daha ilk görüşte anlasa da dinledikleriyle kafasındaki taşlar oturmuştu. Önündeki deftere, daha sonra yazacağı yazı için hatırlatıcı ipuçlarını not aldı. "Bana sormak istediğin bir şey var mı?"

"Var."

Her görüşmenin sonunda aldığı olumsuz cevap yerine ilk defa aldığı olumlu cevapla bakışlarını not defterinden Melodi'nin dolu gözlerine çıkarttı. "Seni dinliyorum."

"Babam bizi terk ettiğinde 5 yaşında olduğumu biliyordum. Ancak o 3 yaşındayken gittiğini söyledi. Anneannemde çektiği videolardan birinde bundan bahsediyordu ve gerçekten ben 3 yaşındaymışım bizi terk ettiğinde. O dönem beni psikoloğa götürmüşler. Bunun geçici bir travma olduğunu, ilerleyen günlerde geçeceğini söylemiş. Ama bu geçmemiş. Ben bunu onların söylemesiyle öğrendim. Ve bunu öğrendiğimden beri, yaşadığım ama hatırlamadığım anıları hatırlamaya başladım."

MELODYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin