"The Luckiest Children grubunun üyesi olan Melodi, bugün alışveriş yaparken yanına gelen hayranına bağırdı. Genç kız ağlayarak bizlere olanları anlattı. 'Onunla fotoğraf çekilmek istediğimi söyledim ama bana bir anda bağırdı. Tek istediğim fotoğraf çekilip, imza almaktı.' Her zaman hareketleri, duruşu ve giyinme tarzıyla bizden tam puan alan Melodi bugün sınıfta kaldı. Hayranlarından özür dilemesini bekliyoruz." Sinirle telefonu fırlatacaktım ki verdiğim parayı hatırlayıp sakince çalışma masama koydum. Derin derin nefesler alarak Bang PD-nim'in odasına gitmek için çalışma odamdan çıktım. Şu kapının önüne her geldiğimde ellerim titremeye başlıyordu. Kapıyı çaldım. İçeriden 'gel' komutunu duyunca kapıyı açıp hafifçe eğilerek selam verdim. Koltukta oturan Kaey'in yanına oturdum. Başkan sürekli odayı turluyor sinirle söyleniyordu.
"Sana gönderdiğim haberi okudun değil mi?"
"Okudum efendim."
"Açıklama yapmak ister misin?"
"Bütün gün şirketteydim. Haber doğru değil. Doğru olsa kanıt olarak olayın olduğu zaman çekilmiş fotoğrafları yayınlarlardı. Haberin gerçek olduğuna inandınız mı sahiden?"
"Bu sıralar çok fevri hareketler sergiliyorsun."
"Buradan habere inandığınızı mı anlamalıyım?"
"Ne anladıysan o Melodi."
"Hiçbir şey anlamadım. Lütfen daha açık konuşur musunuz?"
'Hayır' diye bağırınca yerimde sıçradım. 4 yıldır bu şirketteydim ama Bang PD-nim bana hiç bağırmamıştı.
"Kaey'le dün tartışmışsınız doğru mu?"
"Hayır, tartışmadık."
"Kaey, sen anlat."
Gözlerimi devirip yanımda oturan Kaey'e doğru hafifçe döndüm.
"Dün gece yaptığımız pratikte problem çıkarttı. Hepimiz doğru bir şekilde yaparken o yanlış yapmasına rağmen bize kızdı. Bize bağırdığı için sinirlenip bende ona bağırdım. Bir aydır yaptığımız pratiklerin hepsinde aynı tavırları sergiliyor. Eve gittiğimizde odaya kendini kapatıyor. Grupta huzursuzluk yaratıyor. Görevlerini yerine getirmiyor. Şarkı yazması gerekirken ortalıklarda sorumsuzca dolaşıyor. İki gündür sabaha yakın eve geliyor."
Ağzım açık bir şekilde Kaey'e baktım. Omzunu ittirdim. Yalan söylüyordu. "Yalan söylüyorsun. Dün gece pratikte problem çıkartan, bize bağıran sendin. Sana bağırdığım için senden defalarca özür diledim."
"Melodi, sesini alçalt!"
"Yalan söylüyor PD-nim. Ben böyle şeyler yapmam. Beni tanımıyor musunuz? Anlattıklarının hepsi yalan. Bugün bütün gün şirketteydim. Alışveriş falan yapmadım. O kız da yalan söylüyor."
"Haneul ve Mark'a bağırdığını duydum."
"Mark'a bağırdım. Çünkü beste yapmaya çalışıyordum. Salak salak bağırıp kafamı karıştırıyordu. Ama unnieme bağırmadım."
"Bu sıralar seninle ilgili çok şikayet alıyorum."
Ayağa kalkıp kollarımı sağa sola sallayıp aptalca hareketler yaparak kendimi ifade etmeye çalışıyordum. "Yemin ederim bu anlattıklarınızın hiçbirini yapmadım."
"Mnet için çekilen sahne arkası videonuzda hep uyuduğunu gördüm."
Bir şeyler yapmaya çalışıyordum bu yüzden geceleri hiç uyuyamıyorum. "Birkaç gündür düzgün uyuyamıyorum. Özür dilerim bir daha olmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Подростковая литератураGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...