MELODY

0.0-3

Yaklaşık 10 saattir pratik yapıyordu. Ne ayaklarını ne de kollarını daha fazla hareket ettirecek gücü kendinde bulamayınca zorlansa da gidip kilitli kapıyı açtı. Grup üyelerini yeterince endişelendirmişti. Daha fazla üzülmelerini istemezdi. Melodi yorgun olduğu için kısa sürede uykuya daldı. 

Bu sefer kendine verdiği sözleri tutacaktı. Bir daha olaylardan kaçmak için kendini yormayacak her şeyi yeteri kadar yapıp grup arkadaşlarını endişelendirmeyecekti. 10 saatlik sürede yeterince düşünmüş, bir şarkı yazmış ve bestelemişti. Koreografisi olmayan bir şarkıya koreografi oluşturmuş, aylar önce yarım bıraktığı besteyi tamamlamıştı. Anneannesiyle uzun bir süre konuşup toparlamıştı kendini. Ya da toparladığına inanmak istiyordu. Stajyerlik döneminde en zor zamanları geçiren stajyer Melodi'ydi. Yurtta tek kızdı. Yurdun en alt katında küçük bir odada kalıyordu. Diğer stajyerlerin o kata inmesi yasaktı. Melodi ile konuştuklarında uyarı alıyorlardı. Buna rağmen zorbalığa uğramıştı. Yurtta tek kız olacağı söylenmemişti. Buna hazırlıklı değildi bu yüzden ilk başta afallamıştı. Yurtta kaldığı 2.haftada biriktirdiği kirli kıyafetlerini yıkamak için yurdun çamaşırhanesine gitmişti. Bu sırada acilen onu çağırmışlardı. Çamaşırhaneye döndüğünde kıyafetleri çamaşır iplerine asılmıştı. 6 kişilik bir erkek grubun kıyafetlerine baktığını görmüştü. Birkaç saniye sonra kıyafetlerine değil iç çamaşırlarına baktığını fark etmişti. Melodi utangaç bir kız değildi. Bu utanılacak bir şey de değildi ona göre. Sadece gururu kırılmıştı, diğer stajyerlere malzeme verdiği için. Olaydan sonra kıyafetlerini, odasında elinde yıkayıp iki boruya bağladığı ipe asıyordu. Pratiklerde de en çok zorlanan o oluyordu. Erkeklere kıyasla daha çabuk yoruluyor, dans ederken nefesi kesiliyordu. Bale okulunda her pratikten önce öğretmenleri vücutlarına bastırarak esnetirlerdi. Canları çok yanıyor ve ağlıyorlardı. Her ağladıklarında ince bir sopayla öğretmenleri ayaklarına vuruyor, zorlandıkları yerde kahkaha atmalarını söylüyordu. Onlarda öyle yapmaya başlamıştı. Dışarıdan bakan birisi onların egzersizler sırasında çok eğlendiklerini düşünebilirdi. Bu yüzden şirkette pratikler sırasında da böyle yapmaya başladı. Zorlandığında kahkahalar atıyordu. Herkes onun dans ederken eğlendiğini düşünürdü.

6 ayı böyle geçti sonra birden şirket tarafından Amerika'ya 6 aylık dans eğitimi için gönderildi. Şirketin kiraladığı eve gittiğinde Mark'la karşılaşmıştı. Mark kendini tanıttıktan sonra aynı grupta olacaklarını, birlikte eğitim alacaklarını söylemişti. Tek kız stajyer olduğu söylenmediği gibi Mark'tan da söz etmemişti kimse. Okula devam edemeyeceğini de orada öğrenmişti. Dans kursundan sonra pratiğe gidiyor; haftanın 4 günü bir kafede çalışarak ihtiyaçlarını almak için para biriktiriyorlardı. Çünkü şirket sadece evin kirasını ve faturalarını ödüyordu. Melodi sıkı bir diyete girmiş şirketin istediği kiloya kadar inmişti. Mark düzenli spor yapmış vücudunu şekillendirmişti. 

Güney Kore'ye döndüklerinde grubun geri kalan üyeleriyle tanışmış, onlarında eğitimde olduklarını öğrenmişlerdi. Aynı eve taşınmışlardı. Taşındıkları ev 1+1'di. Yer yatağında hep birlikte uyuyorlardı.  Ne kadar yorgun olsalar da eğlenecek bir şey bulur eğlenirlerdi, mutlulardı. Ellerinde bir sürü tamamlanmış şarkı, hazır koreografiler vardı. Çıkış yapmalarına son 2 ay kala BTS üyeleriyle çalıştılar. Melodi, Jungkook'un isteğiyle onunla çalışmıştı. İkisi sürekli pratik yapar, zorlandıkları bir yer olduğunda birbirlerine yardım ederlerdi. Mel, Jungkook'a birazcık piyona çalmasını öğretmiş kendisi de Jungkook'tan video editlemeyi ve bir sürü oyun öğrenmişti. Yakın yaşlarda oldukları için iyi geçinirlerdi.

Jungkook, Bangtan'ın çalıştığı büyük dans stüdyosuna giderken küçük stüdyonun kapısının açık olduğunu gördü. İçeri girdiğinde gözleri yerdeki minik bedeni buldu.Kucağına alıp kendi stüdyosundaki geniş siyah deri koltuğa yatırdı. Üstüne örtecek bir şey bulamayınca ceketini çıkarıp üstünü örttükten sonra çalışma koltuğuna oturup uzun uzun kıza baktı. Uzunca bir süre sonra Melodi izlendiğini hissetmiş gibi bir anda gözlerini açtı.