10 Nisan
"Merhaba, çocuklar. Bugün fan cafemizde gezinirken birçok duygusal mesaj gördüm. İlkbahar gibi güzel bir mevsimdeyken huzursuz hissetmeniz beni birazcık düşündürdü. Son zamanlarda bende buhranlı bir dönem geçirdiğimden birbirimize destek olabiliriz diye düşündüm." Ekrandan çok hızlı akan yorumlardan birkaçını okudu. "Evet, bilerek okul çıkış saatinizi seçtim. Okuyabildiğim kadarıyla üniversite öğrencileri ve işten dönen kişilerde katılabilmiş. Bu beni çok mutlu etti. Hepiniz hoş geldiniz." Soluk pembelerini omuzlarının arkasına attı. "Saçlarımı ne zaman boyatacağımı sormuşsunuz. Hemen cevaplayayım. Biliyorsunuz ki haftaya yıl ortası ödül töreni var. Ondan birkaç gün önce boyatmayı düşünüyorum ama boyatacağım rengi ne yazık ki söylemiyorum." Elbette, ruhunu kaplayan siyah örtü gibi soluk pembeleri de örtecekti.Ellerini birbirine çırptı ve boğazını temizledi. "Motivasyon konuşmamıza başlayalım mı yavaştan?" Onaylayan yorumlar gördüğünde sırtını çalışma koltuğuna yaslayıp rahat bir pozisyon aldı. "İnsan olmanın acı verici olduğunu biliyorum çocuklar. Reddedilmek, yargılanmak, dışlanmak, etiketlenmek, yanlış anlaşılmak, kovulmak, kategorize olmak; beklentiler, engeller, baskı; yapmak istemediğin milyonlarca şeyi yapmak, asla olmak istemediğin biri gibi olmaya çalışmak, kalabalığı memnun etmek için geri çekilmek, değerini kanıtlamaya çalışmak ve anlamı olmayan bir hayatı yaşamak. Daha bitmedi biliyorum. Ölüm, keder, belirsizlik, korku, kaygı, depresyon, yalnızlık, başarısızlık. Ama hayat ne kadar acı verirse versin; ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın mücadele etmeye devam etmelisiniz. İnsan olmak güzel bir şey çocuklar. Umut, iyileşmek, doğum ve yeniden doğuş; müzik, yıldızlı geceler, aşık olmak. Daha bitmedi biliyorsunuz. Sevilmek, görülmek, saatlerce süren gece yarısı sohbetleri, mutluluk gözyaşları, gülmekten karnının ağrıması, denizin kokusu, yamuk ağaçların oluşturduğu nefes kesici manzaralar, gün batımları, nefes almak, şefkatle kucaklanmak, olmak istediğin kişi olmak için çabalamak. İnsan olmanın güzelliği de var. Ölmek için binlerce sebep bulabiliyorsak yaşamak için de bulabiliriz. Sessizliğin bir anda olsa iyi geldiğini biliyorum ama sessizlik kimi zaman iyi gelse de içten içe zehirler bizi. Kimseye anlatmak zorunda değilsiniz derdinizi. Kimse kimsenin halinden anlamıyor ki zaten. Kendi sesinizi duymaya çalışın, insanlar size kulaklarını kapatsa bile siz sağır olmayın kendinize. Evet bazen bende gitmek istiyorum ama gitmek istediğim yer bir mekan değil." Kendinden gitmek istiyordu o. Düşüncelerinden kaçmak istiyordu çünkü ağır geliyorlardı ona. Kendinden gitmek istiyordu çünkü yorulmuştu bedeni. O kendinden yorulmuştu.
Gözleri grubuyla, ailesiyle çekildiği fotoğraflara ve Henry'nin yaptığı tabloya kaydı. Günün birinde ortadan kaybolabileceğinin olasılıklar arasında olduğunu çok iyi biliyordu ve o gün nereye gittiğini kimselerin bilmeyeceğini de
"Hayat çok güzel ama çok zor çocuklar. Hayat kalbinizi kırabilir. Ve hayat hayal ettiğiniz her şeyi elinizden alabilir. Umduğunuz her şeyi de. Ben her daim karanlığın içinde bir ışık olduğunu düşürüm." Yanlıştı, önceden öyle düşünürdü. Şimdi tam tersini düşünüyordu çünkü o ne ışık bulabilmişti ne de sevgi.
Boğazını temizleyip çekilen enerjisini geri kazanmak amacıyla hayranlarından ona soru sormalarını istedi. "Liderlik zor mu? Liderlik yapma gibi bir görevin yalnız başına yaptığın bir şey olduğunu düşünmüyorum. Genellikle insanlar lideri ön tarafa geçip rehberlik eden kişi olarak düşünür değil mi? Ama hepinizin tanıdığı bir sunbae-nim bana şunu demişti: Bir lider ön taraftan çekmez, arkadan iter. Bu hala üzerinde düşündüğüm, çok ilham verici bir söz. Ayrıca görevimi iyi yapmamın bir nedeni de canım grup arkadaşlarım. Her daim bana yardımcı ve destek oluyorlar."
"Neden her zaman arkadasın ya da en sondasın? Bence bu benimle alakalı bir şey. Mesela havaalanlarında genellikle en arkadan gidiyorum. Çünkü en arkada olduğumda bizimkileri görebiliyorum. Bu beni güvende hissettiriyor. Hem arkada kimsenin kalmadığından da emin olabiliyorum. Bir örnek daha verebilirim sanırım. Fan meetinglerde ya en solda ya da en sağda oturuyorum. Çünkü oturduğum yerden yana doğru baktığımda herkesi görebiliyorum. Bilmiyorum, bence bunu düşünmeden yapıyorum. İçimden böyle geliyor ve yapıyorum işte. Yorumlarda en iyi lider olduğumu yazıyorsunuz." Elleriyle yüzünü kapattı. Biliyorsunuz, iltifatları kaldıramaz hemen utanırdı genç kızımız. "Tanrım! Yapmayın utanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...