"Jess, ben buraları hallederim yeni şirkete gidip oradakilerle ilgilenmelisin."
Dizime kadar sarılı olan bandaja baktı. "Mel, evde dinlenmen gerekiyor. Neden buradasın?"
"Başkan sana yardım etmemi söyledi." Kaey'in dizi çekimlere gittiği süreçte hiçbir programa katılmak istemediğimizi Başkan'a söylediğimde bana öyle bir gülmüştü ki o an fikrimden vazgeçtiğimi söylemiş odadan çıkmak için kapıyı açmıştım ki bana bağırmasıyla tekrar ona dönmüştüm.
"Bunu söylediğin için pişman olacağına adım kadar eminim Melodi."
"Özür dilerim efendim. Böyle bir şey istememişim gibi davranalım."
"Üyelerini bu kadar düşünmen beni çok duygulandırdı Melodi. İsteğini geri çevirmeyeceğim. Kaey gelene kadar Mark ve Haneul onlara sunulan teklifleri değerlendirdikten sonra kendilerine en uygun olanları seçerler." Elini çenesine koyup bir süre düşündü. "Sende albümünüzle ilgilenirken benim verdiğim işleri yaparsın. Ne dersin çok iyi fikir değil mi?"
Berbat bir fikir, aptal adam. "Çok iyi fikir efendim."
"O zaman yılbaşından sonra ofisime gelmeyi unutma."
"Teşekkür ederim Başkan'ım." Öne doğru eğilip selam verdim.
"Ama Mel, doktor ayakta durmaman gerektiğini söyledi."
Hemen yere oturdum. "Bak artık ayakta değilim."
Buruk bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına. "Kendini çok yormayacaksın tamam mı? Söz ver bana."
"Kendimi çok yormayacağım, söz veriyorum." Jess, sana yalan söylediğim için özür dilerim.
Yanağıma kocaman bir öpücük kondurup kocaman koliyi kucaklayıp odadan çıktı.
Bende bilgisayar monitörünü ve kasasını bir koliye ses sistemini de kolilere koyduktan sonra iyice bantlayıp Jess'in yaptığı gibi üzerlerine içinde neler olduğunu yazdım. Her odada 2-3 tane çalışan olmasına rağmen bizim kullandığımız alanlarda kimse yoktu. Başkan, benim yorulmam için elinden geleni yapıyordu. Çalışanlardan birine koltukları ve kolileri almalarını söyledikten sonra bir alt kata indim. Şirketin ortak stüdyosuna girip bizim olan eşyaları kucaklayıp üst kata çıkacakken dikkatimi çeken şeyle durdum. Karşımdaki odanın kapısını çalıp içeri girdim. "Sonunda bu havasız, karanlık yerden kurtuluyorsunuz."
Dediğim şeylere güldü. "Burayı benim seçtiğimi biliyorsun Melodi-ssi."
Omzumu silktim. Laf olsun diye söylemiştim zaten. "Yardım etmemi ister misiniz?"
"Bana yardım edebilecek kadar boş vaktin olmasına sevindim."
Birbirimize asla adımızla seslenmezdik. Adı ve psikolog olduğu dışında hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Zaten bilmekte istemiyordum eğer öğrenirsem ona kendim hakkında bilgi veremez bana yardım etmesini engellerdim. Onunla konuşmayı gerçekten çok seviyordum. Hemen hemen her konuda bir bilgisi vardı. Çok gezmiş, öğrenmiş birisiydi. Bazen benden konuşurduk bazen filmlerden. Odasını topladıktan sonra çalışanlara kolileri verip kafeteryaya gittik ve orada konuşmaya devam ettik.
369-1519
*Melodi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...