22 Şubat
Osaka – Sabah yapılan bir röportaj
"Bir yarışma düzenledik. Hayranlarınızdan her biriniz için video çekip göndermelerini istedik. 24 saat içinde en büyük hayranlarınızı bulmaya çalıştık. 60 saniyelik video göndermeleri gerekiyordu. Ve o kişileri bulduk. Size videoları göstermek istiyoruz."*Japoncayı bildiği için diğerlerinden önce söylenenleri anlayan Melodi heyecanla sordu. "60 saniyede en büyük hayranlar olduğunu nasıl anladınız?"
"İzlediğinde ne demek istediğimi anlayacaksınız Melodi-san. Gönderilen videolar arasında en özeli senin için gönderilmiş. İlk siz izlemek ister misiniz?"
"Evet, elbette."
"Videoyu başlatabiliriz arkadaşlar."
16-17 yaşlarında bir kız belirdi ekranda. "Melodi'nin en büyük hayranıyım çünkü ikimizde köpekleri seviyoruz. İkimizde hayaller kuruyoruz. İkimizde tavuk yemeyi seviyoruz. En sevdiğin çiçek gül. Benim annemin adı ise Rosie. Duvarımda bir sürü fotoğrafın var. Aynı parfümü kullanıyoruz. Bazı insanlar aynı göründüğümüzü söylüyor."
"Tanrım, yüzünü benim vücuduma shoplamış." Diyerek güldü Melodi
"Melodi'yle benzer şeylere sahip olmak beni en büyük hayran yapmaz. Beni en büyük hayran yapan şey; ne olursa olsun onun yanında olmak, her zaman kendisi olmasına ve kimse için değişmemesine hayran olmamdır. Posterlere, CD'lere, kitaplara, filmlere sahip olmamın birini en büyük Melodi hayranı yapacağını düşünmüyorum. Bunu yapan şey onu karşılıksız sevmek ve buna tutunmaktır. Ve ben, kesinlikle onu karşılıksız olarak sevdiğimi ve buna tutunduğumu biliyorum."
Utanarak "Videoyu durdurur musunuz? Devamını izleyebileceğimi düşünmüyorum." Dedi genç kız. Boğazını temizlemek zorunda kaldı içine kaçan sesini bulabilmek için. Zoe ile konuşacağından İngilizce konuşmak için izin aldı sunucudan. "Zoe, söylediklerinin hepsi çok özel. Umarım beni ağlayarak kendimi utandırırken ve üyelerime dalga geçmek için malzeme vermişken izlemişsindir. Teşekkür ederim. Bir röportaj için programa gittiğimizde son zamanlarda neler yaptığımız, favori rengimiz, favori şarkımız, favori şarkıcımız tarzında sorular soruluyor. Bunu bir seferlik değiştirdiğin için teşekkür ederim. Ve beni ben olduğum için gönülden beni seven insanları gördüğümde, bu işe devam etmem ve sizler için daha iyi şeyler yapmamız gerektiğini tekrar hatırlatıyorum kendime. Ağladığım için özür dilerim. Iı, yani teşekkürler. Teşekkür ederim." Derin bir nefes aldı. "Zoe sen, şuan yaptığım işi yapma nedenimsin. Çok teşekkür ederim. Şu sıralar sizin desteğinize gerçekten ihtiyacım var. Siz sanki hissetmiş gibi hep beni desteklediğiniz ve sevdiğinizi sosyal medyada yazıyorsunuz. Hayranımız olmanız için eşyalarımıza, posterlerimize, albümlerimize sahip olmanıza gerek yok. En iyi hayran olmak için gece gündüz oy vermenize ve uykusuz kalmanıza; her şarkımızı ezberleyip tüm danslarımızı bilmenize de gerek yok. Biz gülerken, ağlarken bizim daima yanımızda olmalı dördümüzü de kalpten ve eşit sevmeniz sizi bizim en büyük hayranımız yapıyor. Bu yüzden her ödül töreninde, katıldığımız programlarda, albümlerimizin teşekkür kısmında "tek ve sadece Luck'a" diyoruz. Size her şey için sonsuz kere teşekkür ederim/ederiz."
Melodi'nin dürüstlüğüne hayran kalan sunucu kısa bir sürede kendini toparlıyor. "Her performansınızda yüksek sesle tezahürat etmeleri ve sizi desteklemeleri en güzel hediye değil mi?"
Dördü de kafasını sallayabildi sadece. Elbette en güzel hediyeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...