Şirketin kapısından girdiğim anda bana doğru koşan Soobin'i görünce gülümsedim. Onların etrafa yaydıkları enerji beni mutlu ediyordu.
"Noona, her yerde seni arıyordum. Bang PD-nim seni çağırıyor."
"Markete gitmiştim." Kapüşonlumun cebinden minik yuvarlak ekmeği çıkartıp ona uzattım. "Bugün programınız çok dolu. Hastalanmaman için biraz yemelisin." Ekmeği alırken kocaman gülümsüyordu. Ona baktığımı fark ettiğinde ekmeği utanarak cebine koydu. Ben gitmesini beklerken hala karşımda duruyordu. "Bir şey mi söyleyeceksin Soobin-ah?"
Kafasını iki yana salladı ve arkasını döndü. Saniyeler sonra merdivenlere doğru koşarken bağırdı. "Çok teşekkür ederim."
Asansörlere doğru giderken kapanmak üzere olan asansörün kapısını gördüğümde koşarak kapı kapanmadan bindim. Çıkacağım katın tuşunun basılı olduğunu görünce daha sonra binecek kişilerin rahatça binmesi için bir iki adım arkaya doğru gittim. Asansör bir sonra ki katta durduğunda içeri Jungkook girdi. Hafifçe eğilerek ona selam verdim. "Oh! Sende mi Başkan'ın yanına gidiyorsun Sunbae?" Gülümseyerek kafasını salladığında, kafamı çevirip başka yere odaklandım. Her gülümsemesinde stajyerken saklamak zorunda olduğum hislerim tekrar ortaya çıkıyor kalbimin hızlanmasını sağlıyordu. Asansörün kapısı açıldığında ilk önce ben indim ve hızlı bir şekilde Başkan'ın odasına yürüdüm. Kapıya hafifçe vurup odaya girdim. Selam verdikten hemen sonra koltuğa oturdum.
Jungkook'ta aynı şeyleri yaptıktan sonra Başkan konuşmaya başladı. "Hit The Stage programının Twitter hesabında yapılan oylamada birbirleriyle en iyi dans edecek idoller olarak siz seçilmişsiniz. Çok iddialı bir dans hazırlamanızı istiyorum."
"Jungkook sunbae, uzun bir süredir bu programa katılmak istiyor. Eline geçen fırsatı berbat etmesini istemiyorum efendim."
"Sana programa katılıp katılmayacağını sordum mu Melodi?"
"Hayır. Ama ..." Cümlemi tamamlamama izin vermeyip bağırdı. Bu aralar bana çok fazla bağırıyordu.
"Grup arkadaşlarına bu sene albüm çıkartamayacağınızı söylemek istemiyorsan çeneni kapamalısın güzel kızım."
Jungkook hızlıca kolumdan tutup odadan çıkarttı. "Ne yapıyorsun? İkimiz için gelen bir teklifi benim için reddedemezsin."
"Ama..." elleri kollarımı sıkıca sardı ve beni kendine doğru çekti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Olmaz Mel."
Hızlıca ondan uzaklaşıp merdivenlere koştum. "Çay-çaylak grupla dersim vardı." Biraz önce sinirlenen o değilmiş gibi yüksek sesle kahkaha attı. Kahkahası hızlanan kalbimi daha da hızlandırdı.
322-18819
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...