Melodi, yanındaki iki adımın avuçlarından minik ellerini çekti ve ayağa kalktı. "Gitmeden önce yapmam gereken şeyler var. Bana onları yapmam için 2 gün vermelerini istiyorum."
Psikolog'da genç kız gibi oturduğu yerden kalktı. "Bunu Bang PD-nim'le hemen konuşabiliriz."
Melodi, omzunu silkerek dört büyük adımda çatı katının ağır kapısını kendine doğru çekerek açılmasını sağladı. Psikolog binanın içine doğru geçti ancak Edd, kapıyı tutarak miniğine geçmesini söyledi. Miniği ise baş hareketiyle ona geçmesi için işaret verdi. Edd, onu dinleyerek binaya doğru adımladı ve miniğinin de yanına gelmesini bekledi.
Anasınıfı çocukları gibi arka arkaya dizilip merdivenin duvar kenarından bir kat aşağı indiler. Bang PD-nim'in odasına doğru yürürken Kaey'in sesi koridorda yankılanıyordu. Melodi, abisinin sesini duyunca sesin geldiğini düşündüğü toplantı odasına koşarak gitti. İlk gördüğü şey Kaey'in kaslı sırtı oldu. Cam kapıyı açarak içeri girdiğinde odada ki kişilerin gözleri Melodi'yi buldu.
Kaey, kız kardeşini gördüğünde onu kendine çekip sıkıca sarıldı. "Buradasın." dedi kırmızı saçları severken. "Gitmemişsin." Sırtında Melodi'nin küçük ellerini hissettiğinde korkuyla dolu vücudu biraz da olsa gevşedi.
Melodi, sessizce "Neler oluyor?" diye sordu abisine.
Kaey, "Hiçbir şey olmuyor." derken Başkan'ın Psikolog'a "Hallettiniz mi?" diye sormasıyla hepsi duraksadı. Psikolog, bu çirkin soruya cevap vermemeyi tercih etti. Ortada genç bir kızın tek başına zorla başka ülkeye gönderilmesi gibi bir konu varken nasıl "hallettik" diyebilirdi ki?
Melodi, abisinin sırtından kollarını ayırdı ve Başkan'a baktı. "Bana 2 gün vereceksiniz. Yapmam gereken şeyleri yaptıktan sonra istediğiniz gibi gideceğim." Kaey, buna izin vermeyeceğini bağırırken Başkan bir zafer daha kazandığını düşünerek Melodi'nin isteğini kabul etti.
İsteği hızlıca kabul edilen genç kız, kendisinin aksine bağıran abisinin dirseğine parmaklarını sararak bağırmamasını söyledi. "Diğer odaların hepsinde toplantı var oppa. Sessiz olmalısın."
Kaey, şokla kardeşine baktı. Nasıl bu kadar sakin olabilirdi? "Mel, seni zorla başka bir ülkeye gönderiyorlar farkında mısın?"
Dudaklarını büzerek abisinin ışıldayan gözlerine baktı. "Farkında olmaz mıyım? Tabii ki farkındayım. Ama her şeyin düzelmesi için bir şeyler yapmaları gerekiyor abi. Yapacakları şeyleri hiçbirimiz engelleyemeyiz bunu sende biliyorsun."
"Ama Mel..."
"Ama falan yok Kaey." Omzunu silkti. "Hem başka bir evrene gitmiyorum ki. Her zaman görüntülü konuşabiliriz. Müsait olduğun zamanlarda yanıma gelebilirsin. Eminim ki daha birçok seçenek vardır." Abisini rahatlatmak için yapacağını söylediği eylemleri yapabilecek gücü bulabilecek miydi sahi? İçindeki Melodi, ona kendini kandırdığını söyledi.
Abisinin, ışıldayan gözlerine daha fazla bakamayarak hemen yanında ki sandalyeyi çekip oturdu genç kız. "Herkese zorla yaptıracaklarınıza karar verdiyseniz hızlıca toplantı yaparsak sevinirim Başkan'ım."
Başkan, memnuniyetle sekreterine diğerlerine haber vermesini söyledi. Sekreter, hızlıca menajerlere mesaj atarak şirket bünyesi altında çalışan bütün idolleri toplantı salonuna çağırdı. Zaten birçoğunun şirkette olması dolayısıyla toplantı salonunda ki sandalyeler seri bir şekilde dolmuştu. Menajerlerde odanın etrafını saran cam duvarların önünde ayakta bir şekilde konumlandıklarında Başkan, toplantıyı başlatacağını söyledi.
Bang PD-nim adeta bir kutlama yapılıyormuşçasına BTS'in çok yakın bir zamanda Avrupa turnesine başlayacağını; TXT'nin büyük bir sürpriz fanmeetingi olacağını; Kaey'in bir filme başrol olarak seçildiğini; Mark'in Güney Kore'de çok popüler olan eğlence programının kadrosuna katıldığını; Haneul'un ise solo albüm çalışmalarına başlayacağını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...